10 Ekim katliamı anmalarının önü kesilmek isteniyor
TOKİ’ye devredilen 49 bin 267 metrekarelik Ankara Gar sahasında hizmet binası, misafirhane, cami, kreş, CTC Kumanda Merkezi yapılacak.
Görsel: MA
Selami ASLAN
Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) arasında yapılan protokolle Ankara Garı ve çevresindeki tüm taşınmazlar Maliye Bakanlığı’na devredildi. Gar katliamının olduğu alanı da içeren protokol ile 10 Ekim Katliamı alanı da devredilirken, Mimarlar Odası ile BTS yürütmenin durdurulması için dava açtı. 49 bin 267 metrekarelik Ankara Gar sahasının TCDD tarafından Maliye Bakanlığına devredilmesiyle birlikte TOKİ de inşaat yapacak.
18 Ocak tarihinde Demiryolu Koordinasyon Kurulu’nda (DKK) alınan toplantı kararında TOKİ’nin hizmet karşılığında yapması düşündüğü yapılar ise cami, kreş, misafirhane ve hizmetevi. Bu protokolle beraber, Ankara Misafirhanesi ile Demiryolu Müzesi ve Sanat Galeri’sinin 25 Mayıs tarihinde itibaren kapatılması kararı da alındı.
‘YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ’
Taşınmazların TOKİ’ye devredilmesi protokolünden sonra harekete geçen TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) avukatları tarafından Maliye Bakanlığı’na, TOKİ’ye ve Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne karşı dava dilekçesi verdi. Avukatlar, yürütmenin durdurulması talebi ile Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına başvurdu.
‘TAŞINMAZLAR, AOÇ’YE İADE EDİLMELİ’
Dilekçede, Ankara Gar sahasının ülke tarihi açısından önemli bir değer taşıdığı, yine 10 Ekim 2015 tarihinde 103 insanın katledildiği ve 400’ün üzerinde yaralının olduğu belirtilerek, protokolün toplumsal hafızayı yok etmek anlamına geldiği ifade edildi. Dilekçede TOKİ tarafından yapılacağı taahhüt edilen hizmet binası, misafirhane, cami, kreş, CTC Kumanda Merkezi yapılarının yer alacağı taşınmazların Atatürk Orman Çiftliği’ne iade edilmesi gerektiği belirtildi.
‘DEMOKRASİ ANITI YAPILAMAYACAK’
Konuya ilişkin konuşan BTS avukatı ve aynı zamanda 10 Ekim katliamında eşi Uygar Coşgun’u kaybeden avukat Mehtap Sakinci Coşgun, Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından 15 Ekim 2015 tarihinde katliamın yaşandığı yerde Demokrasi Anıtı’nın yapılmasına karar verdiğini hatırlatarak, protokolün uygulanması halinde Demokrasi Anıtı’nın yapılamayacağı, yine ülkenin yakın tarihinin de hiçe sayılacağını ifade etti.
Coşgun, TOKİ’nin hizmet karşılığı yapacağı binaların ‘külliye’ anlamına geldiğini ifade ederek, ayrıca bu protokolle 10 Ekim katliamı anmalarının da önünün kesilmesinin amaçlandığını vurguladı. (Ankara/MA)