23 Mayıs 2018 03:12
Son Güncellenme Tarihi: 23 Mayıs 2018 15:51

Dolar 4.92'yi gördü, Merkez Bankası faiz artırdı (23 Mayıs 2018)

Dolar kurunun 4.92'yi görmesi üzerine toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, borç verme faiz oranını yüzde 13,5'ten 16.5'e yükseltti.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu döviz kurundaki yükseliş üzerine olağanüstü toplandı. Toplantıdan borç verme faiz oranının yüzde 13,5'ten 16.5'e yükseltilmesi kararı çıktı. Toplantı haberinin öncesinde 4.92'yi gören dolar kuru, kararın ardından 4.57'lere kadar geriledi.

Döviz kurları güne yeni rekor düzeylerde başladıktan sonra hız kesmedi. Dolar 4.9271 liraya, avro 5.7694 liraya, sterlin 6.5955 liraya kadar çıktı. Dövizlerdeki hızlı tırmanışa bağlı olarak gram altın 200 lira düzeyini aşarak 203 liraya, çeyrek altın da 300 lirayı aşarak 330.5 liraya tırmandı.  Merkez Bankası Para Politikası Kurulu durum üzerine olağanüstü toplandı. Toplantıdan borç verme faiz oranının yüzde 13,5'ten 16.5'e yükseltilmesi kararı çıktı. Kurlar Merkez Bankasının faiz artırımı kararı sonrası gevşedi.

Merkez Bankasının kararları şöyle:

"a) Gecelik faiz oranları: Marjinal fonlama oranı yüzde 9,25, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,25 düzeyinde sabit tutulmuştur.

b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8 düzeyinde sabit tutulmuştur.

c) Geç Likidite Penceresi faiz oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranı yüzde 13,5’ten yüzde 16,5’e yükseltilmiştir"

ŞİMŞEK: MERKEZ BANKASININ ATACAĞI HER ADIMDA TAM DESTEĞİM VAR

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası hükümetten gelen ilk açıklamada Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "TCMB Başkanı ve PPK üyelerinin TL’deki düşüşü ve fiyat istikrarının sağlamak için atacakları gereken her adımda tam desteğim var" ifadelerine yer verdi.

Mehmet Şimşek'in resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Para politikasının kredibilitesini sağlamanın ve yatırımcıların güvenini tekrar kazanmanın vakti geldi. Hükümet cari açığı düşürmek ve TCMB’nin dezenflasyon çabalarına katkı için mali disiplini korumaya ve yapısal reformları hızlandırmaya kararlı.

TCMB Başkanı ve PPK üyelerinin TL’deki düşüşü ve fiyat istikrarının sağlamak için atacakları gereken her adımda tam desteğim var.

Türkiye’nin hiçbir makro ekonomik problemi çözülemez değil, problemleri daha önce çözdük yine yapabiliriz."

BU DÖVİZ FİYATI OLAĞANÜSTÜ YIKICI

Dolardaki artışın yoksulluk ve işsizlik getirdiğine dikkat çeken Ekonomist Mustafa Sönmez, yaşananlara teslim olan iktidarın gelişmeleri izlemekle yetinmesinin yıkımı daha da büyüteceğini söyledi. Türkiye işçi sınıfının kriz yaşandığında karşılaşacaklarını iyi bilecek tecrübeye sahip olduğunu söyleyen Doç. Dr. Murat Birdal, “Krizin faturasını ödememek için işçi sınıfının bu süreci örgütlü bir şekilde karşılaması gerekiyor” uyarısında bulundu.

Evrensel'e konuşan Ekonomist Mustafa Sönmez, böyle seyretmesi halinde doların 5 liranın da üzerine çıkabileceğini söyledi. Sönmez “Tamamen güven kopuşu var. Hem içeride hem dışarıda. Daha çok yurt dışı harekete geçti. Türkiye’ye yatırım yapmış olanlar Türk lirasından uzaklaşıyor. Yoğun talep fiyatı yukarı çıkarıyor. Merkez Bankasının ve hükümetin bir şey yapmaması, yapmayacağı algısı dövizi tırmandırıyor” dedi. Bu raddeye varmış döviz fiyatının olağanüstü yıkıcı olacağına dikkat çeken Sönmez, şöyle devam etti: “Çok sert bir sıkıntı yaşanıyor. Çoğu firma buna dayanamaz. Firmalar sıkıntıya girer. Firmalara kredi açmış banka sistemi krize girer. Firmalar sıkıntıya girince işçiler sıkıntıya girer ücretlerini alamaz işlerinden olurlar. Bu fiyatlarla yapılmış her ithalat olağan üstü enflasyon yaratır. İnsanlar ellerindeki gelirlerle enflasyonla baş edemez Topyekün yoksullaşma, işsizleşme ve yıkım getirir.”

SİYASİ İRADE TESLİM OLMUŞ DURUMDA

12 ay içinde 188 milyar dolarlık borç ödemesinin yapılacağını hatırlatan Sönmez, “Bu para bulunamazsa tıpış tıpış IMF’nin kapısı çalınacak. IMF, dünyaya vereceği güvenceye karşılık verin ekonomi yönetimini diyecek. 2001’de uygulanan reçetenin çok daha ağırı dayatılacak. Böyle bir ağır reçeteye maruz kalacak. Şu an bu yıkım karşısında tavır belirleyecek bir irade yok. İktidar akıl tutulması yaşıyor ve adeta felç olup gelişmeleri seyrediyor. Bu ülke dış güçler karşısında bir saldırı ile karşı karşıya kalsa yönetenler ülkeyi savunmaya çağırır. Bu da bir ekonomik saldırı. Ama siyasi irade teslim olmuş durumda. İşgale boyun eğmiş durumda. Bu nedenle de yıkım öngörülenin ötesinde, çok daha büyük olur” diye konuştu.

MURAT BİRDAL: İŞÇİ SINIFININ BU SÜRECİ ÖRGÜTLÜ KARŞILAMASI GEREKİR

Döviz kurundaki artışı Evrensel'e değerlendiren Doç. Dr. Murat Birdal, emperyalist ülkeler tarafından fonlanan ekonomik modelin bedelinin ödendiğini, AKP Hükümetinin büyük sorumluluğu olduğunu söyledi.

Doların yükselişini etkileyen iki faktör olduğunu dile getiren Murat Birdal, şöyle devam etti: “Birincisi yapısal. Türkiye ekonomisinin uzun zamandır yüksek cari açıkla büyümeyi sürdürebilmesi, yurt dışındaki faiz gelişmelerine son derece duyarlı hale getiriyor. Dolayısıyla buradan kaynaklı uzun süredir kurda yukarı yönlü bir hareket var. Meselenin bir de içeriden kaynaklanın tarafı var. Bu da mevcut hükümetin piyasa gerçekleriyle kavga eden bir politika sürdürüyor olması. Özellikle son bir hafta-10 gündür yaşadığımız bu gelişmeler Erdoğan’ın İngiltere seyahatinde yaptığı açıklamalar sonrası gerçekleşti. Meşhur faiz enflasyon teorisinde ısrarı, ekonomiye daha müdahil olacağını açıklaması yabancı yatırımcıları fazlasıyla rahatsız etti ve Türk lirasından kaçış başladı. Dolayısıyla orta ve uzun vadede kaçınılmaz olan süreci Erdoğan tetikledi ve hızlandırdı.”

Bugün yaşanan tablonun sadece bir iki aylık sürecin sonucu değil, Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığının sonucu olduğunu dile getiren Birdal, “Ve bunun müsebbibi de önemli ölçüde mevcut siyasi iktidar. Geçtiğimiz 16 yıl boyunca emperyalist ülkeler tarafından fonlanan bir ekonomik model, bugün itibariyle bedelini ödüyor” diye konuştu.

Dolardaki yükselişin halk açısından reel ücretlerin gerilemesi, yoksullaşma ve orta vadede işsizliğin artması anlamına geldiğini belirten Birdal, “Dolayısıyla yaşananlar cebinde dolar olanı veya dolar borçlusunu değil tüm halkı yakından ilgilendiriyor” diye konuştu. Türkiye işçi sınıfının kriz yaşandığında karşılaşacaklarını iyi bilecek tecrübeye sahip olduğuna dikkat çeken Birdal, şu uyarıda bulundu: “Yaşanan enflasyon en başta ücretleri bastıracak. Bu noktada bir kez daha krizin faturasını ödememek için işçi sınıfının bu süreci örgütlü bir şekilde karşılaması gerekiyor. Ne var ki var olan tablo böyle bir sürece işaret etmiyor.”

BLOOMBERG: SATIŞ BASKISININ KAYNAĞI JAPON YATIRIMCILAR

ABD merkezli haber ajansı Bloomberg, bugünkü satış baskısının kaynağının Japon yatırımcılar olduğunu ifade ediyor. "Japon yatırımcılar kendi ülkelerinde faiz getirisinin sıfıra yakın olmasından dolayı, dünya genelinde yüksek faiz veren ülkelerin tahvillerine yönelir" diyen Bloomberg, Türk tahvillerinin de özellikle bu yılın başından bu yana Japon yatırımcıların tercihleri arasında olduğunu aktarıyor.

GRAM ALTIN 200 LİRAYI AŞTI

Dövizdeki hızlı tırmanışın peş peşe rekor düzeylere sebep olmasına bağlı olarak gram altın 200 lira düzeyini aşarak 203 liraya, çeyrek altın da 300 lirayı aşarak 330.5 liraya tırmandı.

ZEYBEKCİ: GÜVENİM TAM

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dolar/TL kurundaki artışın ardından bir açıklama yaptı. Zeybekci, "Sağlıksız fiyat oluşumları yaşanmakta. En doğru hamlenin en uygun zamanda yapılacağına güvenim tam" dedi.

Zeybekci'nin açıklaması şu şekilde:

"Reel ekonomi, büyüme, ihracat, istihdam ve kapasite kullanım oranları, ayrıca gelecek beklentilerine ilişkin öncü gösterge olarak yatırım teşvik başvuruları ve dünyanın en iddialı teşvik sistemine olan ilgi ile dünyada bu bakımdan ilklerde yer alan ülkemiz kur ve faiz oranlarında hak etmediği dalgalanmalar ve döviz piyasasında sağlıksız fiyat oluşumları yaşamaktadır.

İlgili kurumlarımız, reel sektörün başarısının, emeğinin ve alın terinin bu doğrultuda heba edilmemesi; döviz piyasasındaki dengesizliğin kaldırılması için gerekli araç ve yetkiye sahiptir. Bu sorumluluğu alarak, en doğru hamlenin en uygun zamanda yapılacağı konusunda güvenimiz tamdır.

Hükümetimiz her zaman serbest piyasa ekonomisini esas almıştır ve bu anlayışla devam edecektir. Mali disiplinden ve enflasyonla mücadeleden ödün verilmeden, sürdürülebilir ve dengeli büyüme hedeflerimiz gerçekleştirilecektir."

BOZDAĞ: DOLARLA OYNAYARAK SEÇİMİN SONUÇLARINI DEĞİŞTİRECEĞİNİ DÜŞÜNENLER YANILIYOR

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: "Dolarla oynayarak milletin cebine, millete zarar verecek sonuçlar ortaya koyarak, bu seçimin sonuçlarını değiştireceğini düşünenler varsa aldanıyorlar. Millet oyunu gördü, oyuncuyu da gördü. Millet kuklayı da gördü, kuklacıları da gördü. Onlara fırsat ve izin vermeyecektir. Allah'ın izniyle 24 Haziran yeni bir gün olacağı gibi yeni bir dönemin de başlangıcı olacaktır."

3 GÜNLÜK TIRMANIŞ YÜZDE 9'U AŞTI

Doların lira karşısındaki tırmanışı yüzde 9.0'u, avro ve sterlinin tırmınışı da yüzde 8.0'i aştı.

Cuma günü kapanışa yakın

- 4.5032 liradan işlem gören dolar yüzde 9.4 artışla 4.9271 liraya,

- 5.3037 liradan işlem gören euro yüzde 8.8 artışla 5.7694 liraya,

- 6.0671 liradan işlem gören sterlin yüzde 8.7 artışla 6.5955 liraya kadar tırmanarak yeni rekor düzeylerine yükseldi.

CHP'Lİ ÖZTRAK: TBMM OHAL'İN KALDIRILMASI İÇİN ACİLEN TOPLANTIYA ÇAĞRILMALI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, döviz kurundaki hareketliliğe ilişkin, "TBMM seçimlerden önce OHAL'in kaldırılması için acilen toplantıya çağırılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Öztrak şunları söyledi: "Öncelikle TBMM, seçimlerden önce OHAL'in kaldırılması için acilen toplantıya çağırılmalıdır. İkinci adım olarak, ekonomi yönetiminin üzerindeki Saray vesayeti kaldırılmalı, Merkez Bankası'nın elindeki araçları kullanmakta bağımsız olacağı topluma yazılı olarak taahhüt edilmelidir. Yine kendinden menkul teorileriyle ekonomide risk unsuru haline gelen saray danışmanlarıyla yollar derhal ayrılmalıdır. Bu tedbirlerin vakit kaybetmeden alınması gerekmektedir. Aksi halde vatandaşın borçla aldığı evinin tapusunu, arabasının ruhsatını bankalara kaptırma riski vardır." (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Eren Erdem: MİT TIR'ları tutanaklarını Bülent Tezcan'dan temin ettim

SONRAKİ HABER

ABD'li Yazar Philip Roth yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa