Hastane işçileri: TL eridikçe biz de eriyoruz

Birkan BULUT
Ankara

Dolar rekor üzerine rekor kırıyor. Kriz çanları çalarken Erdoğan seçimlerden sonra gereken müdahalenin yapılacağını söylüyor. Bazı bakanlar dolardaki yükselmeyi tanımadığını söylese de zaten kıt kanaat geçinen asgari ücretliler için yaşam daha da zorlaşıyor. Ankara’nın değişik hastanelerinde konuştuğumuz taşeron işçiler “TL eridikçe biz de eriyoruz” diyor.

Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde konuştuğunuz bir kadın işçi, “Dolar yükseldikçe bizim alım gücümüzle birlikte insanlığımızı da düşürüyorlar” diyor. Nasıl yani diye sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Çocuklarımızın yüzüne bakamaz olduk. Her şeyden kıs. Elektriğe zam, suya zam, benzine zam, yol paralarına zam, kısaca aldığın havaya zam yapıyorlar. Her şeyi krediyle aldık zaten zor geçirmiyoruz. Dolar yükseldikçe TL eriyor inanın biz de TL ile eriyoruz.”

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğunu söyleyen bir başka kadın işçi ise, Türkiye’nin çivisinin çıktığını belirterek devam ediyor: “Geçim yükü sırtımızda  kamburdu. Önümüzdeki günlerde daha da yük binecek, insanlar işsiz kalacak. Birileri dur demezse çocuklarımızın geleceği ne olacak? Bıktık artık azla yetinmekten. Ülkeyi satıp bizleri de sattıkları kişilere köle edip kurtulsunlar. Zaten böyle çalışmakla da köleyiz.”

Orta yaşlarda bir erkek işçi de yapılan şehir hastanelerinin, devasa projelerin kamuya ait olmadığını söylüyor. Bu nedenle ülke kaynaklarının fuzuli biçimde harcandığını ifade eden işçi, bu gidişat ile ülkenin ileride yaşanabilecek bir krizi kaldıramayacağını dile getiriyor.

‘SEÇİMDEN SONRA DÜZELTECEĞİZ’E TEPKİ

Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iki çocuk annesi 45 yaşındaki kadın işçi, dolar yükselince her şeyin de ona bağlı olarak arttığını anlatıyor: “Altın olmuş 300 küsur lira. Şimdi zorunlu ihtiyaçlarımıza da yansıyacak bu yükseliş. Yemeğe, elektriğe, suya zam üstüne zam yaparlar ama maaşlarda herhangi bir zam yok. Bu millet nasıl karşılasın ihtiyaçlarını? Bir de çıkıp ‘Seçimden sonra düzelteceğiz’ diyorlar. Madem şimdi iktidardalar düzeltse ya! Zaten onlar yüzünden bu haldeyiz” diyor.

Bir başka kadın işçi, ülkede her şeyin dışarıdan ithal edildiğini söylüyor. Dolardaki bu yükselişin kendilerini de etkilediğini belirten işçi, sağda solda çıkıp “Benim dolarım mı var, doları olanlar düşünsün” diyenlere tepki gösteriyor.

‘İKTİDAR DEĞİL SİSTEM DEĞİŞMELİ’

40’lı yaşlarda bir erkek işçi ile konuştuğumuzda ise: “Doların yükselmesi, ekonomideki kötü gidişat başımızdaki kişiyle alakalı değil, bu sistemle alakalı. Toptan sistemin değişmesi lazım. Yarın bir gün başkası gelse iktidara her şey düzelecek mi?​” diyor. Sokakların işsizlerle dolu olduğunu belirten işçi, en kötü vasıfsız elemanın bile hastaneye temizlikçi olarak girebilmek için araya torpil sokmak zorunda olduğunu söyledi.

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinden bir işçi ise bu seçimde Erdoğan yeniden seçilemezse doları kimsenin düşüremeyeceğini savunuyor. Ancak Erdoğan’ın doları düşüreceğini iddia eden işçi, “Ben karar vermedim oy kullanma açısından ama o seçilmezse maaşta alamayabiliriz” diyor.

BİZİM BORCUMUZ, ONLARIN BİRİKİMİ KATLANIYOR

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesinden bir işçi de doların yükselişinin her kesimi etkilediğini belirterek, “Parası olan için doların yükselmesi birikiminin katlanması anlamına geliyor. Asgari ücretin pençesindeki insanlar için borç batağı, mutsuz günler, gülmeyen yüzler anlamına geliyor” diyor.