Hayatın terazisi satranç
'Satranç haramdır' söylemleri, satrançtan sanata yansıyanlar ve Alpha Zero ile Stockfish'in efsanevi maçı... Evrensel Bilgin yazdı.
Fotoğraf: Chase Clark/Unsplash
Evrensel BİLGİN
Satranç, Sapiens’in yarattığı en muhteşem zeka oyunu olmanın ötesinde kültürel, sosyal ve tarihsel bir olgu. Satrancın tarihsel yolculuğunun yaklaşık 5 bin yıl önce Hindistan’dan başladığı kabul edilir. İran üzerinden Arap yarımadasına ulaşan satranç, 9 ila 12. yüzyıllar arasında doğu toplumlarının gözbebeğiydi. Öyle ki sonradan Batı’nın sömürgesi haline gelen Arap topraklarında o dönemde deve üstünde giderken körleme (tahta olmaksızın) satranç oynanırdı. Anadolu’ya giren Türklerin de bu oyundan etkilenmeleri sonrası zamanın en güçlü oyuncularına sahip olduğu biliniyor.
CÜBBELİ İLE VATİKAN’IN ORTAK DÜŞMANI SATRANÇ
Batı toplumları bu büyülü oyunu, Endülüs devleti ile İspanya’ya giren Araplar ve Bizans’la temas halinde olan Türkler sayesinde keşfetmişti. Satranç kısa sürede Katolik kilisesi tarafından kafir oyunu olduğu gerekçesiyle yasaklandı ve oynayanlar aforoz edildi. Bu yasaklarla ilgili kayıtlar halen Vatikan arşivindedir. Fakat bilim ve akıl bir kez daha galip gelir. Gizli gizli satranç oynayan papazların sayısı arttıkça Vatikan satrancı serbest bırakmak zorunda kalır. Reform ve Rönesans hareketlerinden sonra düşüncenin özgürleştiği Batı toplumlarına nazaran, Doğudakiler radikal dincilerin etkisiyle yavaş yavaş karanlığa gömüldü. Öyle ki bilimle birlikte bilimsel bir oyun olan satranç da ellerinden kayıp gitti. Günümüz Türkiyesi’nde tarih bilmez bazı kişilerin ‘’Satranç haramdır, oynayan domuz eti yemiş gibidir’’ demesi de, oyunu “Kafir oyunu” diyerek yasaklayan Vatikan gibi tarihin bir şakası olarak karşımıza çıkar. Malum şahsı şikayet eden Türkiye Satranç Federasyonu göstermelik görevini tamamlar, mahkeme takipsizlik verir ve konu kapatılmaya çalışılır. Biz bunlarla oyalanırken Fransız İhtilalı, Sanayi Devrimi ve Ekim Devrimi’nin etkisi gibi süzgeçlerden geçmiş olan Batı toplumları satrancı çoktan sinemaya aktarmıştır.
SANAT VE SATRANÇ
Gerek Hollywood gerek Avrupa sinemasında yüzlerce satranç filmi çekilmiş hatta birçok ünlü filmde satranç sahnelerine yer verilmiştir. Hazır yeri gelmişken ‘’Searching for Bobby Fischer’’ (Masum Hamleler) filmini her satrançsevere ve veliye tavsiye edebilirim. Eski ABD’li Şampiyon Fischer’in hayatını konu alan ve yakın zamanda çekilen ‘’Pawn Sacrifice’’ (Şah Mat) ise tarihsel safsatalara ve Hollywood’un Amerikan emperyalizmine alet edilmiş bir filmi izlenimi vermekte. John Turturro ve Emily Watson’ın oynadığı “Luzhin Defence” (Lujin Savunması), Afrikalı yoksul bir kızın satranç ile hayatının değişmesini anlatan “Queen of Katwe” (Katwe Kraliçesi) ve Cuba Gooding’in başrolünü oynadığı “Life of a King” (Bir Efsanenin Hayatı) filmleri tavsiye edilebilecek diğer yapımlar. Ülkemizde sinemanın satrançla ilişkisi ise Türkiye Satranç Federasyonu yöneticilerinin satranç ile ilişkisiyle doğru orantılı olarak, 1989’da çekilen “Şah Mat” adlı kalitesiz bir polisiyeden öteye geçememiştir.
BİLİM VE SATRANÇ
Dünyanın geri kalanında Google’ın ürettiği yapay zeka “Alpha Zero” 4 saatte satranç öğrenip Dünya satranç programları şampiyonu 3424 ELO’ya (Uluslararası kuvvet derecesi) sahip Stockfish’i, 100 oyunluk bir maçta 28 galibiyet, 72 beraberlik ve hiç maç kaybetmeden yenmiştir. Dünya Satranç Şampiyonu ölümlü Magnus Carlsen’in 2843’LÜK ELO puanı düşünüldüğünde Stockfish ile Alpha Zero arasındaki bu maç Yunan mitolojilerindeki yarı tanrılarla, Zeus arasındaki bir savaş gibiydi. Alpha Zero’nun şimşeklerini iliklerinize kadar hissettirecek bir oyunla sözü şimdilik noktalıyorum.