29 Mayıs 2018 08:02

Aydın'da toplu felaketler peş peşe geliyor: Bu kez ağaçlar kuruyor!

Aydın'da yaşanan balık ölümlerinin ardından Germencik Alangüllü'de JES yakınındaki 1500 zeytin ve incir ağacı kurudu.

Fotoğraf: GERÇED

Paylaş

Özer AKDEMİR

Büyük Menderes nehrinin Söke civarındaki kısmında toplu balık ölümlerinin ardından Aydın'a bir şok haber daha. Germencik Alangüllü'de jeotermal Enerji Santrali (JES) yakınındaki 1500 zeytin ve incir ağacı kurudu! Yörede hayvanlarda da sakat ve ölü doğum oranlarının büyük rakamlara ulaştığını ifade edilirken, Germencik İlçe Tarım'ın ağaç kurumaları ile ilgili "Hastalık" açıklamasını Zeytincilik Araştırma Enstitüsü yalanladı.  

JES'İN YANINDAKİ İNCİR VE ZEYTİN AĞAÇLARI KURUDU

Yörede yaşayan çiftçilerin ihbarı üzerine Alangüllü bölgesinde bir inceleme yapan Germencik Çevre ve Doğa Derneği( GERÇED) yüzlerce zeytin ve incir ağacının kuruduğunu tespit etti. Yaptıkları incelemelerle ilgili bilgi veren GERÇED Sözcüsü Dr. Metin Aydın, Alangüllü’de ki jeotermal santrale ait sıfır noktasından 1000 metre kadar uzak mesafedeki alanda, yaklaşık 250-300 dönümlük arazide yer alan 1500 kadar zeytin ve incir ağacının kurumuş olduğunu aktardı. Kurumuş incir ve zeytin ağaçlarının yer aldığı alandan sonraki 500 metrelik mesafede de zeytin ve incir ağaçlarında yaprakların sararmaya başladığını belirten Aydın, bu ağaçların da kuruma sürecine girdiklerini ifade etti.

UZUN KÖKLÜ AĞAÇLAR ÖLÜYOR

Çiftçilerle yaptıkları görüşmelerde bu alanda var olan incir ve zeytin ağaç kurumaları dışında jeotermale yakın yeni ekilen incir ağaçlarınında 2-3 yıldır büyümediğinin dile getirildiğini aktaran Aydın, dallardaki kurumanın bu yeni dikilen ağaçlarda da görüldüğünü belirtti. Bölgede incir ve zeytin ağaç kurumaları dışında özellikle Alangüllü mezarlığında yer alan çam ağaçlarının da kuruduğuna dikkat çeken Aydın, kuruyan incir ve zeytin ağaçlarının olduğu alanlarda ekili olan mısır, fasulye gibi sebzelerin yeşil olması ile ilgili şu yorumu getirdi; "Jeotermale yakın uzun köke sahip zeytin, incir ve çam ağaçlarının kuruduğu/kurumaya devam ettiği, kısa köke sahip sebze ve otların ise şimdilik yeşil kaldığı görünüyor. Alangüllü çiftçisi zeytin ve incir ağaçlarındaki kurumaların son bir ay içinde hızlı bir şekilde gerçekleştiğini söyledi".

ÜNİVERSİTE İLÇE TARIM'I YALANLIYOR

Çiftçilerin Germencik Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne yaptıkları müracaat sonrası müdürlük yetkililerinin incir ve zeytindeki kurumayı “Filiz kıran” hastalığına bağladıklarını ve "yapacak bir şey yok" dediklerini belirten Aydın, "Deneyimli çiftçiler ve derneğimizde görev alan Ziraat Mühendisleri ise bu kurumaların kesinlikle “Filiz kıran hastalığına” bağlı olmadığını söylediler. Nitekim Alangüllü çiftçilerinin başvurdukları İzmir Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü incelemelerinde “Ağaçlarda kurumaya sebep olacak zeytin hastalık ve zararlılarına ait bulgular rastlanılmamıştır” sonucu çıkmıştır" dedi.

HAYVANLAR DA ÖLMEYE BAŞLADI

Jeotermal yakınında kuruyan zeytin ve incir ağaçlarının yer aldığı alandaki hayvan çiftliğine yaptıkları ziyarette bir başka şok ile karşılaştıklarını aktaran Aydın, "Hayvan yetiştiricisi son 4 ay içinde 80 kadar koyununun öldüğünü, koyunların 30 kadar düşük yaptığını, anomalili kuzu doğumlarının olduğunu söyledi. Yetiştirici koyunların alanda serbest şekilde gezdiğini, ahırda kapalı duran büyük baş hayvanlarda ise ölümlerin olmadığını söyledi" diye konuştu.

TEK ŞÜPHELİ JEOTERMAL

GERÇED olarak Alangüllü’de yaptıkları ziyarette incir, zeytin ve çam ağaçlarındaki kurumaların yeraltı sularında meydana gelen kirliliğe, koyun ölümlerinin ise Alangüllü deresindeki su kirliliğine bağlı olabileceğini düşündükleri belirten Aydın, bu alanda yerüstü ve yeraltı su kirliliği yapan tek unsurun ise jeotermal santrallerin akışkanları olduğunu söyledi.

BUNLAR SİZİN İÇİN YETERLİ DEĞİL Mİ?

GERÇED olarak Aydın Valiliğine, TBMM’ne, Belediyelere, Ziraat Odalarına çağrıda bulunduklarını söyleyen Aydın, şunları dile getirdi; "Aydın’da jeotermallerin zararlarını görmeniz, araştırmanız, gerekli tedbirleri almanız için acaba Aydın’da daha nasıl bir toplu felaketlerin olması gerekir? Aydın’da toplu balık ölümleri oluyor, Menderes havzasında kuşların sayısı giderek azalıyor, toplu incir-zeytin ağaçları kuruyor, toplu koyun ölümleri oluyor. Bunlar sizin için yeterli değil mi? Önemli değil mi? Sizlerin inanması için Aydın’da ne kadar bebek, çocuk, anne ölmesi gerekiyor? Aydın çürük yumurta, Menderes nehri leş kokuyor. Aydın çölleşiyor ve ölüyor".

ÇİFTÇİNİN ELİNDEN TUTACAK KİMSE YOK

Aydın, "Alangüllü bölgesinde daha önce Ege Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi,Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Tübitak tarafından yapılan çalışmaların hepsinde Alangüllü’de yer alan jeotermal santrale ait akışkanların yeraltı ve yerüstü sularını kirlettiği, normalin çok üstünde suda ve toprakta Bor kirliliği yaptığı, bu suların tarımsal sulamada kullanılırsa tarımsal ürünlere zarar vereceği saptanmış idi. İzmir Bornova Zeytin Araştırma Enstitüsü’nün zeytin ağaçlarında yaptığı araştırma sonuçları Bor kirliliği ile uyumlu görülmektedir.Bölgede şimdilik görünen incir, zeytin, çam ağaçları kuruması ve koyun ölümleridir. Peki bu ölümlerin ve çevre kirliliğinin insan sağlığı üzerine yansıması nedir? Ne olacaktır?" dedi.Alangüllü’de görülen toplu incir, zeytin ağaç kurumalarının, koyun ölümlerinin Menderes nehrinde görülen balık ölümlerinden hiç bir farkı olmadığını aktaran Aydın, Alangüllü çiftçisinin elinden tutacak bir yetkili bulamadığını ifade etti.

AYDIN JES'LERE TESLİM EDİLDİ

Topraklarının yüzde 80’ni jeotermal enerji kullanımına açılan Aydın, Türkiye’de belirlenen jeotermal sahaların yüzde 67’sine sahip. Şu anda Türkiye’de üretimde olan jeotermal santrallerin yüzde 57’i Aydın’da yer alırken, bu JES'lerin yüzde 50’si de Germencik ilçesinde yer alıyor. Jeotermal santraller Aydın’da birinci sınıf tarım arazilerine, incir-zeytin gibi özel tarım arazilerine, sulak alanlara, doğal ve arkeolojik sit alanlara, yerleşim yerlerinin yanı ve içine,sağlık kuruluşları yanı, mezarlıklar içine kurulabilmekte. Jeotermal santrallere faaliyetleri sırasında denetim ve kontroller yapılmamakta, jeotermaller zehirli gazlarını havaya, akışkanlarını dere-çay-sulama kanalları ile Menderes nehrine bırakıyorlar.

BİLİM YILLAR ÖNCE UYARMIŞTI

İncir, zeytin, çam ağaçlarındaki kurumaların ve hayvan ölümlerinin yaşandığı Alangüllü bölgesinde 2010 yılında yapılan bilimsel bir çalışma bölgede JES kaynaklı kirliliği tartışmasız biçimde ortaya koymuştu. Ege Üniversitesi Fen Bilimlerinden Prof. Dr. Mustafa Bolca'nın başında bulunduğu bir ekip tarafından gerçekleştirilen çalışmada, "Alangüllü’de yer alan jeotermal santrallerin çıkardığı akışkanların yerüstü ve yeraltı sularına karışarak onları kirlettiği, bu suların tarımsal sulamada kullanılırsa suların içindeki ağır metal ve kimyasal maddelerin besin yolu ile insan ve canlılara geçebileceğini, jeotermal kaynakların boşaltım gösterdiği dere sularının Hıdırbeyli barajında toplandığı, bu suların tarımda kullanılınca tarım arazilerinin olumsuz etkilendiği, sularda yüksek oranda bulunan Bor’un bitkilere toksik etki gösterdiği" gibi çok önemli saptamalar yapılmıştı.

Yine 2015 yılında Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesinden Dr. Sunay Dağ 'ınAlangüllü’de yaptığı araştırmada JES'lere yakın topraklarda asit miktarının arttığını, incir ağaçlarının yaprakların hastalıklı olduğu, dallardaki meyve sayısının daha az, meyve büyüklüğünün daha küçük olduğu saptanmıştı. Araştırmada jeotermale yakın incir ağaçlarına ait kuru incirlerde uzak bölge kuru incirlere göre daha yüksek değerlerde Bor, Kükürt, Nikel, Kurşun, Kobalt, Kadmiyum, Krom, Mangan tespit edilmişti.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Bahçeli'nin af istediği Alaattin Çakıcı: Şahsıma af istemiyorum

SONRAKİ HABER

Erdoğan, Putin'le görüşmesinde YPG çağrısı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa