Doların yükselişi üzerine ampirik bir sınıflandırma
Avukat Coşkun Şahin, dolar kurunun yükselişi üzerine sosyal medyadan paylaşılan mesajlara dair gözlemlerini yazdı.
Fotoğraf: Pixabay
Av. Coşkun ŞAHİN
Denizli
Doların ‘önlenemez’ yükselişi sosyal medyada vaziyete farklı biçimlerde celallenenleri kategorize etme ihtiyacı doğurdu bende. Ancak bu yazı, başlangıçta bir anlık gazla doldurulmuş bir Facebook durum bildirimiydi. Aniden Evrensel’e yazılan bir mektuba dönüşüverdi. İş, gazeteye yazmak olunca ‘Panikledim’ desem yeridir. Bu iş, mahkemelere savunma yazmaktan on kat daha zor…
Benim ateşimi bir kenara bırakıp doların ateşine dönecek olursak… Ben dahil, atar gider yapan taraflar üzerinde yaptığım gözlem(!) sonucu ülkemizde 4 çeşit eğilimin varlığını keşfetmiş bulunmaktayım.
1’inci eğilimdekiler; doları olmayan ancak “16 yıl boyunca 600 milyar doları betona ben mi gömün dedim, hâlâ faiz lobisi zart zurt diyorsunuz, krizin faturasını ben ödemem halka da ödetemezsin, 16 yıl boyunca kim yediyse hesabı onlar ödesin” diyerek atar yapanlardan oluşuyor.
Not: Bu torbada yer alanların; mevcut sistem içerisinde para kazanma ve parayı elde tutma konusunda çok başarılı olmadıkları gözlemlenmiştir. Ekonomik krizin faturasının ayrım gözetmeksizin tüm halka çıkartılacağından emindirler. Mevcut düzeni değiştirme konusunda hemfikir olmalarına karşın bir araya gelme konusunda isteksizdirler.
2’nci eğilimdekiler, dolar istifleyen, gemisini kurtaran ‘gerçekçi’lerdir. Burada yer alanlar kendi içinde ikiye ayrılıyor.
Bir kısmı geleceği görüp dolar istifleyen, zenginleşen ancak “16 yıl boyunca 600 milyar doları ben mi betona gömün dedim hâlâ faiz lobisi zart zurt diyorsunuz” atarıyla muhalifliği de kimseye bırakmayan cevval “antikapital” tiplerdir diyebiliriz.
Burada yer alanların diğer kısmı ise yine geleceği görüp dolar istifleyen, zenginleşen ancak “Reisi yedirmeyiz” ayaklarıyla ortalıkta dolaşanlardır. Ne olursa olsun musluğun başından ayrılmamakta kararlıdırlar. Sezgileri bir avcı kadar kuvvetlidir. Tarihte de görüldüğü üzere kral öldüğünde ilk tekmeyi bunlar atar, “Yaşasın yeni kralımız” diye de ilk bunlar bağırır. Asla kaybetmezler. Her dönem onların dönemidir. Yoksulluğu kader olarak kabul ederler, zenginliği ise çalışkanlık ve zeka belirtisi.
Not: Bu grupta yer alan her iki kesim için de bu satırların yazıldığı anda benzin pompası artık sorun olmaktan çıkmıştır, malı götürenin sağı-solu, iktidarı-muhalifi olmaz derler atalarımız.
3’üncü eğilimdekiler, 2017 sonlarında, Reis’in çağrısı üzerine elindeki 3-5 doları bozdurup, döviz bürosundan aldığı makbuz ile mahalle berberinde ücretsiz sakal traşı olmuş büyük çoğunluğu yoksul abilerden oluşur. Gün itibariyle buradaki abilerde dolar kalmamıştır. Doların yükselişi karşısında bu kesimde ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı “Doları 3TL’den bozdurduk, benim doları kim aldı? Ketenpereye mi geldik acaba?” diye düşünürken, diğer kesim “Dolarım olsa yine bozardım” demektedir. En kalabalık kesim burada yer alır. Duygusaldırlar. Bir şeye kolay kolay ikna olmadıkları gibi ikna olunca da kolay vazgeçmezler. Aslında tüm mesele, onları kimlerin ikna ettiğidir.
4’üncü eğilimdekiler ne dolarla, ne siyasetle ilgilenmez. Kayıkçı kavgası olarak gördükleri mevcut siyaseti uzaktan göz ucuyla izlerler. Çözümü tarafsız kalmakta bulmuşlardır. İşten eve, evden işe şeklinde bir düzenleri mevcuttur. Zor yaşam şartlarına tam uyum sağlamışken, doların yükselişi, yeni bir fırtınanın esintisi gibi yüzlerine ılık ılık vurmaktadır. “Nerden çıktı şimdi bu?” diye hayıflanarak daha zor koşullara hazırlık yaparlar. En ağır darbeyi yiyecek ama ses etmeyecektir bu kesim, ta ki işsiz kalana kadar. Yazar kasa fırlatanlar genelde bu kesimdedir.
Neticede 16 yıllık AKP iktidarının başarı diyerek sunduğu, sürdürülebilirliği olmayan, özelleştirmeci, ucuz emek ve doğa talanına dayalı beton ekonomisi, ayrım gözetmeksizin; ben demiştim/cilerin, döviz bozdurup bedavaya traş olan abilerin, 155’i ararım diyen hacının, dolar siyaset bilmez arafta sıkışıp kalmış insanların üzerine karabasan gibi çökmektedir. Bu esnada iktidar sahipleri ile gerçekte iktidarın bir parçası olan cevval muhalifler (2’nci kesimi oluşturanlar) batan geminin filikalarını çoktan doldurmuştur.