02 Haziran 2018 00:15

‘Daha fazla demokrasi’yi 16 yıldır yapmamışlarsa artık hiç yapamazlar'

Batman'da seçimin nabzını tuttuk. AKP’nin 'daha fazla demokrasi' söylemine ilişkin '16 yıldır yapamamışlarsa artık hiç yapamazlar' fikri öne çıkıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Fırat TOPAL
Batman

Seçimlere haftalar kala Bölge illerinden Batman sokaklarındayız. 24 Haziran seçimine dair Batman’da halkın kime, neden oy vereceğini soruyoruz. Kentte yüzde 70’lere varan oy alan HDP’nin varlığı bir hayli hissediliyor. Kime denk geldiksek HDP’ye oy vereceğini söylüyor. Gerekçesi ise, HDP’nin adaletli davranacağı, ayrımcılık yapmayacağı yönünde. AKP’linin konuşmaktan çekindiği kentte “Açız, yol yapmışız diyorlar, asfalt mı yiyeceğiz? diye soruyorlar. Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olmasının Kürtleri yok saymak olarak değerlendirildiği kentte AKP’nin daha fazla demokrasi söylemi ilgili 16 yıldır yapamamışlar ise artık yapamazlar düşüncesi öne çıkıyor.  

Şehre ilk girdiğimizde öğle vakti olmasına rağmen ramazan ayı olmasından kaynaklı sokaklar ve caddelerde pek kimse yok. Bir süre Batman’ın en meşhur caddeleri Diyarbakır, Gülistan Caddesi’nde dolaşıyoruz. Sonra birçok dükkanın kapalı olduğu Batman’da yaşayan arkadaşım Hacı’yı arayıp röportaj için kalabalık, uygun bir yerin olup olmadığını soruyorum. Daha sonra onunla Sanat Sokağı’nda bir kafe de buluşuyoruz. Ancak bu çevrede de pek kimse yok. Tekstil işçisi olan Hacı’nın iki işçi arkadaşı da oturduğumuz kafeye geliyor. Bir masa etrafında toplanıyoruz.

‘İŞÇİNİN HAKLARI UMURSANMIYOR’

35 yaşında olan Hacı, 3 çocuk babası ve evi kira. İki aydır işsiz olan Hacı’ya seçimde oyunu kimden yana kullanacağını soruyoruz. Hacı, oyunu HDP’ye vereceğini belirterek, “Vicdani olarak Türkiye partisine oyumu vereceğim. Çünkü diğer partiler işçinin haklarını umursamıyor. Grev hakkımız yok, tazminat hakkımız bile ara buluculukla elimizden alınıyor. HDP’nin bu konuda bize adaletli davranacağına inanıyoruz” diyor.

YILLARDIR ÇALIŞIYOR AMA GEÇİNEMİYOR

Ardından Hacı’nın tekstil işçisi arkadaşı Serhat ile konuşuyoruz. En son çalıştığı fabrikada 3 gün çalışabilmiş. Nedeni ise, işverenin fabrikada çalışanlara lavaboya belirli zaman diliminde gitmelerini istediği için. Serhat da 3 çocuk babası 33 yaşında ve onun da Hacı gibi evi kira. Bu seçimden neler beklediğini ve oyunu kime vereceğini sorduğumuz da Serhat, “Yıllardır çalışıyorum, hep içerideyim. Aldığımız asgari ücretle kira mı ödeyelim? Pazara mı gidelim? Gelecek mi kuralım? Çıkıp ‘Dolar yükselişi sunidir’ diyorlar. Ancak dolar bizi bitirdi. Esnafa yansıyor, fiyatlara yansıyor, aldığımız para asgari ücrete yansıyor. 16 yıldır sadece zengini zengin ediyorlar. Fakiri hiç düşünmeyen bir parti olarak görüyorum AKP’yi. İnsanlar burada fabrikalarda köle gibi çalıştırılır. Aldıkları asgari ücret maaş kartlarına, patronlar el koyup bin TL’ye çalıştırıyorlar, denetleyen yok. OHAL’in en çok mağdur olanı işçiler emekçiler oldu” diyor. Serhat oyunu HDP’ye vereceğini ifade ederek, “HDP, ayrımcılık yapmıyor, tüm halklara eşit yaklaşıyor. Eşcinsellere dahi eşit hak tanıması bunu gösteriyor” diyor.

Hacı’nın diğer arkadaşı Şerif söze giriyor. “Oyumu kendime vereceğim. Bunu bize yapılan baskılara karşı bir kart olarak kullanacağım. Belki iktidara gelir de patronlara karşı hakkımızı savunur. HDP’nin temsil ettiği ezilen insanlardır. Beni daha iyi temsil edecek başka parti yok” diyor.

‘HALKIN İRADESİNİ NE HAKLA İÇERİDE TUTUYORLAR?​’

Kafenin işletmecisi Serdar ise daha önce arkadaşım Hacı’ya konuşmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen ilkin yanımıza gelmekte çekiniyor.  Serdar’ı iki masa ötede telefonundaki ‘SİRİ’ uygulamasına “Evrensel Gazetesi nedir” diye sorarken duyuyoruz. Onu fark ettiğimizi görünce gülümseyerek yanımıza geliyor. Yaratılan güvensiz ortamdan kaynaklı böyle bir tutum içinde olduğunu ifade ediyor. Konuyu bildiği için direk söze başlıyor: “Halkın iradesini ne hakla içeride tutuyorlar?​” diye sert bir giriş yapıyor. Serdar, 35 yaşında Mazlum Doğan, Kemal Pir ve Deniz Gezmiş adında 3 çocuğu var. Selahattin Demirtaş’ın gerekçesiz tutuklu olmasını kabul edilemez olduğunu ve bu duruma CHP’nin neden olduğunu belirterek, “Diğer adaylar çıkıp miting yaparken Demirtaş içeride bu resmen Kürtleri yok saymaktır. Benimle ittifakı kabul etmeyen bir partiye oy vermeyeceğim. Mesele Kürtler olunca herkes bir oluyor” diyor. Serdar, ekonomik bir krizin yaşandığını bunu da iktidarın halkın dini duygularını kullanarak durumu hasır altı yapmaya çalıştığını ifade ederek “Açız, yol yapmışız diyorlar, asfalt mı yiyeceğiz? diye soruyor. HDP’nin Batman’da yüzde 70-75 arası oy alacağını söylüyor.

‘BU SEÇİMDE ERDOĞAN’IN İŞİ ÇOK ZOR’

Masa gittikçe kalabalıklaşıyor, yanımıza kafeteryada oturanlardan Süleyman adlı bir yurttaş geliyor. Süleyman 30 yaşında bir kebap ustası, lokanta işletiyor. O da sandıkların taşınmasını doğru bulmadığını belirterek başlıyor söze: “Güvenlik gerekçesi diyorlar, yeri geldiğinde ‘Biz çok güçlüyüz. NATO’nun 2. büyük ordusuyuz’ diyorlar. Sandığımı koruyamıyorlar? Koruyamıyorlarsa bıraksınlar biz koruruz. 170 bin seçmenin oylarının taşınması kabul edilemez. Çıkıp daha fazla demokrasi diyorlar. O zaman ilk önce OHAL’i kaldırsınlar. Hiçbir şey tarafsız değil, yasalar da. İnsanları açlıkla terbiye ediyorlar. Ekonomi bitti. Esnafı, çiftçiyi, memuru borçlandırıp kendilerine mahkum ediyorlar. İnsanlar bir kilo et alamaz hale geldi. Çıkıp ‘Her şeyi ithal edeceğiz’ diyorlar. İthal edeceklerine yayla yasağını kaldırsınlar. Bu seçimde Erdoğan’ın işi çok zor. 16 yıldır yönetimde bugüne kadar bir şey yapmayan artık hiçbir şey yapamaz” diyor.

SANDIKLARI AY'A DA ÇIKARSALAR GİDİP OYUMUZU KULLANACAĞIZ

Sanat Sokağı’ndan ayrılıp, Atatürk Parkı’na geliyoruz. Havanın serinlemesiyle insanlar parkta ağaçların gölgesinde oturup iftar saatini bekliyor. Bir grup yaşlı insanın sandalyelerle çember kurup muhabbet ettiklerini görünce yanlarına sokuluyorum, gazeteci olduğumu söyledikten sonra ‘buyur’ ediyorlar. Seçimde kime oy vereceklerini soruyorum. 60 yaşındaki Yusuf amca, “Kime vermemizi istiyorsan ona vereceğiz” diyor ve gülümsüyor. Sonra konuşmaya başlıyor. “Oyumuzu haktan, adaletten yana olana vereceğiz tabii ki de. Onlar sandıkları aya da çıkarsalar gidip oyumuzu kullanacağız. Bu oyunlarla bizi vazgeçiremezler. Demirtaş’ın cezası yok, ama içeride tutuyorlar, bu haksızlıktır. Ama HÜDA PAR bağımsız girdiği için oyları düşecek AKP’nin.  4 bizim 1 onların” diyor. 70 yaşındaki Cembeli amca söze karışıyor: “Münbic’e gireceğim diyen, sandıkları mı koruyamıyor? Bu mantıklı mı? “diye soruyor ve araya 67 yaşındaki Ahmet amca giriyor. “Fazla pusula basmışlar çalmak için” diyor. Demirtaş’sız her şeyin daha da kötüye gittiğini belirten Yusuf amca “Demirtaş yapıcıydı. Biz barış istiyoruz. Demirtaş da barış istedi başka bir şey istemedi” diyor. Söze tekrar Cembeli amca giriyor. “Bir asker, bir genç öldüğünde bizim  yüreğimiz yanıyor, savaş istemiyoruz, huzur istiyoruz” diyor. Bunları söylerken gözleri doluyor.

‘OYUMU MEVCUT İKTİDARA VERMEYECEĞİM KESİN’

Amcaların yanından ayrıldıktan parkta dolaşmaya devam ediyorum,  ağaç gölgesinde gençlerden birine yaklaşıyorum, selam verdikten sonra gazeteci olduğumu ve seçimde kime oy vereceğini soruyorum. Kendisinin öğretmen olduğunu ve ismini vermek istemediğini belirterek, “Henüz karar vermedim ama oyumu mevcut iktidara vermeyeceğim. Eğitim politikasını beğenmiyorum. İnsanlar atanana kadar neler çekiyor ama bir KHK ile bir kerede işten atabiliyorlar. Adalet sadece mahkum yargılamak değil. Ben Kürt değilim ama bir Kürt’ün neler yaşadığını hissedebiliyorum. Bir taraf güllük gülistanlık iken bir taraf yangın yeri. Adalet herkese lazım olacak” deyip konuşmasını bitiriyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

ABD, Filistin halkı için koruma talep eden BMGK tasarısını reddetti

SONRAKİ HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık UBER muber diye bir şey yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa