30 Ağustos 2012 17:10
Erdi Tütmez

‘NEREDE VE NASIL BARINACAĞIM?​’

Eğitim-Sen Genel Merkezinin geçtiğimiz günlerde hazırladığı rapor öğrencilerin hangi şartlarda barındığını gözler önüne seriyor. Devlet ve vakıf üniversitelerinde okuyan yaklaşık 2 milyon üniversitelinin yüzde 60’ından fazlası o güne kadar yaşadığı ilin dışında üniversite eğitimi alıyor. Yüz binlerce üniversiteli barınma sorunu ile baş başa kalıyor. Öyle ki, barınma sorunlarını çözemeyen birçok öğrenci eğitim hakkından mahrum kalıyor.

Üniversiteye adım atar atmaz, ‘nerede ve nasıl barınacağım’ telaşına düşen üniversitelilere sunulan ilk çözüm devlet yurtları olurken; sınırlı kapasitesi ve sağlıksız koşulları yüzünden buralarda barınamayan çoğu üniversiteli, üniversite yurtları, özel yurtlar ve ev kiralama seçeneklerinden birine yönelmek zorunda kalıyor. Üniversitelilerin çok büyük bir bölümü sağlıklı barınma koşullarından ve ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak şekilde yaşamını, eğitimini sürdürüyor.  Kamu üniversitelerinde okuyan üniversiteliler eğitim almak için geldikleri şehirlerde öncelikli olarak devlet yurtlarına yöneliyor. Seçeneklerin içinde en ucuzu olduğu için tercih edilen Yurt-Kur’a bağlı bu yurtların kapasiteleri ise oldukça sınırlı.

BARINMA, EĞİTİM HAKKININ PARÇASI

ÖSYM’nin verdiği 2011-2012 yılı verilerinde, geçtiğimiz dönem 4.353.542 üniversite öğrencisinin okuduğu görülüyor. Türkiye’de ise 2012 yılı itibariyle 303 tane yurt bulunuyor. Buna karşılık 3946 tane ise özel yurt bulunuyor.

Yurt-Kur verilerinde yatak kapasitelerinin kimi yurtlarda tam dolu olmadığı görülüyor. Bu durum, bir yandan yurtların niteliksizliği, sağlıklı koşullarda barınma imkânının olmaması, yurtlarda öğrencilere uygulanan aşırı baskı diğer yandan da yurt planlamasının (yer, kapasite, üniversiteye yakınlık vb) üniversitelilerin ihtiyaçlarına göre düzenlenmemesinden kaynaklanıyor. Raporda, “Ailesinden uzakta eğitimini sürdürmeye çalışan, yetersiz ve dengesiz beslenen, üniversitede attığı her adımda kendisinden para talep edilen üniversiteliler için; bir de barınacak sağlıklı ve güvenlikli bir yer sıkıntısı çekmek eğitimine devam etmeyi, dahası, insanca bir yaşamı imkânsız kılıyor. Hal böyleyken ne hükümet, ne üniversiteler, ne üzerine yüzlerce sayfalık piyasalaştırma stratejileri hazırlayan YÖK ne de üniversite yönetimleri tarafından üniversitelilerin barınma ihtiyacının eşit-nitelikli-parasız bir şekilde giderilmesine dönük herhangi bir çözüm önerisi getirilmiyor”deniliyor. (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et