Her masada seçim tartışması

Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu 

24 Haziran'a günler kala günlük hayatta bir araya gelen insanlar, gençler, kadınlar, herkes seçimi, ülkenin durumunu, ekonomiyi konuşur oldu. Biz de Kadın Çalışmaları Topluluğu’ndan kadınlar olarak oturduğumuz bir kafede ülke gündemini tartışırken yan taraftan gelen seslerde de konunun seçimler olduğunu fark edip biraz kulak kabarttık. Her masada farklı bir mesele vardı. Kimi ekonomiden tutuyordu kimi de ayrı ayrı aday değerlendirmesi yapıyordu. Bizim masamızda da haliyle genç kadınların 16 yıldır çektikleri ana konuydu. Son zamanlarda üniversitemizde de sıkça karşılaştığımız olaylardan bahsetmeye başladık. Queer Dear Topluluğu’nun standına yapılan saldırı, yapılan etkinliklerin izinlerinin zora sokulması, OHAL bahanesiyle yasaklanan, engellenen etkinliklerimiz yaşadığımız sorunlardan bazılarıydı. Tabii bu etkileri okulda değil de hayatımızın her alanında görünür şekilde yaşıyoruz. Üniversiteden mezun olunca iş bulamıyor olmamız , iş aradığımız için işsizliğin sebebinin biz kadınlar olarak gösterilmesi,16 yıldır bitmek bilmeyen şiddet söylemleriyle şiddetin meşrulaştırılması, taciz ve şiddetin azaltılacağının söylenip ancak bunun değiştirilmesi için bir adım atılmaması, çocuk istismarını meşrulaştıracak müftülere nikah yetkisi veren yasaların meclise kadınların tepkisine rağmen sunulup onaylanması ve bütün bunların üstüne din adamlarının ve iktidarın kadınlar üzerinde söz sahibi olmaya çalışmaları 16 yılı özetlemeye bile yetmiyor. Hal böyle olunca baskının üzerimizde bu kadar yoğunlaşıyor olması 24 Haziran'da  kullanacağımız oyu etkiliyor. 

Bizlerin  de seçimler ve sonrası için söyleyecek sözü ve talepleri var. 

Bu taleplerin en başında yaşadığımız sorunların çözümünde kadın örgütleriyle siyasilerin birlikte iletişim halinde çalışmaları, kadınları dinlemeleri ve bu sorunlar için birlikte çözüm üretmeleri geliyor. Bizler de oylarımızı kadınların toplum içinde eşit olarak rol almasını sağlayan, özellikle eğitimde ataerkil sistemin karşısında duran, şiddeti, tacizi lafta söylemlerle değil de somut adımlarla engelleyen, iş hayatında kadın erkek eşitsizliğini ortadan kaldıran, üniversiteleri bölen değil de daha güvenli ve eşit yaşanabilir kılan bizlerin yaşamın her anında özgür ve eşit hale getirenlere vereceğiz.