Bak hele, etimiz de kemiğimiz de patronlarınmış

Kartal’dan Endüstri Meslek Lisesi Öğrencisi
İstanbul

“Meslek lisesi memleket meselesi” yazısının başköşemizde asılı olduğu endüstri meslek lisesinin elektrik bölümü öğrencisiyim. (Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi kapsamında, Koç Topluluğu içerisinde ve dışında birçok şirket tarafından da hali hazırda uygulanmakta olan “Okul-İşletme İşbirliği Modeli”ne dayalı işbirliklerinin incelenmesi sonucunda bir rehber oluşturulmuştur.) Her gördüğümde aklımdan geçmiyor değil yahu ne çektiniz bizden ya da sizin bizimle derdiniz ne Ali Koç abi? 

MESLEK LİSELERİ MEMLEKET SORUNU HALİNE GELMİŞ

Derdi ne olabilir diye düşündüğümde; “Okul sıraları mı ama hiç rahat değil. Oturduğum ev mi onda kim bilir neler vardır da bizim ki ev değildir. Para mı? Bizde yok zaten. Ama daha çok para mı? Evet bu olabilir.” sonucunu çıkardım. Sonuçta bizlerin oturduğu ev, yaşam koşullarımız belli ama herhalde meslek lisesi memleket meselesi yazısını oraya boşuna asmamış olacaklar ki memleket sorunu haline gelmiş biz meslek lisesi öğrencilerinin meselenin çözümü de işte o abilere daha çok para getirecektir.

İŞ ÖĞRENELİM DERKEN HAMAL OLDUK

Meselenin bize yansıyan tarafına bakacak olursak herhalde bir meslek lisesi öğrencisinin olmazsa olmazı stajdır. Stajımız da asgari ücretin üçte biri olarak maaş alıyorduk fakat çok geç saatlerde çıkıyorduk. Stajda neler yaşadığımızı daha önce de bir mektup ile anlatan arkadaşımın dediğini eklemek istiyorum. Sırtımızda buzdolapları ile ağır çalışma koşulları altında çalışıyorduk. Çünkü bu işi öğrenmemiz lazımdı. İş öğrenme vaatleri ile başladık. Hamal olduk çıktık. Gel okula. Eğitim sistemine dair bahsedecek olursak verdikleri eğitim yetersiz ve işle alakası olmayan konular işleniyor. Hem bizi hamal yap hem eğitiminden yoksun bırak ya da madem hamal yapacaksın bizi niye sınava zorluyorsun. Madem sınava gireceğiz niye okulda sınava dönük eğitim vermiyorsunuz. Meslek lisesi bittikten sonra iş garantisi veriyorlar fakat düşük maaş olduğu için kimse o meslek üzerinde iş yapamıyor ve koca dört sene hayallerimiz ile uçup gidiyor.

‘YOK BANA İŞ, YOK BANA AŞ’

Geçen çok sevdiğim bir ablam bir yazı okuttu bana. İlk başta hoşuma gitti bu durum. Meslek liselerini özelleştireceklermiş. “Ne güzel işte” dedim. “Sen öyle san” dedi bana. Ben düşündüm şimdi ne güzel iş kapımız hazır olacak, okulda hocalara yalvarmak yok, yok bana iş yok bana aş. Mezun olup hele de biraz elimiz iş tutuyorsa o hayallerimizdeki Arçelik bizi kendi bünyesine alacak. Tabii sevincim kursağımda kalmadı değil. Bizlerin eti de kemiği de patronlarınmış. Dedim “Orada dur.” Zaten stajda iliğimizi sömürdüler. Şimdi de meslek liseleri ile özel sektör arasında bir birlik oluşacakmış. Bak bak bak. Gazetede de yazdığı gibi ucuz iş gücü kapısına geldiniz, biz meslek lisesi kapılarının önüne tezgah kurdunuz. Daha ne alabilirsiniz diye düşünüyorsunuz. Eğitimde payımız %50 imiş. Kusura bakmayın ama gördüğümüz eğitimin ne eğitimi olduğu da belli değil, o %50’lik payın ne payı olduğu da belli değil. 

MESLEK LİSELİLER CEVAPLIYOR: HANGİ SORUNLARINA ÇARE BULUNSUN İSTERDİN

Emirhan
Yenimahalle Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Önümüzdeki sene staj göreceğiz, alacağım staj parası zaten asgari ücretin 3’te 1’i kadar. İyi bir bilgisayar alma hedefim vardı ancak doların her geçen gün artışı bunun için bir engel. Fiyatlar yükseldikçe yükseliyor ve bilgisayar almakta güçlük çekeceğim.

AKP'nin izlediği ekonomik politikalar bizleri daha da zora sokuyor. Ben öncelikle bu sorunlara çare olunmasını isterim: tüketmekten çok üretmeye ve bilimsel çalışmalara önem veren bir adayın kazanmasını istiyorum. Öncelikli olarak ekonomik alanda yapılacak olan iyileştirmelere önem verilmesini isterim çünkü birçoğumuzun ailesi sanayide çalışan işçiler, maddi imkânımız belli. 

Ahmet 
Yenimahalle Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Bir meslek liseli olarak önceki yıllarda imkânımız olan sınavsız geçiz hakkımızın geri gelmesini istiyorum. Okulda verilen eğitim belli. Ne kültür dersleri yeterli ne de mesleki eğitimler. Sayısal ders zaten yok. Maddi yönlerimiz belli, herkesin dershaneye gitme veya özel hoca tutma gibi bir durumu yok. Okuldaki eğitim de yetersiz olunca üniversite sadece bir hayal olarak kalıyor. 12. Sınıfta haftanın 3 günü staj görüp, eve yorgun gelip diğer 2 gün de kültür dersleri görüp nasıl üniversite kazanacağız? Yorgun bir şekilde ders çalışamıyoruz. Bana tekrar sınavsız geçiş hakkının sunulmasını istiyorum ve meslek lisesinde işçi olarak yetiştirilme değil de öğrencilere bilimsel dersler de verilmesini istiyorum. 

Furkan 
Yenimahalle Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Önümüzdeki öğretim yılında staja başlayacağız, staj yapacağımız yerleri gidip gördük ve çevremde daha önce staj yapmış kişilere de sorduğumda bu yerlerin mesleği öğretmeye yönelik değil de daha çok öğrencileri köle gibi çalıştırmaya yönelik olduğunu öğrendim. Aldığımız 3-5 kuruş para, verilen iş ise getir götür işleri. Meslek ile alakalı çok bir şey görmedik. Makineyi biz kullanalım hemen gibi bir isteğimiz yoktu ancak ucundan bile pek bir şey yapmadığımız için ileriye dönük bir bilgimiz olmuyor. Getir götür işlerinin bize ne gibi bir faydası olacak sanki? Sabah git akşam gel haftanın 3 günü boyunca aynı şeyi yap diğer 2 gün okula gel 1 günü Mesleki ders diğer gün ise kültür dersi... Verilen eğitim bize yeterli değil. Sınavsız geçiş hakkımız da kalktı ve üniversiteye gitmek için ekstra bir çaba harcamamız ve dershaneye gitmemiz lazım fakat dershanelerin pahalı olması ailedeki maddi sıkıntıları da yanında getiriyor. Önümüzdeki süreçte istediğim bilimsel ve mesleki eğitim, sınavsız geçiş hakkımızın tekrar verilmesi.

Kaan
Yenimahalle Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Ülkemizde uzun süredir esen sert AKP rüzgarı özgürlüğe ve demokrasiye ciddi zararlar vermiş ve her geçen gün kontrol edilemez şekilde artmakta. Kanun değişikliği yapabilmeyi kolaylaştırıp tek adam rejimini kurma yolunda OHAL’i uzatan AKP’nin ve onun kuklası gibi çalışan Bahçeli’nin erken seçim kararı demokrasiyi zedeliyor. Üniversiteleri bölen, ortaöğretime geçiş sınavını kaldıran, okullarımızı nitelikli-niteliksiz olarak bölen AKP, erken seçim kararıyla bizlerin gelecek kaygımızı daha da artırdı. 
Bizler bilimsel bir eğitim istiyorken hurafelerin öğretildiği bir eğitim müfredatı ile cebelleşiyoruz. Yapılan müfredat değişiklikleri, Evrim teorisinin çıkartılması gerici bir toplum yetiştirilmesine olanak sağlıyor. Bizler gelecekte “okusak bile iş bulamayacağız” diye kaygılanırken eğitimde ve ekonomi alanında izlenen politika bunlara daha da zemin hazırlıyor. Meslek liseliler olarak sınavsız  geçiş hakkımızın tekrar verilmesini ve meslek liselerinde verilen yetersiz eğitimin eğitimin yeterli bir müfredat ile değiştirilip bilimsel bir eğitim verilmesini istiyoruz.

İŞÇİ DEĞİL ÖĞRENCİYİZ!

Ege Umut KINIK
Barış AKTEPE
Malatya

AKP, meslek liselerini özelleştirerek öğrencilerin geleceği ile oynuyor. Aldığımız eğitim zaten nitelikli değilken okullarımızı özelleştirmek; işçi sayısını artırmak, patronların cebine daha fazla para doldurmak, meslek liseli öğrencilere kibarca “paronların kölesi olmak zorundasınız” demektir. Kısacası “meslek liseliysen işçi olmak zorundasın” deniyor.

Patronların kârı düşünülürken eğitimimiz hiçe sayılıyor. Meslek liselerinden üniversiteye sınavsız geçişin kaldırılması gelecek kaygımızı artırmıştı. Sınav derslerini ağırlıklı görmediğimizden sınavda başarılı olamıyoruz. Şimdi de okullarımızın özelleştirilmesi, eğitimin AKP iktidarının gözünden pek de önemli bir şey olmadığını gösteriyor. Bizi ucuz işgücü olarak görüyor ve önemsemiyorlar. Çalışma koşulları ve iş imkânları açısından bize karanlık bir gelecek vadeden AKP, biz gençlerden oy istiyor. 5 üniversite mezunundan 1’inin işsiz olduğu bir ülkede yeni üniversiteler açan, müfredatı bilimsellikten soyutlayıp hurafelerle dolduran, durmadan değişen ve bir düzen tutturamayan sınav sisteminin de sorumlusu olan AKP, bize işsizlikten başka ne vadediyor?

Biz bunların farkındayız ve 24 Haziran’da cevabını vermeliyiz. Tek yol mücadele etmek ve geleceğimizi karanlığa sürükleyen iktidarın karşısında durmaktır. Tüm bunlara karşı meslek lisesi öğrencilerini bir olmaya ve sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz.