‘Şule’nin ölümü intihar değil cinayet’
Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybeden Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in arkadaşları Evrensel'e mektup yazdı
Fotoğraf: Facebook
Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı Bölümü 2. Sınıf öğrencisi, arkadaşımız Şule Çet, geçtiğimiz günlerde Çankaya’da bulunan bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybetti. Şule eğitim masraflarını karşılayabilmek için çalıştığı iş yerinin kapatılması nedeniyle işsiz kalmıştı. Eski patronu ise yeni açacakları yer için 'Seni alırız tekrar, işsiz kalmazsın' gibi vaatlerde bulunmuş. 28 Mayıs Pazartesi günü bir iş görüşmesi ayarlamışlar. Şule ve 4 kişi bir mekanda oturduktan sonra ofise geçmişler. İki kişi yanlarından ayrılınca Şule ve diğer iki kişi ofise geçmiş. Zanlıların iddiasına göre Şule bir süre sonra hava almak için yan odaya geçmiş ve zanlılardan biri ona bakmaya gitmiş ve tam atlayacak olduğunu görerek tutmaya çalışmış. Şule'nin tırnakları zanlının koluna batmış. Bu iddia çok süphe içeren bir iddia. Olay temelde Şule'nin alkol almasına ve sağlıklı düşünememesine bağlanıyor.
Zanlıların bir diğer iddiasına göre Şule alkol aldıktan sonra yalnızca annesinden bahsetmeye başlamış. Biz Şule'yi tanıyorduk. Bu konuya bakış açısını da biliyorduk, intiharın geride bırakılan insanlar üzerindeki korkunç etkilerini düşünürdü. Ancak şimdi arkadaşımızın şüpheli ölümüne intihar deniyor ve bu iddiayı dayandırdıkları temel kesinlikle bir kurmacadır. Ayrıca, zanlılar Şule'nin alkol aldıktan sonra yalnızca annesinden bahsetmeye başladığını belirtmişler. Eğer bir birey intihara meyilli ise, alkolün de etkisi mevcutsa hayatının son dakikalarını yaşadığını düşünerek o an hayatındaki önemli tüm insanlardan bahsetme ihtiyacı hisseder, en azından bir kere. Ancak zanlıların ifadelerine göre Şule öyle yapmamış.
Bir diğer durum Şule'nin ev arkadaşına attığı mesajlar. Gittikten bir süre sonra ev arkadaşına 'keşke gelmeseydim', 'beni bırakmıyorlar', 'beni ara ve gelmem gerektiğini söyle' gibi mesajlar atmaya başlamış ve mesajların arasında neredeyse yarımşar saat var. Böyle mesajları atmasının nedeni nedir? Zanlılara bu neden sorulmuyor? Mesaj aralıkları gösteriyor ki Şule dilediğince telefonuna dahi bakamamış. Nasıl bir ortamda kaldı ki arkadaşından onu arayıp çağırmasını isteyecek kadar çaresizdi? Bu soruların yanıtsız kalmamasını istiyoruz.
Bir zanlının iddiasına göre Şule yan odaya gitmiş ve ona bakmaya gittiğinde tam atlayacakken görmüş. Zanlı Şule'yi tutmaya çalışmış o sırada tırnakları batmış. Olay sırasını düşünelim. İddialarına göre Şule çok alkollüymüş ve hava almak istediğini söylemiş. Kötü halde olan bir insan 20. katta ben hava almak istiyorum diyorsa mantıklı olan birilerinin ona eşlik etmesidir. Ancak Şule tek başına çıkmış ve bir süre geri gelmeyince zanlılardan biri kontrole gitmiş. Tam da doğru zamanda gittiğini iddia ediyor tam atlayacakken gitmiş ve tutmaya çalışmış. Tırnakları batacak kadar yakın iseler zanlı nasıl Şule'yi tutamadı? Eğer intihar olduğunu iddia ediyorlarsa ikna konuşması yapmadı mı, tam tersi hemen atlamasına mı sebep oldu? Tırnakları batıyorsa bu temas halinde olduklarını ve fiziksel anlamda daha güçlü olan zanlının Şule'yi geri çekebileceği ihtimalini doğuruyor. Ayrıca tırnak izinin zanlının Şule'yi itmeye çalışırken olabileceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalı.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda bunun bir intihar değil cinayet olduğu açıkça anlaşılmakta. Zanlılardan biri kayıp, diğerleri ise serbest. Bu olayın üstü kapatılmasın. Bu intihar değil bir cinayettir. Zanlılar en ağır şekilde yargılanmalılar. Biz arkadaşları olarak gittikçe artan kadın cinayetlerine bir yenisinin eklenmesi ve bu kişinin Şule olmasından dolayı derin bir üzüntü içindeyiz. Lütfen sesimizi duyun."