‘İmar affıyla yeni bir talan başlıyor’
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ile imar affı düzenlemesini konuştuk.
Tezcan Karakuş Candan | Fotoğraf: Evrensel
Burcu YILDIRIM
Ankara
İmar affı düzenlemesinin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından konuştuğumuz Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bu yönetmelikle yeni bir talan sürecinin başladığını vurguladı. Candan, “Bu eskiden gecekonduların affı anlamına geliyordu ama şimdi gecekondu büyük oranda kalmadı. Büyük rezidanslardaki hukuksuz metrekare artışları, kamusal alanların işgalini, bir yandan hem meşrulaştırıyorlar hem de yaşanan ekonomik krize buradan acaba bir sermaye birikimi sağlanabilir mi diye düşünüyorlar”dedi.
İmar affı düzenlemesiyle 13 milyon konutun imar ve iskanı hedeflenen “Yapı Kayıt Belgesi”sinin usul ve esasları Resmi Gazete’de yayınlandı. İzni olmayan bir çok yapı yasallaşırken, kişinin beyanı esas alınarak herhangi bir denetim gözetilmeyecek. Düzenlemenin yayımlanmasıyla birlikte Yapı Kayıt Belgesi’nin ne anlama geldiğini gazetemize değerlendiren Ankara Mimarlar Odası Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, kurallara uyan vatandaş ve yatırımcıların cezalandırıldığını söyleyerek, “Bu hukuksuzluğun yasallaştırılmasıdır” dedi. Burada barış kavramı ile imarın yan yana getirilmemesi gerektiğini söyleyen Candan, “Bu, bir imar affı. Hukuka uyan, gerçekten kurallara uygun bir kentleşme politikası izleyen vatandaşlar, yatırımcılar cezalandırılıyor. Burada adaletsizliğin dibine vuruluyor. Planlı kentleşmenin önünden çok büyük plansız bir süreç çıkıyor ve teşvik ediliyor. Bu kabul edilemez” dedi.
SEÇİME YATIRIM
Eskisi gibi gecekondulaşmanın olmadığını ve gecekonduların da kentsel dönüşümle yok edildiğini söyleyen Candan, “Bu gecekondudan çok sermayenin belli alanlardaki üst kademelerinin aflarıyla ağırlıklı olarak ilişkili. İşte Reza Zarrab’ın villası gibi ya da hukuksuz bir şekilde inşa edilen şehir hastanelerinin yasallaştırması gibi” diye konuştu. Resmi Gazete’de yer alan başvurudan sonra ödeme tarihlerinin bir yıla kadar uzatılabileceği ibaresine ilişkin ise Candan, “Hukuk olmadığı için OHAL kapsamında tekrar uzatabilirler, KHK’lerle her şeyi yapabiliyorlar. Bunu zaten 24 Haziran için çıkarttılar. Biz olursak uzatırız biz olmazsak uzatamazlar demek için” kullanacakları yorumunda bulundu.
‘HUKUKSUZLUĞUN ÖNÜ AÇILIYOR’
Sermayenin kentsel mekanda el değiştirdiğini aktaran Candan, imar affının üst gelir gruplarının hukuksuz bir şekilde kendi sermayelerini büyütmek ve kamu alanlarının işgal edilmesi olarak değerlendirdi. Bütün ekonomisini inşaat sektörü üzerinden sermaye birikimini sağlamaya çalışan bir ekonomik anlayışın iflas ettiğini söyleyen Tezcan, “Toplumun tamamına bu hukuksuzluk yerleştiriliyor. Bu Özal dönemiyle ‘Benim memurum işini bilir’ ile başlayan bir süreç. Ekonomiyi kentsel alanlar üzerinden dönüştürmeye çalışıyorlar”diye konuştu
‘BEYANA DAYALI SATIŞ OLUR MU?’
AKP’nin iktidarını korumak için herkese bir paye dağıttığını ifade eden Tezcan, “Mesela imar affı konusunda hiç güneş enerjisi santralleri tartışıldı mı? Burada güneş enerjisi santrallerine ait muhtemelen çok büyük arazileri peşkeş çektiler, insanlara güneş enerjisi santralleri kurdurttular. Buradan bir rant elde ettiler şimdi bunu da affa koyuyor. Bir güneş enerjisi santrali, göz göre göre koca büyük tarlalarda devletin haberi olmadan nasıl yapılabilir” dedi.
Bir kere beyana dayalı satış olabilir mi, bunu kim denetleyecek diye soran Tezcan “Herkes her şeyi her yerde yapabilir. Bunu da kimseye denetimini sağlamadan beyan edebilir ve bunu yasallaştırabilir demek” diyerek buna köklü bir çözüm getirilmesi gerektiğini savundu ve 24 Haziran seçimlerinin bir fırsat olabileceğini söyledi.