06 Haziran 2018 23:15

HDP Adana Adayı Hatimoğulları: Sosyal medyadaki ‘TAMAM’ boşuna değil

HDP Adana Milletvelili adayları Tülay Hatimoğulları ve Kemal Peköz’le seçim çalışmalarını konuştuk.

Fotoğraf: Tülay Hatimoğlulları (Evrensel)

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Adana’da son bir haftada bir seçim atmosferine girilmiş durumda. Seçim çalışmalarına yaklaşık 20 gün önce başlayan HDP seçim bürosu açılışlarına başta Seyhan olmak üzere Yüreğir, Çukurova, Ceyhan ilçeleri yoğunlukta olmak üzere halk toplantıları ile devam ediyor. Bu toplantı yoğunluğu içerisinde HDP Adana Milletvelili adayları Tülay Hatimoğulları ve Kemal Peköz’le seçim çalışmalarını konuştuk. 

Tülay Hatimoğulları, seçmen tarafında HDP’nin barajı aşmasının elzem olduğunu bu nedenle sokakta vatandaşlar arasında bir ittifak olduğundan bahsetti. Gezdiği yerlerde konuşulan sohbetlerden de bahseden Hatimoğulları “Pazar yerinde gördüğümüz yaşlı bir amca ekonomideki durumu anlatmak için başı yukarıda boğazına fiske vuruyordu. Bu aslında her şeyi anlatıyor. Kadın aday olmanın avantajını yaşıyorum. Halkımız kadınları daha çok dinliyor, daha çok kucak açıyor.  Birçok teyze gördüm. Ellerini havaya kaldırıp ‘Bu iktidardan, bu adamdan kurtulalım’ şeklinde dualar ediyorlar. O kadar içten söylüyorlar ki ‘Artık halk yeter’ diyor. Sosyal medyada söylenmiş ‘TAMAM’ boşuna söylenmiş bir tamam değil. Halktaki izlenimimi söylüyorum. Herkes tamam diyor” diye konuştu. 

‘AKP SEÇMENİNDE EKONOMİ MESELESİ SORGULANIYOR’

AKP’li seçmenlerin de bu gidişattan memnun olmadığını ifade eden Hatimoğulları, “OHAL’in yaratığı gergin ortam ve kutuplaşmadan taban da memnun değil. KHK’lerle mağdur edilen o kadar çok memur var ki AKP’nin tabanını oluşturan bir kesim de bundan oldukça rahatsız. Enflasyon çok yükseldi, doların geldiği boyut ortada. Ekonomi de AKP tabanında sorgulanıyor. Bunun dışında genel olarak vatandaşlar değişim istiyor. Televizyonlarda hep aynı kişileri görmek istemiyor” dedi. 

‘EKONOMİDEKİ SORUNLARLA MÜCADELE EDECEĞİZ’

Yoksulluk ve işsizliğin kapitalizmin yapısal sorunu olduğunu belirterek ekonomik sorunların çözümünün kapitalist sistemin değişimi olmadan kesin bir çözüm olmayacağını ifadeden Hatimoğulları, “Fakat HDP’nin programında bu sorunlarla mücadele etmek bakımından planları var. Türkiye’de sermaye bir küresel kriz içerisindedir ama ülkedeki barış ve huzurun bozulması, gerilimli ortam, OHAL koşulları ve demokrasi ve özgürlüklerin baskı altına alınması da sermaye hareketlerini etkilemektedir. İlk önce barış ve huzur diyoruz. Türkiye’nin yer üstü ve yer altı kaynakları doğru bir şekilde kamuya hizmet edecek şekilde kullanılacak olsaydı bir planlama ile daha iyi bir düzeyde olabilirdi” dedi. 

‘İŞSiZLİĞİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’nun Adana programı sırasında söylediği “İstihdam seferberliğini Adana’dan başlatıyoruz” şeklindeki sözlerini sorduğumuz Hatimoğulları, “Hibe ve fonlarla başta kadınları geçici işlerde çalıştırıyorlar. Bu işsizliği ortadan kaldırmıyor. Bununla işsizliğin üstünü örtmeye çalışıyorlar” dedi.  Taşeron işçilerin durumuna da dikkat çeken Hatimoğulları, çözümün taşeronu tamamen kaldırmak olduğunu belirterek “İşçilerin, emekçilerin örgütlenmesinin kanallarının açılması olmazsa olmazdır. Kadınsak kadınlar içinde, işçiysek işçi çalışmalarında örgütlenmeyi, kapitalizmin iktidarlarla el ele vererek talan karşı ekolojik örgütlenme… Sendikasız işçi kalmamalıdır” dedi. 

Erdoğan’ın yabancı ve Türkiyeli işverenlere söylediği “Grevlerini yasaklamak için OHAL’den istifade ediyoruz” sözleri ile ilgili konuşan Hatimoğulları, “Aslında işverene ‘Siz OHAL bitsin diyorsunuz; ama ekonomik koşullar bu kadar kötüyken, sermaye kriz içerisindeyken işçiler daha çok grev yapar, siz kaybedersiniz’ diyor.  Sermaye bu açıklamaları yapıyor olsa da işlerine gelen bir durumla karşı karşıyalar. Sermaye ile hafif gergin gibi gözüken ama iyi anlaşan şekilde e ele bu işi yürüttükleri ortada” dedi. 

‘VATANDAŞ HUZUR İSTİYOR’

Savaş politikalarının etkisinin de giderek azaldığını ifade eden Hatimoğulları, “AKP Afrin’e müdahale ile erken bir seçim olasılığına karşı halkı konsolide etmeyi amaçladı ama bu ters tepti. Başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de halklar bunu onaylamadı. Oy kaybettiğini görünce konuyu gündemde düşürdüler.  İnsanlar şiddet ortamından bıkmış Türkiye’de yaşayan vatandaşlar huzur istiyor” dedi. 

‘BU BİRLİKTELİK 24 HAZİRAN’DAN SONRA DA DEVAM ETMELİ’

Faşizme karşı mücadeleyi 24 Haziran’la sınırlı görmediklerini ifade eden Hatimoğulları, HDP dışında destekleyen ve HDP bileşenlerinden oluşan birlikteliğin 24 Haziran’dan sonra da devam etmesini önemsediklerini belirterek “Bizler bu seçimlerde yürüttüğümüz mücadelenin buna vesile olmasını umut ediyoruz” dedi. 

HDP’YE DESTEK YÜKSEK

15 milletvekili adayı ile birlikte alanda olan bir diğer Adana adayı Kemal Peköz. O da her gittikleri yerde olumlu tepkiler aldıklarını anlattı, “Bizi destekliyorlar, en kötü başarı diliyorlar. Yanımıza gelip ‘Ben MHP’liyim ama bu seçimde mutlaka siz destekleyeceğim’ diyen dahi oluyor. CHP’li, AKP’li olup yine bundan sonra bizim yanımızda olacağını söyleyenler var… ‘Biz sizin partiden değiliz ama 5 oyun 2’sini size vereceğiz’ diyenler var. ‘Cumhurbaşkanı adayınızı seviyoruz’ diyorlar” dedi. 

‘ESKİ ADANA ÇOK YOKSUL DURUMDA’

Parti çalışmaları için geçmişte Adana’ya geldiğini ifade eden Peköz, “Çok eskiden öğrenciliğim de burada geçti. 1966’da İstiklal Mahallesi Yapı Sanat’ta öğrenciydim. Ben Adana’yı hep sanayiye dayalı tarımın gelişkin olduğu, fabrikalarda çalışan çok sayıda emekçi olduğu bir sanayi kenti olarak bildim. 20 gündür buradayım. Geçen yıllarda sanayiciler teşvikin olduğu yerlere yönelmiş, tarım, hem tarıma uygulanan politikalar kotalar nedeniyle hem de işleme kapasite olmaması nedeniyle gerilemiş” dedi. Adana’da kuzey Adana ile Güney Adana arasındaki sorunlara dikkat çeken Peközü 1966’da gördüğü Adana ile sonradan gelişen Kuzey Adana hariç, 52 senede şehrin  çok da değişmediğini belirterek “Eski Adana çok yoksul, kötü durumda. Trafik sorunlu, hava kirli. Bunları tersine çevirmek gerekli” dedi.  

‘TERMİK SANTRAL DEĞİL, TARIM VE TURİZM’

İktidarda olmaları durumunda çiftçinin maliyetlerinin azaltılması, istihdam yaratacak politikalar üretmek için çalışacaklarını dile getiren Peköz, “Tarım ürünlerinin değerini bulmasını sağlayacağız. İktidar olmazsak üreticinin hakkını parlamentoda savunacağız. İnsanların karşısında çıktığımızda boynumuz bükük kalmaz” dedi. Yumurtalık sahilindeki termik santral projeleri ile ilgili konuşan Peköz, “Kademeli olarak bunların devre dışı bırakılması lazım. Hem tarım, hem insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri var. Adana’da tarımın yanı sıra turizm gelişebilir. Sahili tarihi bölgeleri var. Bunların değerlendirilmesi gerekir” dedi.  

‘YATIRIMLAR İSTİHDAM YARATIYOR OLMALI’

Dolar kurunun iyileştirilmesinin tasarruf üretim, demokratik uygulama ve yatırım yapılması ile ilgili olduğunu ifade eden Peköz, “Yatırımlar borsada paralarını değerlendirmek değil istihdam yaratıyor, üretim yapıyor olmalı. Türkiye üretim yapmıyor. Hammaddenin yüzde 70’ini dışarıdan alıyor. Bu politikayı devam ettiren kim olursa olsun aynı durumda olacaktır. Yapılması gereken hukuk sistemini ve demokrasiyi oturtup insanları yatırım yapar duruma gelmesi ile üretime yatırım yapmak. 

Peköz,  “Köprü, yol hastane yaptık’ diyorlar. Ama bunu yapan şirketlere garantiler veriliyor ve yıllık olarak bütçeden karşılanıyor. Vatandaş kullanamadığı yolun, köprünün hastanenin parasını ödüyor.  İnsanların geleceği, refahı için kullanılması gereken paralar belli bir kesimin cebine aktarılıyor” dedi. Asgari ücretin 3-4 kişinin yaşayabileceği standart demek olduğunu ifade eden Peköz, “4 kişi çalışacak diye bir kural yok. Bu kadar iş de yaratılamıyor zaten. Sendikaların da konsensüsü ile asgari ücretin olması gereken seviyeye ulaşması gerekir” dedi.  

‘SAVAŞIN KAZANANI YOKTUR’

Belediye başkanlarının, Eş Genel Başkanlarının cezaevinde olduğunu dile getiren Peköz, Belediye başkanlarımız ile ilgili dağa para gönderiyorlar’ dediler ancak Belediye başkanlarının hiçbir davasında bu konu ile ilgili tek bir suçlama yok. Suçlama bile yapamadılar” dedi. Savaş politikalarının sonuç getirmeyeceğini dile getiren Peköz, “Savaşın kazananı yoktur. Her gün cenazeler geliyor. İnsanlarımız ölüyor. İster asker olsun ister dağdaki silahlı güç olsun hepsi bizim insanlarımız. Cumhurlaşanlığı sistemini getirirken Türkiye refaha kavuşacak, çatışmalar bitecek deniyordu ama tam tersi oldu” şeklinde konuştu. 

7 HAZİRAN’DAN SONRA YİNE 2 MİLLETVEKİLİ ÇIKARACAK MI?

7 Haziran seçimlerinde barış ortamının verdiği olumlu hava ile yüzde 13,44 oyla barajı aşan HDP aynı seçimde Adana’da yüzde 14,64 oranında oy alarak iki milletvekili çıkarmış, 1 Kasım’da yüzde 11,92 oyla milletvekili sayısı 1’e düşmüştü. Kasım 2015 seçimlerinde AKP ve MHP’nin Adana’daki oy oranı yüzde 56.4 olarak gerçekleşti. Ancak 16 Nisan Referandumunda bu sonuç terse dönmüş, Adana 58.2 ile hayır demişti.

ÖNCEKİ HABER

Taciz iddiasıyla gözaltına alınan öğretmen tutuklandı

SONRAKİ HABER

Şırnak’ta KESK üyelerinden sandık görevlerini iade etmeleri istendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa