Yurt dışında oy kullanma işlemleri başladı
Yurt dışında oy kullanma işlemleri başladı. Yücel Özdemir hem partilerin yurt dışı çalışmalarını hem de seçmenin eğilimlerini yazdı.
Yücel ÖZDEMİR
Köln
24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri için yurt dışında oy kullanma işlemi bugün başladı. İşlem, Konsolosluklarda 19 Haziran’a, gümrük kapılarında ise 24 Haziran’a kadar devam edecek. Yurt dışı oyları HDP’nin yüzde 10 barajını aşması için büyük bir önem taşıyor.
OY KULLANMA SÜRESİ SINIRLI
Daha önce olduğu üzere bu seçimlerde de ilk oy kullanma işlemi Almanya gibi Türkiye kökenli göçmenlerin yoğun yaşadığı ülkelerde ve gümrük kapılarında verildi. Almanya’da konsolosluklarda ve konsoloslukların belirlediği yerlerde bu sabah saat 09.00’da başlayan oy kullanma işlemi 19 Haziran’a kadar devam edecek. Hafta sonu da dahil olmak üzere her gün 09.00-21.00 arasında arasında oy kullanılabilecek. Önceki seçimlere göre oy kullanılacak gün sayısının az olması nedeniyle konsolosluklarda özellikle de son günlerde uzun kuyrukların oluşması bekleniyor. Bu nedenle yetkililer, seçmenlere oy kullanma işlemini son günlere bırakmama çağrısında bulunuyor.
Kullanılacak oylar, konsolosluk yetkilileri tarafından saklanacak ve oy kullanma işlemi tamamlandıktan sonra uçakla Türkiye’ye götürülüp sayılacak. Benzer bir durum cumhurbaşkanı seçimleri için kullanılacak oylarda da geçerli. Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci tura kalması durumunda ise konsolosluklarda oy kullanma işleminin 30 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında olması Yüksek Seçim Kurulu tarafından kararlaştırılmıştı. 8 Temmuz’daki ikinci tur seçimlerinde, oy kullanma süresinin kısa olması nedeniyle kullanılar oy sayısında ciddi bir düşüş olabileceği tahmin ediliyor.
YURT DIŞI OYLARI ÖZELLİKLE HDP İÇİN ÖNEMLİ
1.4 milyonu Almanya’da olmak üzere yurt dışında yaklaşık 3 milyon seçmen bulunuyor. En son geçen yıl 16 Nisan’da yapılan referandumda bu seçmenlerin yüzde 48’i sandık başına giderek tercihte bulunmuştu. 24 Haziran seçimlerinde de katılım oranın yine yüzde 50 civarında olması güçlü bir olasılık. Yurt dışında kullanılan oylar sonradan partilerin Türkiye’de alacağı oylara eklenerek toplamda yüzde kaç oy alacakları ve hangi ilden kaç milletvekili çıkaracakları açısından belirleyici.
7 Haziran ve 1 Kasım 2015’teki seçimlerde yurt dışı oylarının eklenmesiyle partilerin milletvekili sayılarında değişiklere yol açmıştı. Bugün Mecliste salt çoğunluğun hangi ittifak tarafından sağlanacağı yoğun şekilde tartışıldığı için ittifak ve partilerin yurt dışından alacakları oylar önemli. Özellikle de yüzde 10 barajıyla karşı karşıya olan HDP için. Çünkü yurt dışından alınan her bir oy, HDP’nin yüzde 10 barajını aşmasında büyük bir önem taşıyor. 1 Kasım seçilerinde yurt dışından oylar HDP’nin yüzde 10.8 ile barajı geçerek Meclise girmesini sağlamıştı.
SEÇMENLER NE DİYOR, NASIL OY KULLANACAK?
Seçim tarihinin ilan edilmesinden sonra Türkiye içinde olduğu gibi Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinde partiler seçim kampanyasını başlattı. Daha çok partilere yakın dernekler üzerinden sürdürülen kampanyalar sırasında dikkat çeken yöntemler posta kutularına seçim materyallerini bırakmak, kent merkezlerinde bilgilendirme masaları açmak, derneklerde toplantılar düzenlemek oldu. AKP’nin seçim kampanyası İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun başkanlığını yaptığı bir grup tarafından Köln’deki merkezde idare ediliyor.
AKP’nin 1 milyon oy almayı hedeflediği seçimlerde, yurt dışındaki Türkiye kökenlilere en önemli vaadi Mecliste kalıcı bir “Diaspora Komisyonu”nun kurulması oldu. 14 madde halinde sıralanan vaatler arasında Türkçe anadilin okutulması ve milli kültürün unutulmaması için yapılacaklar sıralanıyor.
Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin Erdoğan ve bakanların seçim kampanyası sürdürmesini yasakladığı için, seçim çalışmaları daha çok Yeneroğlu ve buradaki uzantıları tarafından sürdürüldü.
AKP’LİLER CAMİLERİ KULLANIYOR
Camiler her zaman olduğu gibi yine seçim kampanyası sırasında etkili kullanıldı. Sandık görevlileri de daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de DİTİB’de görev yapan Diyanet imamlarından oluştu. AKP yöneticileri ve siyasi iktidara yakın basın, seçim mitinglerine izin verilmemesini bir “mağduriyet” olarak sunarak, Avrupa ülkelerinin kendilerine haksızlık yaptığını her fırsatta dile getirdi, bunu kampanya boyunca kullandı ve kullanmaya devam edecek gibi görünüyor.
Bu arada, AKP’den aday olmak için DİTİB’den istifa eden kurumun eski genel sekreter Bekir Alboğa, Konya’dan milletvekili adayı gösterilmedi. Alman basınında adaylığın AKP ile DİTİB arasında somut bir bağ olduğu yönündeki eleştirilerden sonra, DİTİB Alboğa’nın iş akdinin feshedildiğini duyurdu.
AKP ile birlikte Cumhur İttifakı’nda yer alan MHP’ye yakınlığıyla bilinen Türk Federasyonu da dernek ve camilerinde yoğun bir seçim kampanyası sürdürdü.
MUHALEFET CEPHESİNDE DURUM
MHP’den ayrılanların başını çektiği İYİ Parti, kendisine yakın bir örgütlenme olmadığı için seçim kampanyası sırasında pek görülmedi. Örgütlenme için ilk adımı Nürnberg’de İyi Toplum Gönüllüleri (Freiwillige der Guten Gesalschat e.V) adıyla atan İYİ Parti bir de uçurtma yarışması düzenledi. CHP ise eyaletlerde var olan birlikler, bazı yerel dernekler ve sosyal medya üzerinde çalışmasını sürdürdü. Keza, Alevi Kültür Merkezlerinde de CHP ve HDP temsilcilerinin katıldığı toplantılar düzenlendi. HDP’yi destekleyen bazı kurumlar tarafından biri Köln’de diğeri de Berlin’de olmak üzere iki miting düzenlendi. Mitinglere katılım beklendiği kadar yüksek olmadı. Buna rağmen HDP’ye destek açıklamasında bulunan örgütler, sokakta yoğun bildiri dağıtımı, bilgilendirme masası açma yoluyla daha fazla seçmene ulaşmaya çalıştılar. Daha önceki seçimlerde HDP, yurt dışında AKP’den sonra iki yüksek oyu alan parti konumundaydı. Bu durumun bu seçimlerde de devam edeceği tahmin ediliyor.
Bütün partiler seçim propagandalarının merkezine asıl olarak Türkiye’deki sorunları, yapılanları ve yapılacakları koydular. Bu nedenle yarım asırdan fazla bir süredir Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin özgün sorunları pek dikkat çekmedi. Bu aynı zamanda seçimlerin aynı zamanda “baskın seçim” olmasından da kaynaklanıyor.
SOKAKTA SEÇİM HAVASI
Almanya’nın Köln kenti, başkent Berlin’den sonra en çok Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı yer. Buna rağmen siyasal açıdan Köln, Türkiye kökenli siyasi eğilimler, örgütlenmeler açısından çok daha belirleyici. Adeta “başkent” olma özelliği taşıyor.
İlk oyların sandıklara atılmaya başlamasından altı gün önce Köln Demokratik İşçi Derneği tarafından Türkiye kökenlinin fazla yaşadığı semtlerden biri olan Mülheim’daki Wienerplatz’ta açtığı bilgilendirme standında uğrayanların bir bölümü memnun, dağıtılan materyallere ilgi gösteriyor. Zira, dağıtılan bildiride ifade edilen HDP ve Demirtaş’ın desteklenmesi onları sevindiriyor. Kimileri gelip oy kullanma işlemi konusunda daha fazla bilgi alıyor. Özellikle kadınların oy kullanma tarihleri ve saatleri konusunda fazla bilgisi yok.
CHP’LİLER KONUŞMAYA İSTEKLİ
CHP’ye destek vereceğini belirtenler de konuşmaya istekli. Taktik amaçla HDP’ye oy vereceklerini söyleyenlerin sayısı da az değil. Orta yaşlı bir kadın, “Her şeyin başı eğitim. Ne geldiyse başımıza cehaletten geldi” diyor. İsim telaffuz etmeden dolaylı olarak “tek adam”ı eleştiriyor. Ama kime oyunu vereceğinin mesajını vermiyor. Sanki Erdoğan ve AKP dışında herkese oy verebilecek bir hali vardı.
Standın yanından geçip konuşmayı tercih etmeyen Türkiyelilerin bir bölümü oy hakları olmadığını söylerken bir kısmı ise bildiri de almadan geçiyor. Bazıları da alınca hemen katlayıp cebine koyuyor. Bir de her halinden bildiri dağıtılmasından hoşnut olmayanlar grubu var. Ama yine de nezaket icabı alıp yoluna devam ediyor. Bu kadar gerilimin ortasında yapılan seçimler öncesinde bu da olumlu bir yaklaşım.
FORD İŞÇİSİ: AKP SEÇMENİ ESKİSİ KADAR KARARLI DEĞİL
Yıllardır AKP’ye oy veren Giresunlu bir yaşlı ise kendisinden emin halde bildiri dağıtanları AKP’ye oy vermesi için ikna etmeye çalışıyor. Karşılıklı saygı çerçevesinde AKP yanlısı da karşıtı da görüşünü belirtiyor. AKP’li amcanın en büyük dayanağı: “Bütün cihan Erdoğan’a karşı. Bari biz yalnız bırakmayalım.”
Türk lirasının değer kaybedip, avro ve doların tavan yapmasını “dış güçlerin işi” olarak görüyor. Israrla yeniden Erdoğan ve AKP’ye oy vereceğini söylüyor.
Hemen birkaç adım ötedeki pazarda da durum farksız değil. Bir taraftan çantalara meyve ve sebzeler dolduruluyor, diğer taraftan Türkiye’nin hali konuşuluyor.
Tekil örnekler elbette bir ölçü değil. Herkes kendi düşüncesinin, partisinin doğru olduğunu söylüyor. Bu konuda bir tek veri Ford’da çalışan işçilerin anlattıklarında. Aynı yerde yıllarca birlikte çalıştıkları, sohbet ettikleri AKP seçmenlerinin eski dönemlerdeki gibi kararlı davranmadıklarını, yüksek sesle savunmaya geçmediklerini söylüyorlar.
Bunun ne kadar genel bir eğilim olduğu ve yurt dışındaki oy tablosunu nasıl etkileyeceği henüz belirsiz. Bekleyip göreceğiz.
İLK OYLAR SANDIKTA
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) hazırladığı seçim takvimi kapsamında, gümrük kapılarındaki oy verme işlemi için hazırlıklar günler öncesinde tamamlandı. Yurt dışında yaşayan seçmenler için Atatürk Havalimanı geliş ve gidiş katında belirlenen iki alana toplam 12 sandık konuldu.
Yurt dışında yaşayan, seçmen kütüğüne kayıtlı kişiler, pasaport ve kimliklerini ibraz etmelerinin ardından oylarını kabinlerde kullanarak, sandığa attı. Oylamanın saat 08.00'de başlamasının ardından sandıkların önünde yoğunluk oluştu.
Trakya'daki sınır kapılarında belirlenen peronlara sandıklar konuldu, oy kullanılacak paravanlar yerleştirildi. Belçika'dan Konya'ya gitmek üzere Türkiye'ye giriş yapan Süheyla Kara, Kapıkule Sınır Kapısı'nda ilk oyu veren kişi oldu. Seçimlerin vatana millete hayırlı sonuçlar getirmesini dileyen Kara, "Saat 02.00'de sınır kapısından giriş yaptık ancak oy verme işlemi için burada bekledik. İlk oyu vermek bana nasip oldu, çok mutluyum. Ülkemizi çok seviyoruz" dedi.
Kapıkule'de 2, İpsala, Hamzabeyli ve Dereköy sınır kapılarında ise 1'er sandıkta Yurt Dışı Seçmen Kütüğü'ne kayıtlı vatandaşlar oy kullanabilecek.
(HABER MERKEZİ)