Erdoğan: Komünistler 'Köprüyü satacağız', Özal 'Satamazsınız' diyordu…

Tarsus Devlet Hastanesi’nin temel atma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye her alanda çağ atlattıklarını, özgürlükler konusunda ‘sessiz bir devrim’e imza attıklarını öne sürdü. Erdoğan ayrıca Türkiye’yi ekonomik olarak 3.5 kat büyüttüklerini savundu.

Erdoğan, “Biz son 16 yılda kimseyi dışlamadan çalışıyoruz. Özgürlükler konusunda sessiz bir devrime imza attık. Savunma sanayisinde Türkiye’yi kendi İHA’larını, SİHA’larını yapar hale getirdik. Milli gelirimizi 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkararak ülkemizi devler ligine çıkardık. Ekonomiyi 3.5 kat büyüttük” dedi.

“CHP onları yıkacak” iddiasında bulunan Erdoğan, “Biz gelince onları yıkacağız diyor. Birinci köprüyü rahmetli Demirel yapmıştı, o zaman ki komünistler 'Biz bunları satacağız' diyordu. Özal da 'Satamazsınız' diyordu. Neyi satıyorsun ya, neyi yıkıyorsun ya? Şimdi çıkmış Bay İnce, çok da ince değil ya, geometrik olarak söylüyorum, Sarayı yıkacakmış” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

♦ Biz son 16 yıldır hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan, şehirlerimiz, ilçelerimiz arasında ayrım yapmadan çalışıyoruz.

♦ Tarsus Turizm yolu tamamlanmak üzere. Mersin- Adana yolunun 8 şerite çıkarılması için çalışmalar sürüyor. CHP onları yıkacak, öyle diyor. Biz gelince onları yıkacağız diyor. Öbürü ne diyor? Biz satacağız. Birinci köprüyü rahmetli Demirel yapmıştı, o zaman ki komünistler 'Biz bunları satacağız' diyordu. Özal da 'Satamazsınız' diyordu, ikinci köprü için de öyle söyledi. Neyi satıyorsun ya, neyi yıkıyorsun ya? Bu millet sizi mezara gömer.

♦ Çıkmış bu Bay İnce, çok da ince değil ya… Geometrik olarak söylüyorum. Sarayı yıkacakmış. Ya senin genel başkanın da aynı şeyleri söylüyordu, kuzu kuzu saraya geldi. Sen saraya gelme fırsatını da bulamayacaksın. Oraya gelmek ancak milletin ferasetiyle olur. Bu akşam o sarayda 2500 muhtarımıza iftar vereceğim. Burası kralların değil, milletin temsilcisi muhtar kardeşlerimin yeridir.

♦ İkide bir tutturmuş, ben çiftçiyim. Kafasına bir kasket takmış, benim milletimi aldatacağını zannediyor. Bırak sen o kasketi filan. Senin gönlün ne konuşuyor, sen onu söyle. Benim milletim şekle bakmıyor, icraate bakıyor. Ne olacak, 3-5 kuruş ver, al bir kasket. 24 Haziran'dan sonra ülkeyi tanımaları için yeteri kadar zamanı olacak.

♦ Araştırma-geliştirmeden bahsediyor ama Türkiye'de 77 tane teknokent, 900 tane Ar-Ge merkezi olduğunu dahi bilmiyor. Onlar Türkiye'yi hâlâ kendi bıraktıkları yerde zannediyorlar. Doğru dürüst milletin içine çıkmadıkları, vatandaşın kapısını çalmadıkları, kendi kısır dünyalarına hapsoldukları için Türkiye'nin 16 yılda nereden nereye geldiğini fark etmemişler. (HABER MERKEZİ)