İşkence gören gençler: Bizi resmen öldürmek istediler
Kadıköy'de yaptıkları karne eylemi nedeniyle gözaltına alınan ve işkence gören gençler İHD'de açıklama yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Kadıköy’de yaptıkları eylem nedeniyle işkence gören öğrenciler İHD’de açıklama yaptı. Öğrenciler ağır bir işkence gördüklerini söylerken, “Bizi resmen öldürmek istediler” dediler. Avukat Gökhan Soysal da “Sürecin takipçisi olacağız. Hafta içinde suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Kadıköy Süreyya Operasının önünde, “Karneler Sizin Gelecek Bizim” diyerek etkinlik düzenlemek isteyen liseli öğrencilerin işkence edilerek gözaltına alınması, gözaltında da yoğun işkencelere maruz kalması üzerine İHD İstanbul Şubesi’nde bir açıklama düzenlendi. Açıklamaya işkence maruz kalan öğrenciler de katıldı. Açıklamada İlk olarak konuşan Avukat Gökhan Soysal, “Orada o gün uygulanan şey işkenceydi. Çocuklar döve döve yere yatırıldı. Ben de dayanamayarak karşı çıkmaya çalıştım. Beni de gözaltına almaya çalıştılar.” dedi. “Güpegündüz , herkesin gözü önünde o copların çocuklara indiğini gördük.” diyen Soysal, “Öğrencilere işkence yapıldı, avukatlara da hakaret edildi. Biz saatlerce müvekkillerimizle görüşemedik. Biz avukatlar olarak bu sürecin takipçisi olacağız. Hukuki süreci de başlatacağız. Hafta içi suç duyurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı. Basın açıklamasını okuyan Meltem Çuhadar da “Biz yapmak istediğimiz yürüyüşün hukuka bir aykırılık teşkil etmediğini, karne günü eğitim sistemini eleştirmenin en doğal hakkımız olduğunu belirttik. Pankartımızı açar açmaz çevik kuvvet polislerinin psikolojik ve fiziksel saldırısına uğradık.” dedi.
‘ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM’
Gözaltına alınan Medyanhaber gazetesi muhabiri Hakan Gültürk de “Oraya liselerin yapacağı eylemi izlemek için gittim. Oradaki bütün işkenceyi görüntülediğim için polis tarafından hedef gösterildim. O esnada ben de işkenceyle gözaltına alındım. Polis tarafından bir şey sakladığım söylenerek çıplak aramaya maruz bırakıldım” diye konuştu.
‘HAKKIMIZDA KARA PROPAGANDA YAPILIYOR’
Yine işkence gören Çağdaş Onur Ekinci de “Ben de o işkenceler sırasında bilincini kaybedenlerden biriyim.” diyerek sözlerine başladı. “Bizi öldürmeye yönelik davrandılar. Kafalarımıza hedef aldılar.” diyen Ekinci “Bana elektrik verdiklerini gördüm ve bu sırada polisler gülüyordu. Bana işkence yapılırken çıkardığım seslerden onların zevk aldığını gördüm. Biz gündem olmasaydık, bu işkencelerine daha fazlasını yaşayacaktık. Belki tutuklanacaktık. Bizim hakkımızda kara propaganda yapılıyor. Bizim terör örgütü üyeleri olduğumuzu, 25-30 yaşında olduğumuzu söylüyorlar. Hepsi yalan. Biz orada eğitim sistemini eleştirmek için o eylemi yaptık.” ifadelerini kullandı. Nimet Erben de “Bize yoğun şekilde işkence yapıldı. Orada polis bizim yalvarmamızı bekledi. Ama biz ne yaptığını bilen gençleriz. Yaptığımız eylemin meşruluğunu biliyoruz. Bize kalkan coplar aslında halka göstermek için yapıldı.” dedi.
‘TERS KELEPÇE İLE GÖZALTI ARACINA BİNDİRİLDİK’
Şeyda Çopur da “Biz gözaltına alındığımız andan itibaren oradaki polisler ‘Biz insanız’ diyordu. İnsanlık bir kişiye parmaklarını, kollarını kıracak şekilde ters kelepçe ile gözaltı aracına bindirmek mi? Bir insanı boğarak öldürmeye çalışarak gözaltı aracına bindirmek mi insanlık? Aslında bu sorunun cevabı açık.” dedi.
İHD İstanbul Şube Başkanı Av. Gülseren Yoleri, “Demokratik ve yasal hakların kullanımı değil, kısıtlanması ve işkence suçtur. O gün polis eliyle devlet suç işlemiştir. Bu uygulamayı sıklıkla yapıyorlar. İnsanların yasal haklarını kullanmasını istemiyorlar. Bunu sağlamak içinde ellerinden geleni yapıyorlar. Hiçbir koşulda bu kabul edilemez” dedi.
Liseli Öğrenci Birliği’nden Alican Karabayraktar ana akım medya da kendisinin fotoğraflarının gösterilerek liseli olmadığının yazıldığını söyleyerek, 2017-2018 yıl sonu karnesini basın mensuplarına gösterdi:
“Gayet demokratik bir eylemdi, bizi terörize etmeye çalıştılar. 2 Dev-Lis'li arkadaşımız ketıl çizdiği için gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Bizi de tutuklamak istediler ama halk yanımızda oldu.”
Gözaltına alınan Mısra Sapan'ın babası Özcan Sapan ise karakolda gördüğü manzaranın dehşet verici olduğunu söyleyerek şunları aktardı:
“Çocuklar kanlar içinde otobüs içinde elleri ters kelepçeyle bekletiliyordu. Kanım dondu. Çocuklara adeta bir savaş açmışlardı. Orada kendi gözlerimle avukat bir arkadaşın itildiğini gördüm. Ben gazetecilik yaptım, çok eyleme gittim, çok işkence olayı gördüm. Ama bu en kötüsüydü. Buradaki mesaj bizeydi, halkaydı. 'Çıkmayın dışarı kafanızı kırarız' demek istediler.” (İstanbul/EVRENSEL)
AF ÖRGÜTÜ: SORUMLULAR DERHAL HESAP VERMELİ
Uluslararası Af Örgütü de öğrencilere dönük polis şiddetiyle ilgili bir açıklama yaptı. Af Örgütü Türkiye Strateji ve Araştırma Yöneticisi Andrew Gardner tarafından yapılan açıklamada işkence ve kötü muamele iddialarından sorumlu olduğu düşünülen kolluk kuvvetlerinin derhal adalet karşısına çıkarılması gerektiğini belirtildi. Gardner, “İşkence ve kötü muamele hem iç hukukta hem de uluslararası hukukta kesin bir şekilde yasaktır. Türkiye yetkilileri derhal, kolluk kuvvetlerinin protesto düzenleyen öğrencilere ve mezunlara yönelik aşırı güç kullandığı, işkence yaptığı ve diğer kötü muamelelerde bulunduğu iddialarına yönelik soruşturma başlatmalıdır ve sorumlular adalet karşısına çıkarılmalıdır” dedi. (HABER MERKEZİ)