Antalya Kleopatra Koyu için ayağa kalktı!
Tabiat parkı ilan edilerek yapılaşmaya açılan Tekirova’daki Kleopatra Koyu’nun 29 yıllığına özel şirkete tahsis edilmesine Antalyalılar tepki gösterdi
Fotoğraf: Yusuf Yavuz
Yusuf YAVUZ
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından önce mesire yeri ardından da tabiat parkı ilan edilerek yapılaşmaya açılan Antalya Kemer’deki Kleopatra Koyu için Antalyalılar ayağa kalktı. 30 Mayıs’ta 505 bin lira kira bedeliyle 29 yıllığına özel bir şirkete tahsis edilen koyda toplanan sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar basın açıklaması yaparak tepkilerini dile getirdiler. CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak’ın da destek verdiği basın açıklamasında, bölgede halka ait dinlenme alanı kalmadığına değinilerek, “İyi biliniz ki bu koy bize ait. Yılın 12 ayı bizler buraya nefes almaya geliyoruz. Üzerimizde özel helikopterlerinizle uçarak nerede bir koy kalmışsa peşine düşeceğinize 20 yıldır arz talep dengesi bozulmuş turizmi nasıl kurtarabilirsiniz, enerjinizi bunlara harcayın. Halkın rızasını almadan koparmaya çalıştığınız bu yerlerin kaç metrekaresini öldüğünüzde mezara götürebileceksiniz?” ifadelerine yer verildi.
ANTALYA AYAĞA KALKTI
Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Tekirova Mahallesi’nde bulunan Kleopatra Koyu, geçtiğimiz 30 Mayıs’ta Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca yapılan ihaleyle özel bir şirkete kiralandı. 2015’te mesire yeri, 2016’da ise tabiat parkı ilan edilen koyu kiralayan şirket, burada 5 yıldızlı otel dâhil turizm tesisleri inşa edebilecek. Tekirova Tabiat Parkı adıyla 505 bin liraya 29 yıllığına ihale edilen koyu alan firmanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Rixos Oteller zincirinin sahibi Fettah Tamince’nin şirketi Sembol İnşaat olduğu öne sürüldü.
YÖRE HALKI TEPKİSİNİ GÖSTERDİ
Mehmet Ali Bükü olarak da anılan Kleopatra Koyu, turistik tesislerin işgal ettiği Tekirova sahiline bitişik alanda yöre halkının kullanabildiği son doğal koylardan biri. Tahsisi öğrenen yöre halkı bugün Kleopatra Koyunda bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptı. Bölgedeki 12 sivil toplum kuruluşu ve platformun destek verdiği basın açıklamasına, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Kemer Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Gül ve İyi Partili yöneticilerle milletvekili adayları katıldı.
Alakır Doğa Kültür Dergisi, A Platformu, Çıralıyı Sevenler Derneği, Kemer Doğa Dostları Derneği, Kemer Esnaf Derneği, Kemer iş Adamları Derneği, Kemer Yörükler Derneği, S.S. Ulupınar Çevre Ve Koruma ve işletme Kooperatifi, Tekirova Taksiciler Kooperatifi ile Tekirova, Beycik ve Ulupınar mahallesi muhtarları da basın açıklamasına destek verdi.
Tekirova Sivil Toplum Platformu adına ortak basın açıklamasını okuyan Sami Adaletli, “Bugün sadece biz değil, burada bulunan sayısız bitki böcek, kuş ve canlılar, kesilmekle karşı karşıya kalan kızılçamlar da konuşacak, sizlere seslenecektir” diye konuştu.
30 Mayıs’ta ihaleye çıkarılan koyun 29 yıllığına tahsis edildiğini anımsatan Adaletli, koyun yöre insanın yaşamında önemli bir yeri olduğuna işaret ederek, “Bu alan şimdiye dek pikniğinizi yaptığınız, balık tuttuğunuz, denize girdiğiniz, tabiatın sesine kulak verdiğiniz önemli bir köşeydi. Bizler için buranın kullanım amacı insani gereksinimlerimizi karşılamak iken ihaleci firmanın amacı tamamen ticari duygusallığa dayanmaktadır” diye konuştu.
Bölgeyi kapsayan Beydağları Sahil Mili Parkı’nın, ilan edildiği 1972 yılında 69.800 hektar olan yüzölçümünün zamanla küçültülerek bugün yarı yarıya azaltıldığına değinen Sami Adaletli, “Statüsü bozulan bu alanlara zamanla otel, motel ve tatil köyü yapılmaya başlanmış, bu süreçte plansız ve ilkesiz hareket etmekten kaynaklı olarak kıyılarımız, koylarımız ve ormanlarımız ciddi zararlar görmüştür. Kleopatra Koyu, sayısız bitki ve canlı türünü barındırmaktadır. Bir de güneydoğuya doğru denize uzanan burunda yer alan ve koya ismini veren bir doğa mucizesi olan Kleopatra silueti vardır ki, onun değerini biçmek pek mümkün değildir. Bu yönüyle ülkemizin ve bölgemizin uluslararası turizm arenasında en önemli reklam yüzlerimizden birisidir. Koy, coğrafik yapısıyla doğal bir liman olma özelliğiyle, denizciler için bir sığınak, yat turizmcilerimiz adına da bir dinlenme ve demirleme alanıdır” bilgisini verdi.
2016 yılında tabiat parkı ilan edilen alan için hazırlanan uzun vadeli gelişim planının 6 Nisan 2018 tarihinde onaylandığını dile getiren Adaletli, ihale şartnamesinde yer verilen ayrıntılara dikkat çekerek, korunan alanlarda yapılan plan ve cins değişikliklerinin ülkenin pek çok bölgesinde doğa tahribine yol açtığı görüşünü savundu. Sürmene Çamburnu, Bolu Gölcük, Bartın Güzelcehisar ve Trabzon Kadıralak Yaylası gibi korunan alanlarda benzer uygulamaların yapıldığını anımsatan Adelatli, şöyle konuştu: “Bölge halkı olarak bizler buna izin vermeyecek, gerek ihale süreçlerindeki usul yanlışlıkları, gerek adrese teslim bir ihale şartnamesini çağrıştırması, yol açacağı kamu zararı, gerekse plan değişikliklerindeki hatalardan ötürü, hukuki süreç başlatacak ve takipçisi olacağız.
Sizleri tedirgin eden ve hayretler içinde bırakan bu gelişmeyle alakalı üst düzey devlet ricalimizden beklentimiz şudur: Bu koyun onlarca yıllık kullanıcıları orta ve dar gelir düzeyli insanlardır. On milyonlarca cirolara hükmeden bir firmanın, yapacağı yatırımla meydana getireceği bir tesisi, bizlerin kullanabilmesi ekonomik gerçeklerle taban tabana zıttır ve mümkün değildir. Bu yönüyle devlet büyüklerimizden önemle ricamız emirleri altında çalışan bürokrat kadroların imza attıkları halkın yararına uzak uygulamalara bir an önce son vermelerini sağlamaları, içimizi sızlatan bu durumun bir an önce düzeltilerek bayrama rahat ve huzurlu bir şekilde girmemizin sağlanmasını diliyor ve bekliyoruz.”
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerine de seslenen Sami Adaletli, “bizler sizleri doğayı koruyup kollarken görmek isteriz. Sahaya inin. Koyları, ormanları gezin. Korucularınız sahada ve halkla iç içe olsun. Bizler gelişmiş dünya ülkelerine bakınca milli park alanlarında uygulamaların böyle olduğunu görüyoruz. Sizleri bu koyların onlarca milyon ciroları olan, bol yıldızlı otel sahiplerine birtakım yolları takip ederek tahsis işleriyle meşgul olurken görmek istemiyoruz” diye konuştu.
Kleopatra Koyu’nu ihaleyle kiralayan firma yetkilisine de söyleyecek sözleri olduğunu vurgulayan Adaletli, “İyi biliniz ki bu koy bize ait. Yılın 12 ayı bizler buraya nefes almaya geliyoruz. Üzerimizde özel helikopterlerinizle uçarak nerede bir koy kalmışsa peşine düşeceğinize 20 yıldır arz talep dengesi bozulmuş turizmi nasıl kurtarabilirsiniz, enerjinizi bunlara harcayın. Halkın rızasını almadan koparmaya çalıştığınız bu yerlerin kaç metrekaresini öldüğünüzde mezara götürebileceksiniz? Bunları bir an olsun kendinize sorup, düşünmekte misiniz? Lütfen düşününüz. İnsanlar çoğalıyor, aynı oranda doğal alan ihtiyacı da çoğalıyor. Fakat bu tabiat alanlarımız artmıyor, aksine bu tür hadiseler sebebiyle hızla azalmakta. Bunlar son koylarımız ve böyle giderse, bir gün hiç kalmayacak. Burada bulunan halkımız yediden yetmişe bu son koyların, bekçileridir” ifadelerini kullandı.