AKP’de işçi aday yok patronlar ise ilk sıralarda!
27. dönem milletvekili genel seçiminde adaylar arasında ilk sırayı patronlar alıyor. AKP listelerinde ise tek işçi aday bile bulunmuyor.
Fotoğraf: Ahmet İzgi/AA
Halil İMREK
Metin ÖZDEN
27. dönem milletvekili genel seçimine ilişkin aday listelerini meslek grubu ve eğitim düzeyi açısından inceledik. 8 siyasi partinin ve 68 bağımsız milletvekili adayının bulunduğu listelerde toplam 4 bin 868 milletvekili adayı var. Adaylar arasında ilk sırayı patronlar alıyor. AKP listelerinde ise tek işçi aday bile bulunmuyor.
LİSTELERDE EN AZ 608 PATRON ADAY VAR
24 Haziran seçimlerinde 200’e yakın meslekten milletvekili adaylarının içinde en çok adayı 608 kişi ile “iş insanı”, “iş adamı”, “iş kadını”, “müteahhit” ve “özel sektör” şeklinde belirtilen patronlar oluşturuyor. Serbest meslek, mühendis, avukat olup aynı zamanda patron pozisyonunda olanlar da hesaba katıldığında bu rakam daha da yükselebilir. Ayrıca patron adayların önemli bir bölümü seçilecek yerlerde, yani parti listelerinin başında bulunuyor.
AKP PATRONLARIN PARTİSİ
Tek işçiyi bile milletvekili adayı göstermeyen AKP’nin listesinde 209 patron, 102 avukat, 66 mühendis, 44 yönetici (özel sektör ve kamu), 17 iktisatçı, 15 mali müşavir ve 23 öğrenci yer alıyor. Oysaki önemli oranda bir işçi kitlesi AKP’ye oy veriyor ve henüz oradan kopmuş değil. Buna rağmen AKP’de hiçbir işçi aday gösterilmedi.
İŞÇİ NEDEN AKP’DEN ADAY OLMUYOR/OLAMIYOR?
AKP’de işçilerin aday yapılmamasının nedenleri arasında, ilk olarak AKP’nin bir sermaye partisi olmasından dolayı aday tercihini de patronlardan yana yapmasını gösterebiliriz. Sahadaki izlenimlerimizden edindiğimiz kadarıyla, AKP’yi destekleyen işçi ise orada aday olmayı kendisinde hak olarak görmüyor. Orada milletvekili olmayı uzak bir ihtimal olarak görüyor ve böyle bir talebi bulunmuyor. Ayrıca bunun için çok parasının olması gerekiyor, buna ise imkanı yok.
İkincisi ise din ağırlıklı tek bir ideoloji altında birleşmiş gözükse de seçmenler ya da partililer arasındaki sınıfsal zıtlığın yarattığı düşünce. İşçilerin büyük bir kısmının AKP içinde yaptıkları siyaset, kendilerini özgürleştirecek, sınıf olarak geliştirecek şekilde değil, AKP’ye oy vermek ya da desteklemekle sınırlı bir yerde duruyor. Her ne kadar sınıf bilinciyle hareket etmekten yoksun olsalar da onların, yani burjuva/küçük burjuvaların arasında kendisini özgür hissetmiyor ve özgürce davranamıyor, kendisini değersiz görüyor.
İşçilere de onların adına, AKP’nin zenginlerinin, üst sınıf temsilcilerinin politika yapmasının normal olduğu fikri aşılanıyor.
AKP’deki bu ikili yapı inanç meselesinde de görülüyor. ‘Büyük yöneticiler’ kendi dini ritüelini uyguluyor, işçilerin ise dini kurallara sıkıca bağlanmasını öğütlüyor. Hal böyle olunca kendileri lüks otellerde iftarlar açıp ardından işçilerin yoksul sofralarına konuk olmayı başarıyorlar. Nasıl ki dindarlık AKP’lileri eşitlemiyorsa, dinde de inanca uygun olarak ‘Allah kimimizi zenginlikle kimimizi ise yoksullukla sınıyor’ propagandası yapılıyor.
AKP PATRONLARIN ÇIKARLARINI KORUYOR
AKP her fırsatta patronların çıkarını savunduğunu belirtiyor. İktidarı boyunca bütün mevcut kuralları çiğnemesine karşın bir temel kurala, sermayenin çıkarlarını savunma kuralına, özenle uymuştur. AKP iktidarı boyunca her zaman emekçilere karşı yerli yabancı sermayenin çıkarlarını korumuştur. Bu nedenle TÜSİAD ile yaşam tarzı üzerinde karşı karşıya geldiğinde de ‘Benim iktidarımda kârınızı sürekli katladınız’ diyebilmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, her platformda OHAL ile grevleri yasakladığını söylüyor. Sermayenin AKP’yle uyumlu olmasının sırrı da burada gizlidir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, işçilerin hak aramak için doğrudan iş mahkemelerine başvurmasını yasaklayan “zorunlu arabuluculuk” dayatması konusunda hükümete teşekkür etmesi ve “İş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip hükümetimizle birlikte kaldırdık” demesi boşuna değil. Erdoğan, Almanya hükümetiyle kanlı bıçaklı iken topladığı yabancı yatırımcılara şunu söylüyordu: “Olağanüstü hali biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz. Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ile anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i
‘GREVİNİ YASAKLAYANA İŞÇİ HAYIR DEMELİ
AKP döneminde toplam 15 grev, OHAL sürecinde ise 7 grev Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu kararı ile erteleme adı altında yasaklandı. AKP tarafından 15 grevi yasaklanan işçiler, greve çıkmadan önce fabrikalarında tüm işçilerin katılımı ile grev oylamaları yaptılar. İşçilerin neredeyse tamamı bu grev oylamalarında ‘greve evet’ oyu kullandılar. Grevden yana tavır koyan işçiler 24 Haziran seçimlerinde de oy kullanırken grevlerini yasaklayanları unutmadan oy tercihinde bulunmalılar. İşçiler seçimlerde oy atarken kendi yaşadıkları gerçekler üzerinden hareket etmeliler.
AVUKATLAR 2. MÜHENDİSLER 3. SIRADA
Milletvekili adaylarının arsında ikinci sırada yer alan meslek grubunu 458 kişi ile avukatlar oluşturuyor. Onları 406 kişi mühendisler takip ediyor. 391 aday ile “serbest meslek” yer alıyor. Onları 300 öğrenci aday takip ediyor. 277 esnaf, 256 eğitimci, 248 emekli, 203 özel-kamu yöneticisi, 196 işçi (Bir iki sendika kökenli işçi istisnası dışında hiçbir işçi seçilecek yerde bulunmuyor), 157 doktor, 149 yönetici, 100 akademisyen, 98 ev hanımı (tanımlama bize ait değil), 83 iktisatçı, 80 mali müşavir, 68 gazeteci şeklinde devam ediyor.
200 MESLEK GRUBU VE YENİ İCAT EDİLEN MESLEKLER...
Yeni düzenleme sonucu 24 Haziran seçimlerinde 600 milletvekili seçilecek. Sekiz siyasi parti ve 68 bağımsız milletvekili adayı ile birlikte toplam 4 bin 858 milletvekili adayı bulunuyor. Milletvekili adayları arasında; dernek başkanı (Şehit aileleri derneği başkanı ve TGB genel başkanı), STK yöneticisi, işsiz, emekli, serbest meslek, ulusal kanal genel yayın yönetmeni gibi birçok “yeni meslekten” kişi de bulunuyor. Siyasi partiler bunu böylece yazmış, YSK de onaylamış. 4 bin 858 aday arasında 200’e yakın meslek grubu bulunuyor. Aslında meslek sayısı daha fazla ancak biz mühendisler örneğinde olduğu gibi (elektrik, inşaat, makine, ziraat) bazılarını tek meslekte topladık.
EN ÇOK KADIN ADAY 229 KİŞİ İLE HDP’DE
Milletvekili aday listelerinde kadın dağılımına baktığımızda en çok kadın aday HDP listesinde bulunuyor. HDP 229 kadın aday gösterdi. HDP kadın adaylarının bazıları, aday gösterildikleri kentlerin ilk sırasında yer aldı.
AKP 126, CHP 137, İYİ Parti 159, Saadet Partisi 70, Vatan Partisi 145, Hüda-Par 44 kadın aday gösterdi.
ADAYLARIN ÖĞRENİM DURUMU
ÜNİVERSİTE mezunu olan milletvekili adayları en çok AKP’de yer alıyor. AKP’de 534 kişi üniversite mezunu iken, 63 kişi ortaokul, 3 kişi ise ilkokul mezunu. AKP’yi 483 üniversite mezunu ile İYİ Parti izliyor. CHP 460 kişi ile üçüncü sırada yer alıyor. MHP 410 üniversite mezunu ile dördüncü sırada yer alıyor. Beşinci sırada 354 üniversite mezunu ile Saadet Partisi var. Altıncı sırada 322 kişi ile Vatan Partisi bulunurken, HDP 269 üniversite mezunuyla yedinci sırada ile yer alıyor. Üniversite mezunlarının en az olduğu Hüda-Par ise 147 kişiyle 8. sırada yer alıyor.
AKP SEÇKİNLERİN PARTİSİ
Siyasi partilerin gösterdikleri adayların eğitim durumları incelendiğinde listelerde üniversite mezunlarına ağırlık verildiği görülecektir. En çok eğitim seviyesi düşük seçmenlerden oy alan AKP’nin eğitim seviyesi yüksek olan aday gösterdiği görülüyor. AKP bu yanıyla da bir seçkinler partisi olduğunu gösteriyor.
En çok oy desteğini eğitim seviyesi yüksek olanlardan alan CHP’nin ise eğitim seviyesi yüksek olan aday sayısı AKP ve İYİ Partinin gerisinde kalmış.
İYİ Partinin adayları arasında üniversite mezunlarının yüksek olması onun yeni parti olmasıyla ilişkilendirilebilir. Yeni kurulduğu için toplum tarafından tanınan, etkili olabilecek ve eğitim seviyesi yüksek adayları tercih etmiş olabilir. HDP adaylarının durumu seçmen profiline uygun. Daha halkçı ve eğitim seviyesi düşük kitle çoğunlukta. HDP’de 226 ortaokul, 105 ilkokul mezunu aday bulunuyor.