Gençlik özgürce yaşamak istiyor
'Muhalif yönelimlerin ağır basmasının temel sebebi, ekonomik gidişat. Etnik ve kültürel sebepler de büyük rol oynuyor.'
Görsel: Pixabay
Adnan KARATAŞ
Doğuhan SARIÇELİK
ADANA
Üniversite sınavına hazırlanan Barış’a tutumunu soruyoruz. “Geçmişe göre değil geleceğe göre oy vereceğim” diyor. Milletvekili seçimlerinde HDP’ye, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise İnce’ye oy vereceğini söylüyor. Erdoğan’ın kaybettiği hiçbir seçim olmadığını söyleyen Barış, eğitim sistemindeki değişikliklerin ve ekonomik krizin bilinçli bir toplumca Erdoğan’a bu seçimi kaybettirmesi gerektiğinin altını çiziyor ve ekliyor: “Eğer bilinçli bir toplum isek.”Muharrem İnce’nin Kuzey Avrupa’nın köyünden gelmişçesine aydın bir kişiliğe sahip olmasının yanı sıra “Bulunduğumuz sistemde hükümetler vaatleri hiç yerine getirmedi, İnce’nin de söylemlerine güvenmiyorum ve gelecek kaygısından kurtulamıyorum.” diyor. Vaatler yerine getirilse ülkenin süper güç olacağını söyleyip “Gelecek kaygısından işçi demokrasisi ile kurtulabilirim fakat işçi sınıfı bugün yeterli bilince sahip değil, bunun sebebi ise yıllardır yapılan baskı ve Doğu illerinde ekonomik politikaların yetersiz olması.” diyor. Ayrılmadan önce “Zenginden az vergi alınırken yoksuldan çok vergi alınıyor” ifadeleriyle vergi eşitsizliğine de değiniyor.
MESELE GEÇİM DERDİ
19 yaşında, amcasıyla berber dükkanı işleten Halil Kurt “Aklımda AKP hariç tüm partiler var” diyerek sözlerine başlıyor. Oyunu kime vereceğini sorduğumuzdaysa “MHP Cumhur İttifakına girmeseydi verecektim. İçimden şu an İYİ Parti’ye vermek geçiyor, bunun nedeniyse etraftan duyduklarım.” diyor. Geçim sıkıntısını ise “Hükümetin verdiği maaş yetmiyor. 1600 TL değil 1000 TL olsun ama hayat da ona göre ucuz olsun.” sözleriyle ifade ediyor. “Sigortam yok, askere gitmeden önce yaptırmayı düşünmüyorum” diyen Halil, primini ödeyip ödemediğini sorduğumuzda “Böyle bir şeyden haberim yok eğer borcum varsa ödemem” derken dükkana müşteri girmesiyle tıraşa başlıyor.
YOKSUL DAHA DA YOKSUL ZENGİN DAHA DA ZENGİN
20 yaşında hamur ustası olan Resul Aktaş’a aklında hangi partinin olduğunu sorduğumuzda “Son anda ne hissedersem ona göre karar vereceğim. Şu an aklımda AKP ve HDP var.” diyor. “Hissiyatım HDP üzerine fakat çevremdekiler AKP’li olduğu için bir yandan aklım ona kayıyor.” sözleriyle sebebini açıklıyor. Aktaş’a memleketin gidişatını sorduğumuzdaysa “Ekonomik olarak mahvolduk. Yoksul daha da yoksullaştı, zengin daha da zenginleşti. Artık AKP’nin değişmesi gerekiyor, çevremdekiler ‘Sen HDP’ye oy versen bile AKP kazanacak’ diyor. Sandıkta en son ben olacağım ve büyük ihtimal oyumu HDP’ye vereceğim.” diyerek işine dönüyor.
‘ÖZGÜRCE DÜŞÜNCELERİMİZİ İFADE EDEMİYORUZ’
Kaldırım kenarında oturan 17 yaşındaki oto tamirci çırağı Recep ve 18 yaşındaki berber kalfası Muhammet’e rastlıyoruz. Seçimlere dair düşüncelerini sorduğumuzda bize arkadaki duvara asılı Demirtaş afişini gösteriyorlar. Sebep olarak da HDP’nin vaatlerinin toplum yararına olduğunu belirtiyorlar. Maaşların yetmediğine değinen Muhammet “Asgari ücrete zam yapılıyor ama ne fayda. Eskiden 1000 TL yeterdi şimdi 1600 TL yetmiyor” şeklinde sitem ediyor. Ekonominin düzelmesi için vergilerin aşağı çekilmesi gerektiğini de belirten Muhammet’ten sonra Recep: “Geçen hafta İstanbul’dan geldim. Orada her yerde Erdoğan’ın söylemlerinin sohbet konusu olduğunu gördüm. Şu an özgürce düşüncelerimizi ifade edemiyoruz, bu sistemin tekçi zihniyetle olmaması gerekiyor.” diyor. Son olarak Muhammet “Rahatça geleneksel kıyafet giyemiyoruz. Biz burada bir Kürt olarak değil insan olarak konuşuyoruz.” ifadeleriyle sözlerini bitiriyor.