Suruç’ta yaşanan ölümlerin yankısı sürüyor
Suruç’ta 3 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin yaralandığı çatışmaya ilişkin tepkiler bugün de devam ediyor.
Fotoğraf: AA
Suruç’ta bir esnafın, seçim ziyareti sırasında AKP Milletvekili Adayına tepki göstermesiyle başlayan; 3 kişinin ölümü ve 9 kişinin yaralanmasına neden olan olaylara ilişkin tepkiler sürüyor. Çatışmada hayatını kaybeden AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız'ın cenazesi toprağa verildi. CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Suruç’ta yaşanan olayları incelemek üzere Ankara Milletvekili Levent Gök’ü görevlendirdi. Gök, Suruç'a gitti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olayı PKK üzerine yıkarken, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Sadi Doğan da soruşturma için merkezden 3 savcının daha görevlendirildiğini belirtti. Doğan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının aksine "Olayın büyüklüğü, vehameti ve terör boyutunun olup olmadığını araştırmak üzere merkezden 3 Cumhuriyet savcısını daha ek olarak görevlendirdik" dedi. Doğan ayrıca, "Şu an itibarıyla olayın bütün ayrıntıları belli olmadığı için gözaltına alınan yok ama 3 kişiyle ilgili yakalama talimatımız var" ifadelerini kullandı. Savcı Doğan ayrıca dün öldüğü belirtilen bir kişinin hastanedeki müdahaleyle yaşama döndürüldüğünü kaydederek, saldırıda 3 kişinin hayatını kaybettiğini, yaralı sayısının ise 9 olduğunu söyledi.
POLİS ESVED VE FADIL ŞENYAŞAR CENAZESİNE KATILIMI ENGELLEDİ
Suruç'taki silahlı kavgada hayatını kaybeden Esved Şenyaşar ile Fadıl Şenyaşar'ın cenazeleri de ilçe mezarlığında toprağa verildi.
Cenaze törenine katılmak isteyenler polisin zırhlı araçlarla çevrelediği mezarlığa alınmadı. Cenazeye sadece aile bireyleri katılabildi. Cenazeye katılmak üzere mezarlığa gelen kalabalıkla polis arasında arbede yaşandı. Polisler cenaze için gelenlere biber gazı ve tazyikli su ile saldırdı.
Polisin mezarlık içi ve çevresinde aldığı önlemlerin devam ettiği belirtildi.
OLAY YERİNDE İNCELEME TAMAMLANDI
Silahlı kavganın gerçekleştiği sokak, olay yeri inceleme ekipleri ve cumhuriyet savcısının çalışmalarını tamamlamasının ardından yaya ve araç trafiğine açıldı.
AA’nın aktardığı bilgilere göre; Olayın ardından polis tarafından güvenlik şeridiyle kapatılan Ziya Paşa Sokak’ta, olay yeri inceleme ekipleri ve cumhuriyet savcısı çalışmalarını tamamladı. Sokak yeniden yaya ve araç trafiğine açıldı. Bu arada ilçede yaşanan olayların ardından alınan geniş güvenlik önlemleri sürüyor.
BAŞBAKAN YARDIMCISI SAVCININ AÇIKLAMALARINI TANIMADI
Suruç’a ilişkin konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise savcılığın açıklamasını yok sayarak “Bunların (saldırganların) PKK terör örgütünün maşası olduğu çok net. Saldırıyı gerçekleştirenler, buna katılanlar, bunun hesabını mutlaka vereceklerdir. Tez zamanda yakalanacaklarına, yargıya teslim edileceklerine yürekten inanıyorum” dedi.
URFA BAROSUNDAN ADİL SORUŞTURMA ÇAĞRISI
Şanlıurfa Barosu Başkanı Ahmet Tüysüz de olaya ilişkin açıklama yaptı. Hiçbir mevki ve makamın insan yaşamından daha değerli olmadığını söyleyen Tüysüz, “Siyasetçileri, insan yaşamı üzerinden siyasi rant devşirmeye yönelik beyanlardan kaçınmaya ve taraflara itidal çağrısında bulunuyoruz. Basına yansıyan şekliyle iddialar doğru ise hastanede bir güvenlik zaafiyeti sonucu yaşamını yitirenler varsa bu da asıl olayın kendisinden çok daha vahimdir ve sorumlularının/ihmali olanların etkin ve adil bir soruşturma ile cezalandırılmalarının gerektiğinin altını özellikle çiziyor ve kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz” dedi.
TTB HEYETİ SURUÇ’A GİDECEK
Türk Tabipler Birliği (TTB) 2. Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman Suruç’ta çalışan sağlık çalışanlarından elde ettikleri bilgileri paylaşarak, “Dramatik olaylar yaşanıyor Suruç’ta. Yeniden canlandırma işlemi yapılırken bazı silahlı kişilerin hastane içine girerek yaralılara saldırdığını öğrendik. Hastane güvenliği tamamen iptal olmuş, kimin girip çıktığı belli değilmiş. Hastane Başhekimiyle görüştük. ‘3 aile birbirine girdi, durum kontrol altında değildi kontrol altına alındı’ dedi. Ağır yaralıların ambulansla başka hastaneye sevk edilmesinin engellendiği bilgisi geldi bu asla kabul edilecek bir şey değil. Diyarbakır Tabip Odasından arkadaşlar bir heyet oluşturarak Suruç’a gidecek” dedi.
Güvenlik kaygısından dolayı ismini vermek istemeyen sağlık çalışanı, yaşanan olayı anlatarak “Bir gün önce Suruç’ta esnaf ziyareti olmuş, esnafın tepkisinden dolayı ziyaret yarıda kalmış. Ertesi gün tekrar gidiliyor, gerginlik tekrar yaşanıyor, esnaf vekilin dükkanına girmesini istemiyor. Vekilin kardeşinin esnafa bir saldırısı oluyor ve sonrasında karşılıklı bir çatışma yaşanıyor. Vekilin kardeşi yaşamını yitiriyor. Hastanede vekilin ailesi yaralılara saldırdı. Boğaz kesme, tüple vurma, bıçaklama, kurşunlama gibi olaylar yaşanıyor. Sağlıkçıların güvenliğinin de riskli olduğu bir durum yaşandı” diye konuştu.
AİLELERDEN ‘PKK’Lİ’ SÖZÜNE TEPKİ
Celal Şenyaşar ve Adil Şenyaşar’ın cenazesi Antep Asri Mezarlığı morgunda bekletiliyor. Otopsi işlemleri biten kardeşlerin cenazeleri konvoy eşliğinde memleketleri Suruç’a götürülerek toprağa verilecek. Morg önünde bekleyen ve Kürtçe ağıtlar yakan anne Emine Şenyaşar’ın sinir krizi geçirmesi üzerine sağlık ekipleri müdahale etti. Anne Şenyaşar, Oğullarının PKK’li olmadığını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve diğer AKP’li yetkililerin kendilerine iftira attıklarını söyledi.
‘25 YILLIK ESNAF NASIL PKK’Lİ OLUR?’
Ölen kardeşlerin kuzeni Ahmet Yetkin ise, ana akım medyada çıkan haberlerin yalan ve iftira olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Hem yakınlarımızı PKK’li göstererek yalan söylüyorlar. Hem de olayı akrabalarımızın çıkarttığını söyleyerek yalan söylüyorlar. Yakınlarımız uzun namlulu silahlarla AKP’lilere saldırmış yazıyorlar. Uzun namlulu silahlar yakınlarımızda değil AKP’lilerdeydi. Yakınlarımız 25 yıldır Suruç’ta esnaflık yapıyor. Akrabalarım PKK’liyse devlet onları nasıl yakalamıyor. 25 yıldır esnaf olan birisi nasıl PKK’li olabilir? Tamamen kendilerini temize çıkarmak için böyle iftira attılar. Tüm ana akım medya ve AKP’liler yalan söylüyor. Öldürülen biziz, mağdur biziz, asıl suçlu onlardır.”
8 KİŞİNİN VÜCUDUNA KURŞUN İSABET ETTİ
Olaylarda yaşamını yitiren ve yaralananların kimlik bilgilerine ulaşıldı. Hastane kayıtlarından ulaşılan bilgilere göre; en az 8 kişi vücutlarının çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlarla yaralandı veya yaşamını yitirdi.
Adil Şenyaşar (Bel boyun 5-6 giriş) ile Celal Şenyaşar kardeşler olay yerinde silahla, Mehmet Yıldız göğsüne isabet eden tek kurşunla, Mustafa Yıldız ise sol belden aldığı tek kurşunla hastanede yaşamını yitirdi.
Yaralıların isimleri ise şöyle: Esvet Şenyaşar (Darp kafa travması), Nihat Yıldız (Sol bel arka yan tek giriş), Engin Şimşek (Sağ bacak tek giriş), Fadıl Şenyaşar (Durumu iyi), Ahmet Çetin (Kişi kolundan yaralanmış fakat hastaneye uğramamış), Ferit Şenyaşar (Kafaya sopa ile darbe), Mehmet Şenyaşar (Tek bel arka-sağ bacak arka), Süleyman Yıldız (Bilgi yok). Yaralılar Urfa, Antep ve Diyarbakır’daki hastanelerde tedavi ediliyor.
LEVENT GÖK: OLAYIN AYDINLATILMASINI BEKLİYORUZ
Suruç’ta yaşananları incelemek üzere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından görevlendirilen Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP Şanlıurfa İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Siyaset ve demokrasinin birbirinin içine geçmiş iki kavram olduğunu belirten Gök, demokratik olgunlukla yürütülen siyasetin içinde asla şiddete yer olmaması gerektiğini söyledi.
Herkesin fikirlerini özgürce söylemesinin ve birbirlerini saygıyla dinlemesinin önemli olduğunu vurgulayan Gök, "Şiddet, siyaset kültürünün içinde asla yer almamalıdır. Türkiye şiddetten çok çekti, halen şiddetin yol açtığı pek çok travmalarla uğraşıyoruz. Siyaseti şiddetin dışına çıkarmak tüm siyasetçilerin sorumluğunda olmalıdır” dedi.
‘OLAYIN AYDINLATILMASINI BEKLİYORUZ’
Olayın tüm Türkiye'de derin izler bıraktığını ifade eden Gök, şöyle devam etti:
“Şimdi önemli bir seçime doğru giderken, hep beraber ülkemizdeki demokratik olgunluğu artıracağımız, kavgadan, şiddetten, üzücü olaylardan uzak bir süreci büyük bir olgunlukla yürütmemiz gerekiyor. Her şeyin Türkiye'nin daha iyiye gitmesi, demokrasinin daha iyi yerleşmesi için herkesin soğukkanlı, sağduyulu olması gerekiyor. Türkiye'deki demokratik olgunluğun ne kadar zengin olduğunu dünyaya göstereceğimiz günlerden geçiyoruz. İşte böyle bir olayda hepimiz derinden sarsıldık. Bu olayla ilgili Sayın Vali Abdullah Erin, bakanlarımız Ahmet Eşref Fakıbaba ve Süleyman Soylu ile görüşme fırsatımız oldu. Onlardan aldığımız bilgilerle adli soruşturmanın devam ettiği ve emniyet güçlerinin olayın tüm ayrıntılarıyla incelediği yönündeki bilgiler bize resmi olarak iletildi. Biz de adli makamların yapacağı incelemeleri bekliyoruz. Olayların bir an önce aydınlatılarak sorumlular hakkında işlemlerin yapılmasını da elbette bekliyoruz.”
HDP SURUÇ’TA İNCELEMELERDE BULUNDU
Suruç’ta yaşananları incelemek üzere ilçeye giden HDP heyeti de basın toplantısı düzenledi ve çarpıcı iddialarda bulundu. Heyette HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Acar Başaran, Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Nimetullah Erdoğmuş, Sibel Yiğitalp, Urfa Milletvekili adayları ve DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir yer aldı. HDP Suruç İlçe Örgütü'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Beştaş, yaşananlardan HDP’yi hedef gösteren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sorumlu olduğunu söyledi.
NİMETULLAH ERDOĞMUŞ: OLAY BEN GELİYORUM DİYORDU
HDP Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, şöyle konuştu:
“İktidarın kullandığı dil ve burada uygulanan yöntemler bu olayların yaşanacağına dair ipuçları veriyordu, bu olay ben geliyordum diyordu. Urfa genelindeki seçim faaliyetlerinde HDP’yi durdurmaya yönelik bir iktidar müdahalesi ile karşı karşıya kaldık.
Suruç’taki olay aileler arasında, partiler arasındaki bir çatışma değildir. İktidar bu dilini düzeltmelidir. Milletvekilleri esnaf ziyaretinde bulunurken 25 yıldır burada esnaflık yapan bir esnafın kendi görüşlerini açıklaması ile bir gerilim oluşmuştur.
Bu olay iki parti arasında ya da parti arasında yaşanan bir kavga değil, iktidarın dilinin bir faturasıdır.
Bu seçimi kanla kavgayla yoğurmak, bu bayram gününü yasa dönüştürmek kendiliğinden gelmiş bir olaydan ibaret değildir. Keşke hiç olmasaydı. Keşke hiçbir insanımızın tırnağına zarar gelmeseydi. Maalesef Suruç şu anda böyle bir yükün altına sokuldu. Tahrikler asla bizi yanlışların içine sokamaz, ancak elbette ki bunun peşini bırakmayacağız.
Yaşanabilecek muhtemel gelişmelerin önünü her şeyden önce biz almaya çalışıyoruz. Partililerimiz bir sağduyu içerisindedir. İktidara çağrı yapıyoruz, dikkat edin bakın bu yaptıklarınızın haddi hesabı kalmadı, insanları kendi hesaplarınıza alet etmeyin.”
BEŞTAŞ: SORUMLUSU HDP’Yİ SÜREKLİ HEDEF GÖSTEREN ERDOĞAN’DIR
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise ölümlerden HDP’yi hedef gösteren Erdoğan’ın sorumlu olduğunu söyledi:
“AKP iktidarının doğrudan sorumlu olduğu bir mesele ile karşı karşıyayız. Bütün medya organları hükümetin dili ile yayın yapmaktadır. Biz bu olayları yakından biliyoruz. 20 Temmuz’da Suruç’ta bir katliam yaşandı, 5 Haziran’da Diyarbakır mitingimize bomba atıldı, bu olayların hepsi AKP’nin iktidar olduğu dönemlerdi ve seçim dönemleri idi. İşte AKP’nin sicili bu kadar bozuktur.
Bu olayın iktidardan bağımsız düşünülmesi imkansız. Bir tarafta iktidar var bir tarafta halk var. Açıkça ifade etmek isteriz ki bu olay seçimlere 10 gün kala büyük bir provokasyon olarak hazırlanmıştır. HDP’nin, oyunlarını boşa çıkarması sebebiyle onların toplumu kutuplaştırmasının geldiği düzey kan olmuştur. Bunun sorumlusu HDP’yi, bizleri sürekli hedef gösteren Erdoğan’dır, saldırılara sebep verecek olan dilin kullanılmasıdır.
‘HABERLER TOPLUMU MANİPLE ETMEYE YÖNELİK’
Dün biz daha olayı öğrenir öğrenmez merkezi düzeyde yakın takibe aldık. Daha biz ölenlerin kimliğini öğrenememişken “PKK, AKP’lilere saldırdı” diye haber geçmeye başladılar. Bu normal değil. Kendi saldırılarını gizlemek adına kullanılan bir dildir. Bu, toplumu maniple etmeye yöneliktir. Olayın aslı tabii ki böyle değil, Soylu çıkıp “olay planlıdır” diyor. Esnafların planlı bir şekilde, ziyaret edenlere saldırdığını söylüyor. Doğru, olay planlı ancak planlayanlar 2 gün önce kendisine HDP seçmeni diyen esnafı silahlarla ziyarete gidenlerdir.
Biz bu planı boşa çıkaracağız. Birçok meselenin üstesinden geldiğimiz gibi bunun da üstesinden geleceğiz. Biz bu dili tanıyoruz. Bingöl’de Emniyet Müdürü vurulduğunda Davutoğlu çıkıp “silah sıkanlar hak ettiklerini aldılar” demişti, ne oldu? Bingöl’de Emniyet Müdürüne saldıranların öldürülenler olmadığı ortaya çıktı. Ceylanpınar’da yargılananların da beraat ettiğini biliyoruz, ancak Suruç Katliamı, 5 Haziran Katliamı aydınlatılmış değil. Biz bu olayın karartılmasına asla izin ermeyeceğiz. Suruç’a gelirken şunu gördük, 6-8 Ekim’de olduğu gibi asker şehre inmiş. Askerin ne işi var şehirde, burası kırsal alan değil halkı daha fazla korkutmak, böylece seçimlerde hırsızlıkların yanına bir de kanı eklemek içindir bunlar.
‘SEÇİMDE KAYBEDECEKLERİNİ ANLADILAR...’
Erdoğan’ın videoları teşhir oldu, “HDP’nin baraj altında kalması çok önemlidir” diyor, bunu kendileri söylüyor. 2 gün sonra bu yaşananlar tesadüf olamaz. Bu seçimde kaybedeceklerini anlayanların yaptığı provokasyonlardır. 6-8 Ekim’in sorumluları da onlardır. Bunlar yalanla kamuoyunu manipüle ederek bilinçli olarak “bu seçimde de bize oy vermek zorundasınız” mesajı veriyorlar. Biz de diyoruz ki halklarımıza asla yalnız değilsiniz. HDP’nin umut olduğunu herkes görüyor. Bizim cesaretimize kast ediyorlar, bunu başaramayacaklarını görmüş olmaları gerekiyordu. Bizim milletvekillerimiz belediye eşbaşkanlarımız tutuklandı, tek bir adım geri atmadık. Yine başaramayacaklar, HDP’nin cesaretli ve dik duruşunu kıramayacaklar. Halkımızın her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.
‘SAVCILIK KARARTILMADAN DELİLLERİ TOPLAMALIDIR’
Olayın olduğu yerde hem mobese kameraları, hem esnaf kameraları var. Diyoruz ki siz boş boş konuşup HDP’yi suçlayacağınıza failleri getirin. Bu kayıtları derhal istiyoruz. Kameralarda olay nasıl gerçeklemiş bugün açıklayın. Görgü tanıkları bize anlatıyorlar, savcılığa çağrı yapıyoruz. Urfa Başsavcısı, gelin olay yerine deliller karartılmadan toplayın, aksi halde sorumluluktan kurtulamazsınız.
‘AKP VEKİLLERİ GİDİP PKK’DEN OY MU İSTİYOR?’
Diyorlar ki “PKK’liler AKP’ye saldırdı”, bunlar kafayı yemiş. AKP vekilleri gidip PKK’den oy mu istiyor? 25 yıllık esnaftan oy isteyeceksiniz sonra da böyle bir yalan atacaksınız. 24 Haziran’da vakitleri tamamlandı, yanıtlarını alacaklar, ancak bizim üzüntümüz can kaybıdır. Biz faillerin peşini bırakmayacağız. Halkımıza da çağrı yapıyoruz, biliyoruz bu provokasyonlara gelmeyeceksiniz. Biz bu olayların bizi durdurmaya yönelik olduğunu biliyoruz, taziyelerden sonra çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Bizim siyasetimizin temel amacı ölümleri durdurmaktır. Birileri bundan rahatsız oluyor, çünkü onların anladığı baskı ve tehdittir.”
DEMİRTAŞ: HİÇBİR ŞEY, İNSAN CANINDAN DAHA KIYMETLİ OLAMAZ
Suruç’ta yaşananlarla ilgili HDP Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş da açıklama yaptı. Suruç’a dair değerlendirmesini twitter üzerinden paylaşan Demirtaş, “Suruç'ta yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yaşananlar çok vahimdir. Etkili bir soruşturmayla, gerçekler mutlaka açığa çıkarılmalıdır. Yurttaşlarımız provokasyonlara gelmemeli, serinkanlılıklarını korumalıdır. Seçimlere baskı, şiddet ve kan bulaştırmaya çalışanların heveslerini kursaklarında bırakmalısınız. Hiçbir şey, insan canından daha kıymetli olamaz” ifadelerini kullandı.
EMEP: GERİLİM POLİTİKASINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan: Suruç’ta yaşananlar bir provokasyonun göstergesi. Burada ne yaşanmışsa ciddi bir şekilde üzerine gidilip aydınlatılması gerekir. Ancak Erdoğan ilk açıklamayı yaparak, adeta suçluyu ilan etti. Erdoğan’ın teşkilatına HDP üzerinde özel çalışma talimatı vermesinin ardından Suruç olayının gündeme gelmesinin çok tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Üstelik AKP milletvekili 16 Nisan referandumunda da silahla sandık basmış biri. Şimdi de silahla esnaf ziyareti yapan ir zihniyet taşıyor. Öte yandan yaşamını yitiren 4 kişiden 3’ü HDP ya da DBP aktivisti. Yani basit bir şekilde bu iş geçiştirilemez. Yaşananlar seçim sürecinde Erdoğan’ın uygulamış olduğu gerilim politikalarından bağımsız değil. Yaşamını yitiren yurttaşların ailelerin başsağlığı diliyor, demokrasi mücadelemizle bu tür provokatif girişimleri boşa çıkaracağımıza inanıyorum.
CHP'Lİ ÖZEL: SİYASETE KAN BULAŞTIRANLARI LANETLİYORUZ
CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ise “Türkiye adına utanç verici ve yürek burkucu bir haber aldık. Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız seçim çalışması yaparken, bir saldırıya uğramış. Bu son derece üzücü bir durum. Hem Adalet ve Kalkınma Partisi ailesine ve teşkilatına, hem de sayın milletvekili ve ailesine başsağlığı diliyoruz. CHP grubu adına siyasete bu kanı bulaştıranları lanetliyor ve kınıyoruz” dedi.
MERAL AKŞENER: BİRLİK HUKUKUNU GÖZETMEYE DEVAM EDELİM
İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener bayramı Bitlis’te karşıladı. Suruç’ta yaşananlara ilişkin konuşan Akşener, AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'a başsağlığı diledi. Halka ve devlet yöneticilerine de olası provokasyonlara karşı dikkatli olma çağrısı yapan Akşener, şunları söyledi:
“Bir seçime gidiyoruz, bu seçim dil itibariyle, insanların birbiriyle gerilimi itibariyle ve iktidar partisinin yöneticilerinin bizim gibilere yaptığı konuşmalar nedeniyle sanki seçim değil de savaşa gidiyormuşuz gibi oldu. Bu ayrıştırıcı, bu kötüleyici, bu küfür eden dilin derhal Türkiye’yi terk etmesi gerekiyor. Suruç’ta mahiyetini tam olarak öğrenemediğimiz, kötü bir olay yaşandı. Ama Suruç ilçesine Ahlat’tan Meral Akşener olarak bir mesaj iletmek isterim, Allah aşkına provokasyonlara gelmeyin. Allah aşkına bu seçime daha fazla kan düşmesin. Allah aşkına herkes sakin olsun. Allah aşkına, bu ülkeden başka gidecek hiç birimizin bir yeri yok. Allah aşkına kardeşlik hukukunu, birlik hukukunu gözetmeye devam edelim. Acilen vatandaşın gerilimini düşürecek açıklamaların yapılmasında acilen büyük önem vardır. Bu konuda da devleti yönetenleri uyarmak isterim” diye konuştu.
İYİ PARTİ: OLAY PKK-AKP ÇATIŞMASI DEĞİL
Suruç’ta yaşanan olayla ilgili açıklama yapan İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray ise Şanlıurfa Valisi'nin kendisine olayın PKK-AKP çatışması olmadığını söylediğini açıkladı.
Çıray birbirinden çok farklı bu bilgiler üzerine gece 01.27’de Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin’i arayarak, konu hakkında detaylı bilgi istediğini Erin'in de kendisine, ‘olayın PKK-AKP çatışması olmadığını, detaylı incelemelerin sürdüğü’ söylediğini belirtti. Açıklamada, aynı bilginin Şanlıurfa Valiliği resmi sitesinde de paylaşıldığı ifade edildi.
‘HÜKÜMET SEÇİM GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMIYOR’
Seçim çalışmalarının başlamasıyla birlikte Türkiye’nin pek çok ilinde İYİ Parti ve diğer muhalefet partilerinin stantlarına, seçim irtibat büroları ve partililerine yönelik çeşitli saldırılar düzenlendiği ve seçim çalışmalarının güvenliğini sağlayamayan hükümetin ‘acz içindeki tutumu nedeniyle’ benzer olayların sürdüğü ifade edilen açıklamada, “Konunun ve iddiaların incelenmesi ve milletimize en doğru bilginin verilmesi için İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener tarafından Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine İYİ Partililerden oluşan bir inceleme heyeti gönderilmiştir. Heyetimizin yapacağı inceleme sonucunda toplanan bilgiler kamuoyu ile tarafsız olarak paylaşılacaktır” denildi.
SAADET PARTİSİ: KUTUPLAŞTIRICI DİL TERK EDİLMELİDİR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağdağ da Evrensel’e yaptığı değerlendirmede bayram öncesi böyle bir olayın yaşanmasının ülkenin ne kadar ağır bir kutuplaşmaya getirildiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Ağdağ, “Bir defa unutmamak gerek ki hiçbir şey bir insan canından daha kıymetli değildir” dedi. Ağdağ devamında ise şunlara dikkat çekti: “Başından beri ülkenin en önemli probleminin bugün gelinen noktada toplumsal kamplaşma olduğunu söylüyoruz. Bunun bir an evvel durdurulması gerekir. Bu manada en önemli problemlerden birini Ankara’da biz yaşadık. Bir saldırı gerçekleşti Saadet Partisi standına. Ardından İstanbul’da ve farklı illerde defalarca seçim araçlarımıza saldırıldı. İstanbul’da en az 10 ilçede stantlarımız tarumar edildi. Seçim sürecinin başından itibaren maalesef iktidar partisi stratejisini kamplaştırma üzerinden yürütme gayreti içerisinde oldu. Birbiriyle alakasız meseleler üzerinden her partiye yıpratıcı, iftira eden her türlü tavır ve söylem içerisinde bulundular.”
İNSANLAR BAYRAMA DEĞİL CENAZEYE GİDİYOR
“Tartışmaları da kavganın sebebi hangi taraf olursa olsun çok yersiz ve anlamsız buluyoruz” diyen Ağdağ, “Çünkü neticede ortada 4 tane kaybedilmiş can var. Bayrama girerken insanlar babalarını, kardeşlerini öperek bayrama girmek isterlerken bugün cenazelerinin arkasından ağlıyorlar. Bu hadiseleri görüp sağduyulu olmak gerekirken bu kavgayı daha büyütmek ülkeye verilebilecek en büyük zarardır. Kimden olursa olsun bir kavga olmuş, ölen insanlar var bütün partiler ve toplumsal kesimlerin bir araya gelerek bu meseleyi bir an evvel dindirmeye, bu yarayı bir an evvel sarmaya ihtiyacı var” diye konuştu.
BAŞBAKAN YILDIRIM: ÖLENLERDEN BAZILARININ PKK SİCİLİ VAR
Suruç’a ilişkin açıklama yapan Başbakan Binali Yıldırım, “Tabii ki adli yönden olay bütün boyutlarıyla araştırılacak, bu tesadüfen gelişen bir olay olduğu izlenimini vermiyor. Olaya karışanlardan, ölenlerden bazılarının geçmişte KCK/PKK sicilleri emniyette mevcut, bütün bunlar değerlendirilecek, sonunda mesele gün yüzüne çıkacaktır” iddiasında bulundu.
BAKAN SOYLU: HDP ADAYI PKK İLE İLİŞKİLİ
Suruç’ta yaşananlara ilişkin açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise HDP Urfa milletvekili adayı İsmail Kaplan’ın PKK’yle ilişkili olduğunu ileri sürdü:
“O adamın dağ kadrosuyla ilişkili olduğu ve burada bu talimatları da oradan aldığı yönünde değerlendirmeler vardır, o kadar açık ve net.”
BAHÇELİ: SOĞUKKANLI OLMAK LAZIM
Devlet Bahçeli, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Ak Parti'ye yönelik yapılan saldırıda 4 kişinin hayatını kaybettiğinin anımsatılması üzerine şunları söyledi:
"Her yönüyle üzücü bir olay. Bir siyasi milletvekili ve onun ailesine yönelik saldırı. Bu saldırıda milletvekilinin ağabeyi hakkın rahmetine kavuşuyor. Bu çok yönlü incelenmeli. Bunu da tahrik yönüyle önümüzdeki seçimin 9 gününü çatışan bir Türkiye değil, bu gibi olaylara karşı sabırlı ve soğukkanlı davranan bir Türkiye ile seçimin atlatılmasında yarar vardır. Olay üzücüdür. Hakkın rahmetine kavuşan milletvekilinin ağabeyine Allah rahmet eylesin. Ak Partililere karşı özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde zaman zaman belediye başkanlarına, il başkanlarına, parti yöneticilerine karşı PKK tarafından sadırılar olmuştur. Bunlara rağmen sabrı elden bırakmamak lazım. Soğukkanlı davranmak lazım. 24 Haziran'ı en aza indirilmiş çatışma ortamında gerçekleştirmekte yarar vardır diye düşünüyorum."
MEHDİ EKER’DEN SURUÇ AÇIKLAMASI
Diyarbakır'da düzenlenen bayramlaşma töreninde konuşan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker’se Suruç’la ilgili şöyle konuştu:
“Dün Suruç ilçesinde çok elim bir olay yaşandı. Demokrasi bir tahammül rejimidir. Başka bir şekilde olması mümkün değil. Düşüncelerimiz farklı, politik görüşlerimiz ayrı, partilerimiz değişik olsa bile biz birbirimize tahammül etmek, herkesin özgür bir biçimde kendi düşüncesini ifade edebilmesine saygılı olmak durumundayız. Suruç'ta yaşanan hadise maalesef bu konuda çok kötü bir örnek oldu. Yaşanan bu tür elim hadiselerde, saldırılarda, hoşgörüsüzlük ve toleranssızlık örneklerinin bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz. Terör lanetli bir eylem biçimidir, insanlığın düşmanıdır. Çünkü terör hayatı değil, ölümü kutsamaktadır. Hoşgörüyü değil, şiddeti ve zorbalığı Kutsamaktadır. O nedenle lanetlidir. Çok şükür Diyarbakır uzunca bir zamandır özlendiği, görülmediği bir huzur adası haline gelmiştir.”
SURUÇ’TA NE OLDU?
AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekilerin Suruç’ta esnaf ziyareti yaptığı sırada esnaftan gelen tepki üzerine başlayan tartışma ölüm getirdi. Tepki üzerine başlayan tartışma koruma ve ailelerin de katılmasıyla büyük çaplı kavgaya dönüştü. Bıçak ve silahların da kullanıldığı kavga ve sonrasında hastanede yaşanan saldırılar nedeniyle 3 kişi hayatını kaybetti, 9 kişi yaralandı. (HABER MERKEZİ)