Begos işçileri tepkili: Bu kadar işsiz ancak kıraathanede oyalanır
Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi'nde çalışan işçilerle seçimleri konuştuk. İşçiler Erdoğan'ın kıraathane vaatlerine tepkili.
Fotoğraf: Evrensel
Kenan ÇETİN
İzmir
İzmir’in önemli ilçelerinden Buca’da bulunan Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi işçileri Erdoğan’ın kıraathane vaadine tepkili. Artan işsizliğe dikkat çeken işçiler, “Tabii açar, bu kadar işsiz ancak orada oyalanır zaten” diyor.
Buca’nın Tınaztepe bölgesinde kurulu olan Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) ilk olarak 1996 yılında faaliyete geçti. Bugün üç bölgeden oluşan BEGOS’da hazır giyim, tekstil ve gıda başta olmak üzere çeşitli sektörlerden 100’ü aşkın fabrika faaliyet gösteriyor. 120 fabrikanın da yapımının devam ettiği sanayi bölgesinde şu an 6 bini aşkın işçi sendikasız ve asgari ücretle çalışıyor.
HER ŞEYE ZAM VAR ASGARİ ÜCRETE YOK
Simge on yıllık işçi, evli ve 28 yaşında. Asgari ücretin durumunu belirtmeye gerek görmediğini söyleyen Simge, “Kirada oturuyorum, çocuğum okula gidiyor onun masraflarını annem karşılıyor. Ailecek iki kişi çalıştığımız halde yine de açlık sınırının altındayız. Benim evimde de buzdolabı var ama içi boş. Her şeye zam gelirken asgari ücrete zam gelmiyor” diye konuştu. Seçimlerden adalet, demokrasi ve barış beklediğini söyleyen Simge, devam etti: “Artık şehitler olmasın. Çocuklarımızın Suriye’de ne işi var? Artık ölümler olmasın istiyorum.” Seçimlerde CHP’ye ve Muharrem İnce’ye oy vereceğini söyledi.
33 yaşındaki Halit 10 yıllık işçi. Erdoğan’ın refah seviyesinin göstergesi olarak “Her evde buzdolabı var” sözüne tepkili: “Bir toplumun refah seviyesinin buzdolabı satışı ile açıklanması komik ve saçma bir durum. Toplumsal olarak refah seviyesi artmalı. İşsizlik almış başını gidiyor, işyeri fabrika açacağına ‘Kıraathane açacağım’ diyor. Adam haklı bu kadar işsizi ancak kıraathanelerde oyalayabilir zaten” diyor.
DEMOKRASİDE BİR TEK ADAMIN DEĞİL HERKESİN FİKRİ GEÇER
İşçilerin öğle arasında uğradıkları kafeye gidiyoruz. Cafe Sahibi Mehmet ile konuşuyoruz. BEGOS’ta çalışanların çoğunun durumunu bildiğini ifade ederek, “Burada 2-3 ay ücretini alamayan işçiler var. İşverenin durumu da iyi sayılmaz. Biz Allah’a şükür çorbayla doyuyoruz” dedi. Ülkenin bir kaos içinde olduğunu belirten Mehmet, şunları söyledi: “Tek adam yönetiminin bir tek iyi yönü varsa on tane kötü yönü var. Ülkemiz şu an bu olumsuzluğu yaşıyor. Yabancılar uzaya çıkarken, bizde refah göstergesi olarak buzdolabı satışlarının gösterilmesi çok komik. Demokraside bir tek adamın sözü geçmez, herkesin fikri geçerli olur.”
‘KENDİ MESLEĞİMİ YAPMAK İSTİYORUM’
BİR işyeri önünde 36 yaşındaki Hasan ile karşılaşıyoruz. 2007 yılında üniversiteden Türk dili ve edebiyatından mezun olmuş, yüksek lisansını Kürt dili ve kültürü üzerine yapmış. 2013 yılına kadar ücretli öğretmenlik yaptığı dönemi ise ‘Ücretli kölelik’ olarak tanımlıyor. Beş yıldır işçi olarak çalıştığını belirten Hasan, “Benim burada asgari ücretle çalışmaya mecbur kılınmam ülkenin durumuna en iyi örnek” dedi. Seçimden beklentisi, demokrasi, eşitlik ve kendi mesleğini yapabileceği bir ülke olan Hasan, şöyle devam etti: “Muhalefet seçime kadar bu durumu çok iyi değerlendirirse ve HDP barajı aşarsa bunu mümkün görüyorum.” Bir işyerinde elektrik tesisatçısı olarak çalışan Fırat, seçimler için biraz umutsuzluk taşıdığını belirterek, “Her şey bu adamın elinde. Hile hurda yapılmazsa muhalefet seçimleri alır” dedi. Muharrem İnce’yi zayıf bulduğunu ama yine de gönlünün ondan yana olduğunu ifade eden Fırat, milletvekilliği seçiminde de İYİ Partiye oy vermeyi düşünüyor.