UNISON Konferansı’nda OHAL’in kaldırılması istendi

Arif BEKTAŞ
Brighton

İngiltere’nin 1.3 milyon üye ile en büyük sendikalarından biri olan UNISON, yıllık olağan konferansını toplandı. Dün başlayan ve dört gün boyunca devam edecek konferans, İngiltere’nin güneyindeki Brighton şehrinde gerçekleşiyor.

Her yıl yapılan konferansa yaklaşık iki bin delege katılıyor. Ülkedeki işçi sorunlarının enine boyuna tartışıldığı konferansta, ülke dışındaki sorunlar da ele alınıyor. Bu yıl, bir çok ülkenin yanı sıra Türkiye’deki sorunlar da ele alındı. Özellikle 15 Temmuz 2016’dan sonraki gelişmeler tartışılırken, OHAL’in kaldırılması istendi.

‘ADALET VE İNSAN HAKLARININ OLMADIĞI ÜLKE’

Türkiye’deki gelişmeleri tartışmak için konferansa Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ve Londra merkezli Türkiye Halklarıyla Dayanışma Kampanyası (SPOT) yöneticisi Oktay Şahbaz katıldı. UNISON Uluslararası Bölüm Başkanı Paul Glover’in başkanlığını yaptığı toplantıda konuşan Gönül Erden, 15 Temmuz darbe grişiminin ardından ilan edilen OHAL’le birlikte insan haklare ve adaletin ortadan daldırıldığını ve sendikal özgürlüklerin yok edildiğini belirtti.

Erden, Kürt politikacıların ve belediye başkanlarının tutuklandığını, emekçilerin de ihraç edilerek cezalandırıldığını belirterek, bütün bunların OHAL gerekçe gösterilerek yapıldığını söyleyerek dayanışma çağrısı yaptı.

‘KARANLIĞIN ARDINDAKİ UMUT IŞIĞINI GÖRÜYORUZ’

İşçilerin gösteri ve toplantı hakkının engellendiğini ve bir çok grevin de OHAL sebebiyle yasaklandığını hatırlatan Erden, uluslararası dayanışmanın önemli olduğunu belirtti. UNISON gibi sendikaların dayanışmasının anlamlı olduğunun altını çizen Erden, bu dayanışmaların daha da görünür olmasının hayati derecede önemli olduğunu vurguladı.

Gerek ülke içinde ve gerekse de yutdışında işçilerin dayanışma mücadelesinin de katkısıyla, demokratik hak ve özgürlüklerin mutlaka getirileceğini söyleyen Erden, “Karanlık bir ülkede yaşıyoruz, ama karanlığın ardındaki ışığa olan inancımızı yitirmedik” diyerek İngiltere’de işçilerin ve sendikaların kendi hükümeti üzerinde kuracağı baskının da, Türkiye’deki demokrasi mücadelesine katkı sunacağını belirtti.

‘TİCARİ ANLAŞMALAR HER ŞEYİN ÜSTÜNDE TUTULUYOR’

Türkiye Halklarıyla Dayanışma Kampanyası (SPOT) yöneticisi Oktay Şahbaz da yaptığı konuşmada, İngiltere ile Türkiye hükümetleri arasında özel bir ilişkinin devam ettiğini, bu özel ilişkilerin ticari anlaşmalar olduğunun altını çizdi. May ile Erdoğan görüşmesine değinen Şahbaz, ticari anlaşmalardan dolayı Türkiye’deki bütün baskı ve şiddet politikalarının bir kenara bırakıldığını ve bu tutumu ile İngiltere’nin insan hakları ve özgürlükler konusunda iki yüzlü tutumunu devam ettirdiğini söyledi.

SPOT’un, Türkiye’de olup biteni İngiltere’de anlatmaya, OHAL’in kaldırılması kampanyasını güçlendirmeye ve dayanışmayı büyütmeye devam edeceklerini belirten Şahbaz, 24 Haziran seçimlerinin daha batılı gözlemciler tarafından izlenmesinin önemine değindi.

Basın ve yargının tamamen Erdoğan ve AKP’nin konrolünde hareket etmesinin karşısında duracaklarını ve gerçekleri İngiltere’de anlatmaya devam edeceklerini belirten Şahbaz, sendikaların SPOT içinde çalışmasının ve dayanışmayı daha etkili kılmanın önemli olduğunu söyledi.