Yedi renk
Adnan Özyalçıner'den değinmeler: Öyle bir yağmur geliyor ki şimdi, toprağı soluklandıracak, güneşi açtıracak. Yedi rengiyle.
Fotoğraf: Unsplash
Adnan Özyalçıner
GELİŞİM
Gelecek, yeni bir gelişim sağlamakla oluşur ancak. Yoksa sabahla akşamın, gündüzle gecenin, aydınlıkla karanlığın, eskisi gibi, herhangi bir ayrımı kalmaz.
BEKLENEN
Haziranın ortası. Gündüzleri, hemen her gün, bunaltıcı bir sıcak bastırıyor. Geceleri, hemen her gece, deli sağanaklar boğuyor ortalığı. Usul bir yağmurun gece boyunca yağarak gündüzün bunaltısını gidermesi varken. Bir yaz günü akşamında.
ALACAKLIYIZ
Geçmişi tükettik, tüketeceğimiz kadar. Ne kaldı geriye ama gelecekten alacaklıyız. Geriye kalandan alabileceğimiz kadar.
RESMİ GEÇİT
Bir uçak geçiyor, uçaklar geçiyor gökyüzünü yırtarak. Mavi tozuyor, bulut damlıyor; sonra kuşlar geçiyor kanat çırparak. Gökyüzü dümdüz mavi.
BENCİL
Bir şey istiyorsan bana söyle. Benden başkası sana yardım etmez, edemez!
Bir şey soruyorsan bana sor. Benden başkası sana cevap vermez, veremez!
Ben ne diyorsam o olur!
ÇAĞRI
Sandıklar açıldı. Oy pusulaları ortalığa saçıldı. Her pusula ayrı bir yönü gösteriyordu. O zaman denizde bulunan gemiler, varmak istedikleri limanlara varamadı. Havadaki uçaklar, gitmek istedikleri kentlere, ülkelere inmedi.
Ülke içindeyse navigasyonlar şaşırmıştı. Bütün sokaklar birbirine dolaştı. Kuleler, köprüler, caddeler, bulvarlar birbirine karıştı.
Alanlar açıktı yalnız. Her kentte yerli yerindeydi. O zaman yerlerine, yurtlarına, evlerine, köylerine, mahallelerine ulaşamayan insanlar, alanlara doluşmaya başladı yeni bir seçim çağrısıyla.
YEDİ RENK
Zakkumlar, pembe, beyaz, mor zakkumlar, kokularıyla geçip gitti bahçelerden. Toprak kurudu. Güneş soldu.
Öyle bir yağmur geliyor ki şimdi, toprağı soluklandıracak, güneşi açtıracak. Yedi rengiyle.
BİZ
Ben, ben deyip duruyorsun. Ben’in çoğulunun Biz olduğunu unutarak.