İşçileri taşıyan kamyonet devrildi: 1'i çocuk 2 Suriyeli işçi öldü

Bursa'nın Yenişehir ilçesinde tarım işçilerini taşıyan kamyonetin devrilmesi sonucu 2 işçi öldü, 37 kişi yaralandı. Yenişehir'den İnegöl ilçesine tarlaya çalışmaya giden tarım işçilerini taşıyan Sinan Aslanalp idaresindeki 16 ABJ 793 plakalı kamyonet, Yenişehir-İnegöl karayolunun 8. kilometresindeki Ayaz Mahallesi yakınlarında devrildi.

Kazada, kamyonetin kasasında bulunan ve yola savrulan işçilerden Suriyeli Gül Abdu ve Badiea Muhammed (40) öldü, 37 işçi yaralandı. Gül Abdu'nun 17 yaşında çocuk işçi olduğu öğrenildi.

Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi. Yaralılar, 112 Acil Servis ekiplerince Yenişehir ve İnegöl'deki devlet hastanelerine kaldırıldı. Araçtaki işçilerin Suriyeli olduğu öğrenildi. (AA)

5 SENEDE 1686 TARIM İŞÇİSİ YAŞAMINI YİTİRDİ

İSİG Meclisi daha önce yayımladığı raporda tarım iş kolunda yaşanan iş cinayetlerine ve tarım işçilerinin çalışma koşullarına dikkat çekmişti. Türkiye’de Cumhuriyet döneminden beri mevsimlik tarım işçiliği yapıldığına dikkat çeken İSİG’in açıklamasında şu ifadeler yer almıştı: Tarım işçiliğini de kendi içinde üçe ayırmalıyız. Birincisi kendi bölgesinde çalışan yerli mevsimlik tarım işçileri. İkincisi gittiği bir tek bölgeye giderek oraya bir mevsim boyunca yerleşen tarım işçileri, örneğin Urfa’dan Adana’ya pamuğa giden tarım işçileri. Üçüncüsü ise gezici mevsimlik tarım işçileri. Bunlar Mersin’de bir iki hafta boyunca seralarda portakal limon toplayıp sonra Aydın’da tütün, Balıkesir’de çilek, Adapazarı’da, Ordu’da fındık topluyor. Dönüş yolunda da Yozgat’ta nohut topluyor. Bu üçüncü grup yani gezici tarım işçiliği 1990’lardan önce nadir görülüyordu, 1990’dan sonra ve özellikle 2008 krizi sonrası büyük bir artış gösterdi.

Gezici tarım işçilerinin en kötü çalışma koşullarına maruz kaldığını ifade eden İSİG Meclisi “Gezici tarım işçilerini topraksız köylülerin yanı sıra geçinemeyen küçük üreticiler ve ortakçılar oluşturur. Gezici tarım işçiliğinin en çok görüldüğü şehirler ise Adana, Adıyaman, Hatay, Urfa ve Düzce’dir” demişti.

İSİG Meclisi tarım işçilerinin çalışma koşullarına ve yaşamlarına yönelik öne çıkan noktaları ise şöyle sıralıyor:

KADIN İŞÇİLERİN DURUMU

Tarımda kadın işçiler toplam istihdamın neredeyse yarıdan çoğunu oluşturmaktadır. Kadın tarlada çalışmanın yanı sıra ev içindeki işleri de üstlenmiştir. Ayrıca emeğinin karşılığı olan ücretinin denetimi kendinde değil aile otoritesi olan babaları ya da kocalarındadır. Ücreti erkekten düşüktür. Yine çocuk emeğini de değerlendirirken bu mevcut durumdan ayrı bakamayız.

DAYIBAŞILIK

Mevsimlik tarım işçiliğinde yüzlerce işçiye aracılık yapan ve her işçinin yevmiyesinden ortalama yüzde 10 pay alan dayıbaşları esasen tarımdaki taşeronun adıdır. Dayıbaşı akrabalık, köylülük vb. ilişkiler vasıtasıyla işçilerle kurduğu feodal güven ilişkisi üzerinden tarımdaki üretim sürecinin denetimini gerçekleştirir.

BARINMA VE ULAŞIM SORUNU

Mevsimlik tarım işçileri kurulan çadır kentlerde kalmaktadır. Ancak çadır kentlerin durumu hiç de televizyonların verdiği gibi değildir. Yerel halkla görüşmeyi engelleyen yani fiziksel olarak tecrit edilen tarım işçileri barınma, beslenme, altyapı gibi olanaklardan yoksun bulunmaktadır. Yine çocuklar eğitim imkanına sahip olamamaktadır. İşçiler kapalı kasa kamyonet, traktör römorku gibi uygun olmayan koşullarda taşınmakta ve her yıl yüzlerce tarım emekçisi yollara savrulmaktadır. Oysa mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi, ulaşımı gibi genelgeler çıkarılmasına rağmen devlet kendi yasalarına uymamaktadır.

GÖÇMEN İŞÇİLER VE IRKÇILIK

Göçmenler Türkiye’de mevsimlik tarım işçiliği gibi vasıf gerektirmeyen, emek yoğun işlerde, perişan yaşam koşullarına mahkum edilerek 20 TL yevmiyeye dayıbaşlarının eline bırakılıyorlar. Dibe doğru yarış, her defasında yeni bir çaresizler kitlesiyle coşturuluyor. Yerli işçiye karşı 1990’larda köyü yakılan Kürt köylüsü şimdi de Kürt mevsimlik işçisine karşı ülkesi yakılan Suriyeli... (HABER MERKEZİ)