Somalı ailelerden çağrı: Artık son aşamadayız, destek bekliyoruz

Dilek OMAKLILAR
Manisa

301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı davasının 22. duruşmasına sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edildi. Suçlamaları kabul etmeyen sanık avukatları sanıklar için beraat talep etti. Dava sonucuna ilişkin endişelerini dile getiren madenci aileleri ise herkese çağrı yapıyor: “Artık son aşamadayız, herkesten destek bekliyoruz. Tüm işçi cinayetlerinin önüne geçilsin. Bunu istiyoruz.”

Bugün devam edilen duruşmada sanık avukatları savcı mütalaasında müvekkillerine yönelik suçlamalara dair savunma yaparak, sanıkların beraatini istedi. Sanık Ertan Ersoy’nun avukatı ise ‘kaza’nın nedenine değil de sonrasına odaklanıldığını söyledi. Ceza hukukunun şüpheye yer vermediğini belirten Ersoy’un avukatı, “Olayın nedeni net olmadığı için nedensellik bağını kuramıyoruz, tümden ve tahmini yaklaşımla bakılıyor” dedi. Facianın sadece Türkiye için değil tüm dünya için dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Kazadan sonra maden mevzuatında bazı değişiklikler yapıldı, fakat işletme bize göre kazaya neden olacak eksikliklere girmemiş. Bilinçli taksirden bahsedilemez, dolayısıyla suçlardan ayrı ayrı beraatini istiyorum” dedi.

Verilen arada konuştuğumuz madenci aileleri davanın sonucuna ilişkin endişelerini dile getirerek destek çağrısı yaptı.

Kimi aileler mahkeme başkanını “Bizim yanımızda” şeklinde değerlendirse de kimi aileler “Gürkan’ın karşısında konuşamıyor. Gürkan’a göre hareket ediyor” şeklinde yorumluyor. Daha önceki oturumda sanık Can Gürkan’ın, mahkeme başkanına ‘Hukuka göre davran, kamuoyu baskısı ile karar vermezsiniz umarım’ söylemini hatırlatan aileler, “Esas baskı bizde var. Ona baskı yok, o yukarıdan baskı yapıyor ki tahliye olabilsin. Onun derdi o” diyor. Bir madenci yakını, “‘Burada insanlar mağdur, aileler mağduriyetini kullanıyor seni etkilemeye çalışıyor’ gibi bir algı yaratmaya çalışıyor mahkeme başkanının üzerinde. Bazı gazetelerde de ailelerin mağduriyeti çıktıkça, bu haberlerden duygusal olarak etkileneceğini düşünüyor. Bunu kullanmaya çalışıyor. Biraz vicdan! Şimdi zaten kim var bu davada, şu salonun boşluğuna bakın, mahkeme başkanı hangi baskıyı hissedecek sanki bu ilgisizlikle” diyor.

‘HAKSIZLIK YAPILMASIN’

“Ona karşı kendini çaresizce gösteriyor, acındırıyor kendini Can Gürkan. Nerede görülmüş bir mahkumun 10 dakika ara isteyerek, duruşmaya ara verildiği. Baskı ailelerin üzerinde” diyor madenci yakını Gülten Kavas.

Başka bir madenci yakını da “Hakim de susturuyor, Can Gürkan da susturuyor. Halkı bize düşman edecekler neredeyse. Onlar yardım alıyor, onlar para alıyor susuyorlar diye diye davaya gelmeyenler var belki de. Ama biz bunu istemiyoruz!” diyor ve şöyle devam ediyor: “Erdoğan olmasaydı aç kalacaktınız diye söylüyorlar bize. Geride kalanlara bağlanan maaşları gösteriyorlar. Ama haksızlık bu! Başta bu kadar çok konuşan yoktu, davaya sahip çıkarlardı ama şimdi niye böyle oldu anlamıyoruz.”

‘BENİM EŞİM NİYE ÖLDÜ?​’

“Önceden kamera yoktu, sadece hakimin kamerası vardı şimdi polis kameraları çekiyor bizi konuştukça. Bu baskı değil mi” diye soruyor bir diğeri: “301 can 1 haftada toprağa verildi, bunu Soma unuttu. Gelsinler artık sona yaklaştık artık!”

Başka bir kadın da şunları söylüyor: “Benim eşim orada para için mi öldü, çocuklarını okutabilmek için öldü. Ben öleyim de benim eşime şu kadar para versinler diye ölmedi ki. Fakir ölsün de zengin istediği gibi yaşasın, olanların özeti bu. Can Gürkan da kendini acındırmaya devam ediyor.”

‘AVUKATIMIZ İÇERİDE’

Naciye Kaya, “Bizimkiler gelmeyecek, biz adalet arıyoruz ancak arkada kalanları düşünüyoruz. İş güvenliği alınsın, bir daha bunlar yaşanmasın diye uğraşıyoruz” derken diğeri sinirlenerek, “Ben artık inanmıyorum, 301 insan daha ölsün, kimse akıllanmaz! Duyarsızlaşıyoruz artık, bizi bu hale getiriyorlar. Azınlığı bastırıyorlar” diyor.

Bir diğeri de davanın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı’yı hatırlatıyor: “Bizim avukatımızı da içeri aldılar, Selçuk Kozağaçlı bizim hakkımızı savunduğu için içeride. Alın size baskı örneği, davadan avukatımızı aldılar. Bizi en iyi savunan avukatlarımızdan biri idi. 4 yıl önceki gibi konuşmuyoruz artık, davaya daha hakimiz ve daha güçlü sesle savunmaya devam ediyoruz.”

‘ERMENEK’TE ŞAŞIRDIM KALDIM’

Naciye Kaya Ermenek’i örnek vererek şunları söylüyor: “Ben Ermenek’e gittim. O kadar kötüydü ki mahkeme salonunda karşı tarafın avukatı ‘3-5 fakir öldü diye benim müvekkilim ceza alamaz’ diyor. Şaşırdım kaldım, bu nasıl adalet? O zaman da unutuldu. O yüzden kitlesel olmak burada önemli” diyor.

Başka bir kadın da “Biz boşuna demiyoruz ki gelsinler diye, kimse olmayınca mahkemenin seyri nasıl da değişiyor! Aileler de yıldı. Soma davasında artık son aşamadayız, herkesten destek bekliyoruz. Tüm işçi cinayetlerinin önüne geçilsin. Bunu istiyoruz.”