Kültürel evrim - 2
'Darwin, sosyal adaletsizliğe ve baskıya tutkuyla karşı çıktı. Gelecek nesillere ait olayları görmekten dehşete düşecekti.'
Fotoğraf: Wikimedia Commons
Geçtiğimiz sayıda insanların, ilkel komünal toplum düzeninden feodal toplum düzenine kadar olan süreçteki kültürel evrimini incelemiştik. İnsan toplumu bu iki dönemde dilin gelişmesi ve ellerin kullanılmasıyla birlikte kültürel olarak ilerlemiş, sosyal ilişkiler kurabilmiş ve emek bilinciyle üretim yapabilmişlerdir. İnsan toplumu, ilk dönemlerde kültürel olarak büyük ve önemli gelişimler göstermiş olsa da daha sonralarda bu hız düşmüş ve yaşanan gelişmeler biyolojik evrimi zaman zaman olumsuz etkilemiştir.
Feodalizm dönemi, insan toplumunun alet yapımı açısından oldukça ilerlediği fakat dinsel-skolastik düşüncenin yoğun yaşandığı bir dönem olmuştur. Daha sonra gelen kapitalizm ise feodalizmde kullanılan dine karşı bir ideoloji olarak ortaya çıktı ve bu nedenle bilim, sanat, teknoloji gibi alanlara yöneldi. Bu alanlarda yaşanan büyük gelişmelere karşın özellikle bilimin yanlış politikalar ile kullanılması dünya üzerindeki canlıların yaşamını etkileyecek boyutlara ulaştı. Sanat ise kapitalistler tarafından ilk dönemlerinden itibaren kendi ideolojilerini yaymak için bir araç olarak kullanıldı.
İçinde bulunduğumuz kapitalist dönemde yaşanan ilerlemeler toplumun yararı yerine bir grup insanın çıkarı doğrultusunda kullanılmaya başlandı. Bu nedenle halkın büyük bir bölümü bu gelişmelerden yararlanamazken doğanın talan edilmesi gibi uygulamalarla insanlar ve tüm diğer canlılar gördü.
Kapitalizmin gelişmiş olduğu Kuzey Amerika ve Avrupa gibi bölgelerde kansere yakalanma oranının daha yüksek olduğunu ve bunun da insan evrimini olumsuz yönde etkileyeceğini görebiliriz. Bu da kapitalizmin insan evrimini zaman zaman olumsuz etkilediğinin göstergelerinden biridir.
SOSYAL DARWİNİZM
Darwin'in doğal seçilim yoluyla evrim teorisi, yaşamın biyolojik çeşitliliğinin bir açıklaması üzerine odaklanmıştır. Türler hakkındaki gözlemleri açıklamak için yapılan bilimsel bir teoridir. Yine de bazıları, insani, sosyal, politik veya ekonomik koşulların belirli bir görüşünü haklı çıkarmak için teoriyi kullandılar. Bütün bu fikirlerin tek bir temel kusuru vardır: Tamamen bilimsel olmayan bir amaç için tamamen bilimsel bir teori kullanırlar. Bunu yaparken Darwin'in orijinal fikirlerini yanlış ve uygun olmayan bir şekilde saptırıyorlar.
Bunun gibi çarpık ve kötüye kullanımlardan biri, “Sosyal Darwinizm” etiketinin altında bazı ideolojilerin toplanmasıdır. Büyük ölçüde rekabet ve doğal seçilim kavramlarına dayanan Sosyal Darwinizm, toplumdaki güçlü insanın zayıf olandan daha iyi olduğunu ve bu durumun başarının üstünlüklerinin kanıtı olduğunu düşünüyor.
Darwin, sosyal adaletsizliğe ve baskıya tutkuyla karşı çıktı. Gelecek nesillere ait olayları görmekten dehşete düşecekti: onun adı Marksizmin karşıt ideolojilerine, sıra dışı kapitalizme ve etnik temizlik politikalarından zorla sterilize edilmeye kadar uzanan politikalara bağlandı. Toplumsal eşitsizliği, ırkçılığı veya öjeniği rasyonalize etmek için kullanılan, sözde Sosyal Darwinizm teorileri ilk olarak Türlerin Kökeni'nde tarif edilen ve modern biyolojide uygulanan fikirlerin kaba bir şekilde yanlış okunmasıdır.
Öjeni ise yine aynı düşünceler ile yola çıkıp halkın bir bölümünün diğer kesiminden daha üstün olduğunu ve üstün bireylerin üremesinin teşvik edilip diğerlerinin engellenmesini savunur. Öjeni tarih boyunca birçok devlet tarafından kullanılmıştır. Bunun en bilinen örneği ise Nazi Almanyası döneminde Hitler tarafından Yahudilere karşı yapılan uygulamalardır.