28 Haziran 2018 15:16

Sert rüzgara karşı sıkı mücadele

'Rüzgârlı bir dönem atlatmış olabiliriz. Daha sert rüzgarların eseceği de bir gerçektir.  Buna hazırlanmak ve daha sıkı bir mücadele örmek gerekli.'

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gözde OBA
Ankara

Recep Tayyip Erdoğan bir süredir yaşadığı dış politikadaki daralma ve ekonomideki kötü gidişatı kırmak ve tek adam tek parti yönetimine gidişi hızlandırmak için ülkeyi erken seçime götürdü. 16 yıllık iktidarı boyunca alım gücünün daraldığı, işçi ve emekçilerin sömürüsünün arttığı, eğitimin sisteminin çöktüğü, kadınların toplumdaki durumunun iyice kötüleştiği, savaş ve baskının arttığı şu zamanda gençlik içinde bu seçimin gerçekten de Tayyip Erdoğan ve AKP’nin sonu olduğu inancı vardı.

Son iki aylık seçim çalışmasında “beka” ve “milliyetçilik” üzerinden Suruç provokasyonunun yaşanması, OHAL ile birlikte gidilen bir seçim oluşu, bütün televizyon ve haber kuruluşlarını tek adam çizgisinde toplaması aslında seçim çalışması için değil seçim sonucu içindir. Eskiden evlerde ocak yok derken yiğidin kuru soğana muhtaç olduğu bir noktadayız. 

ENDİŞELİ GENÇLER: HİÇBİR ŞEY BİTMEDİ

Seçim sonuçları açıklanmaya başlaması üzerine heyecanımız ve umudumuzla seçim sonuçlarını takip etmeye çalıştık. Sandıkların %96’sı açıldı haberleri gelse de bu sonuçlara itibar etmememiz, sonuçların gerçeği yansıtmadığı açıklamalarıyla karşılaştık. Bu durum üzerine seçim sonuçlarını Ankara’nın Mamak ilçesinde ilçe seçim binası önünde takip etmek üzere “seçimi saatler öncesinden kazandıklarını ilan eden AKP konvoyları” içerisinden alana ulaştık. Alandaki kalabalık bu haksız ve antidemokratik koşullarda gerçekleşen seçimi hem protesto etmek hem de sandıkların güvenliğini sağlamak adına bir çağrıya gerek duymadan bir araya gelmişti. Toplanan kitlenin çoğunluğunu gençlerin oluşturması da aslında gelecek günlerden endişeli olduğunun göstergesiydi. Sohbet ettiğimiz gençlerden bir tanesi  “Bugüne kadar desteklediğim bir tek Ali Koç kazandı” diyerek sitem ederken, diğerleri de seçim sonuçlarından oldukça rahatsızlardı. “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” diye slogan atan gençler bu seçimle hiçbir şeyin bitmediğini vurgularken, bundan sonraki süreci nasıl değerlendirmemiz gerektiğinin önemine dikkat çektiler. Halk “artık sağduyulu davranamayız, sabırlı davrandığımız günleri geçtik, sabrımız taştı” gibi söylemlerle polisin müdahale hazırlıkları sırasında kol kola girerek alandan ayrılmamaya gayret gösterdi. Çevik kuvvetlerin biber gazı sıkmasıyla başlattıkları püskürtme çalışmaları karşısında gençlerden birisi “Artık evime gidip televizyondan izleyeceğim varsa da kalmadı, AKP toplanmalarına hiçbir müdahalede bulunulmazken bizim burada sandıklara sahip çıkmamız neden bizi müdahalenin hedefi haline getiriyor?​” diyerek bu davranışlar karşısında bilendiğini ifade etti.

'SEÇİM DEMOKRATİK DEĞİL Kİ TEPKİSİ ANTİDEMOKRATİK OLSUN'

Bütün bu koşullara rağmen sokaklarda iradesini korumaya çalışan halk ve “Artık neyi bekliyoruz çıkalım sokaklara.” diyerek tepkilerini koyan insanlar ve bir gezi ruhunu tekrar yaratmak isteyenlerin bu ruhu tekrar ateşleyecek bir açıklama bir hareket beklemeleri gözden kaçmayan şeylerdi. Heyecan verecek bir açıklamanın gelmemesi üzerine de geç saatlere kadar bekleyen kalabalık evlerine dönmek zorunda kaldı. Seçim sonuçları açıklanırken YSK önünde bekleyen insanlar sandıkların çoğunluğunun açıklandığı ve AKP’lilerin galibiyetlerini ilan ettikleri zaman bile hala umutlarını korurken ve ne olursa olsun sandıkları korumaya çalışırken halkın sokağa çıkma taleplerine Muharrem İnce tarafından gelen “ben insanlara sokağa çık diyemem bu demokrasiye aykırıdır” söylemi bir yanıyla demokratik olmayan bu seçimi insanların kabul etmeme ısrarının iplerini kesmiş oldu. Ortada demokratik bir seçim yoksa neyi bekliyoruz neden sonuçları kabul ediyoruz tepkileri de yükselmeye başladı. Demokratik olmayan seçime karşı sokağa çıkmak demokrasiye aykırı ise demokratik olmayan bir seçimi kabul etmek nedir gibi soruları da akıllarda uzun süre kalacak gibi.

AKP aslında 16 yıldır en pasif seçim çalışmasını yaparken asıl hazırlığını seçimin sonucu için yapmıştır. Tek adam rejimi karşısında hala gençlikte bir öfke bulunmaktadır. Bunu seçim gecesi sokaktaki çoğunluğun genç oluşu ile açıklayabiliriz. Oradan çıkarılabilecek diğer sonuç artık seçim ile tek adam inşasının değişmeyeceğidir. 

Rüzgârlı bir dönem atlatmış olabiliriz. Ama daha sert rüzgarların eseceği de bir gerçektir.  Buna hazırlanmak ve daha sıkı bir mücadele örmek gereklidir.

ÖNCEKİ HABER

Kadından şair olmaz mı?

SONRAKİ HABER

Türkiye Gençlik Hareketi Tarihinden Portreler 1923-1960

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa