Seçim bitti, peki şimdi?
Genç Hayat'ın 312. Sayısının rotası
24 Haziran seçimlerinin sonuçları ve 50 günlük seçim süreci çokça değerlendirildi. Dergimizde de bu konuya ilişkin çokça mektup, yazı ve röportaj çıktı. Biz şimdiye yaptığımız değerlendirmeleri tekrarlamadan tek adam yönetiminin ilanı olan 24 Haziran’ın Türkiye işçi sınıfı ve onun gençliğine belirlediği rotayı görelim.
Erdoğan yönetimi seçim sürecinde küresel ve ulusal sermayeyi yanında tutmak için verdiği vaatleri önümüzdeki dönem hız kesmeden yerine getireceğini ilan etmiş oldu. Bu, giderek kötüleşen başta ekonomik olmak üzere sosyal, siyasal sorunların emekçilerin ve gençliğin sırtına yıkılacağı bir döneme de işaret ediyor. Bu işaret Türkiye işçi sınıfına ve gençliğine “Daha ağır emek sömürüsüne ve hak gasplarına hazırlıklı ol” uyarısını veriyor.
KOMPLO TEORİLERİNİ HOLLYWOOD’A BIRAKALIM
“E biz zaten hazırdık, ne olacağını 16 yıllık bir zamandan biliyoruz!”, “Yine aldılar, çaldılar, insanlar anlamıyor, değişmeyecek”, “Aslında o gece neler yaşanmış, Ankara’dan bir arkadaşım attığı mesajda dedi ki…”li cümleler seçim akşamı ve dergimizin hazırlığı aşamasında tartışılan, paylaşılan cümleler duygular arasındaydı. Şimdi sakince komplo teorilerini Hollywood senaristlerine bırakalım, gelen mesajlarda yazılan senaryolardan bol gişeli filmler çıkabilir ama gençliğin ihtiyaçlarına, acil demokratik ve ekonomik taleplerine yanıt verecek seçenekler çıkmaz. “Umudum kalmadı artık…” ile başlayan cümleleri de arabesk pop şarkı sözü yazarlarına gönderelim. Hit şarkılar patlatabilir bu cümleler ama değişimi getirecek olan, “ne yapacağız?” sorusuna cevap veren “hit mücadele” yollarını açmaz.
SORUNLAR DERİNLEŞİYOR
Sandığa yansımayan ama önümüzdeki süreçte bize önemli işaretler veren sonuçlara bir bakalım. AKP-MHP ittifakı meclis çoğunluğunu alarak önemli ve tehlikeli bir evreye geçmiş olsa da ülkenin gidişatı ve milyonların talepleri gösteriyor ki bizim kadar onları da zor günler bekliyor!
Ekonomik sıkıntılar giderek derinleşen toplumsal sorunlarla birleşiyor. Çalışma koşullarının ağırlığı, sendikal bürokrasinin ağırlığı ile birleşince neler olabileceğini mücadelelerinde gösteren metal işçileri sermaye hükümetine de zor yolların işaretini veriyor. Üstelik savaş kışkırtıcılığı ve şoven politikalarla alınan oylar, yaşam koşullarının gerçekliği karşısında giderek daha zayıf hale geliyor.
Tüm eşitsiz propaganda koşullarına, baskılara ve manipülasyonlara karşın milyonlar seçim öncesinde de, akşamında da AKP ile yola devam etmek istemediğini ortaya koymuş, demokrasi, eşitlik, özgürlük özlemleri etrafında birleşmiştir. Seçime kadarki süre boyunca demokrasi taleplerini her fırsatta dile getirdiği gibi seçim akşamı da sandık başında, oyunun peşinde gösterdiği çaba ile kanıtlamıştır.
TEK ADAM YÖNETİMİ KARŞISINDA BİRLİK
Şimdi sermaye temsilcilerinin saldırılarına karşı “hazırlanmak” zamanı. Seçim döneminde Emek Partisi ve Emek Gençliği, tek adam yönetimine karşı örgütlü mücadele ve bu mücadelenin sınıf mücadelesi gereği olduğuna vurgu yaparak, bu işaret karşısında en önemli hazırlığın siyasal anlamda örgütlenmek olduğunu söylemiş, sınıf dışında örgütlenmenin ve sermaye temsilcilerinden medet ummanın yol açacağı sonuçları ortaya koymuş ve örgütlenmeye, örgütleri güçlendirmeye, demokrasi etrafında birleşmeye bir çağrı yapmıştı.
Bu birleşmenin zemini gençlik açısından önceki döneme göre çok daha elverişli hale geliyor, milyonlarca gencin gerek seçim öncesinde gerek seçim gecesinde demokrasi etrafında gösterdiği birlik, şimdi tek adam yönetiminin karşısında güçlü bir birliğe dönüşmek zorunda.
GODOTLAR YERİNE BİRLEŞİK CEPHE
Liselerden, üniversitelere kadar milyonlarca öğrencinin bilime, eğitime, okuluna, hocasına, geleceğine yönelen saldırının karşısına, tek adam yönetimini zayıflatmak, kendisinin nefes alacağı çatlaklar yaratmak için “bir lider” beklemeden harekete geçmesini sağlayacak büyük küçük her olanağı değerlendirmek görevi önümüzde duruyor.
“Bir lider”den kastımız hiç gelmeyecek olan ama gelmesi beklenen “Godot” misali egemen sınıfların temsilcisi olan bir figürdür ki o da bir mesajla gelmeyeceğini rahatlıkla bildirebilir.
Seçim gecesi yaşananlar da milyonlara bir kez daha YSK ve AA gibi AKP’nin kolu haline gelmiş organların hile ve manipülasyonlarına teslim olan Godotlar yerine demokratik taleplerin arkasında güçlü durabilecek bir cepheye olan ihtiyacı göstermiştir.
ÇELİŞKİLERDEN DOĞAN UMUT
Kapitalist toplumda, yaşamın gerçek çelişkileri ve bu çelişkilerin ortaya çıkardığı krizler, çelişkiler ortadan kaldırılmadan çözülemez. Burjuva iktidarlar, sandıklardan çıkabilir ama sandıklarla yürüyemezler, krizleri de balkon konuşmalarıyla, hamasetleriyle erteleyemezler.
Umutsuzluk gerçek çelişki ve olanakları görememenin sonucu olarak güçlenir.
Şimdi tüm gerçekleri her gün yeniden yığınlara anlatmak, tek adam yönetiminin karşısında milyonların birliği ile çıkmak için çalışma zamanı!
Umut ise gerçek çelişki ve olanaklardan doğar, güçlenir. İşte tam da bu yüzden biz kazanacağız!