Aliağa’daki sulak alana ‘yat imalat tesisi’ için onay
Aliağa yakınlarındaki sulak alana yat imalat tesisi için onay çıktı. Bölge daha birkaç yıl öncesine kadar sulak alandı: ‘Yat’acak yeriniz yok!
Fotoğraf, "Çaltılıdere Yat İmalat Tesisi" proje dosyasından alınmıştır.
Özer AKDEMİR
İzmir
Aliağa Çaltılıdere Köyü yakınlarındaki sulak alanda yapılacak olan yat imalat tesisleri ile ilgili “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararı çıktı. Valilik baskısı, sümen altı edilen üniversite raporu gibi iddialar eşliğinde, İzmir İl Mahalli Sulak Alan Komisyonundaki tartışmalı bir oturum sonrası sulak alan olmaktan çıkarılan bölgede yat imalat limanı yapımına bakanlık onay verdi. Yüzlerce sucul canlının ve su kuşlarının evi yat imalat tesisi için doldurulacak.
SEÇİMLERDEN SONRA ÇEVREYİ NE BEKLİYOR?
“24 Haziran seçimlerinin ardından çevreyi nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusunun yanıtını 29 Haziran tarihli İzmir İl Çevre Müdürlüğü duyurularından görmek mümkün. Çevre İl Müdürlüğü'nün internet sitesinde bir günde 11 proje için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verildiği yer aldı. Bakanlık, taş Ocaklarından, İzmir Uzundere'deki jeotermal sondajlarına, toplu konut projelerinden, salça üretim fabrikasına kadar 11 projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi sürecini gerekli görmeyerek “ÇED Gerekli Değildir” kararı verdi.
‘SULAK ALAN’ NASIL YALAN OLDU?
Bu projelerden birisi de Aliağa’nın Çaltılıdere köyündeki 200 dönümlük sulak alanda tekne, yat, imalat bölgesi yapılması projesi. Proje daha önce kamuoyunun gündemine alanın sulak alan olmaktan çıkarılması ile ilgili iddia ve tartışmalarla gelmişti. "Sulak alan" olarak koruma altında bulunan 200 dönümlük alan 26 Ekim 2017 tarihinde İzmir Mahalli Sulak Alan Komisyonunun tartışmalı oturumunda, aralarında Vali Yardımcısı ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürü'nün de olduğu 8 üyenin “evet” oyuyla sulak alan olmaktan çıkarılmıştı. Komisyonun bu kararında Ege Üniversitesi öğretim üyelerine hazırlattırılan arazinin sulak alan özelliği kalmadığı raporunun etkili olduğu dile getirilirken, bazı komisyon üyeleri tarafından bu rapordan önce bölgenin sulak alan olduğuna Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından hazırlanan bir raporun Valilikçe sümen altı edildiği ileri sürülmüştü. Projenin AKP İzmir Narlıdere İlçe Başkanı Aslan Bilgi'ye ait olduğu basına yansırken Bilgi, İzmir Tekne ve Yat İmalatçıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (YATEK) Başkanı olarak gazetelere verdiği röportajlarda “Dokuz Eylül Üniversitesinden istenen rapor yatırım için olumlu olmazsa Ege Üniversitesinden olumlu rapor alınacağını” açıklamaktan geri durmamıştı.
PROJEYE KAPI ARALAYAN RAPOR
Sümen altı edildiği ileri sürülen Dokuz Eylül Üniversitesi raporundan sonra Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Kara, Prof. Dr. Şükran Çaklı, Prof. Dr. Celalettin Aydın ve Doç. Dr. Özgür Altan tarafından hazırlanan 24 Nisan 2017 tarihli raporda, “Hacıahmet Koyu, başta balıklar ve su kuşları olmak üzere gerek ekolojik değeri gerekse ticari değeri yüksek bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok tür için bir yaşama ortamı olma ve kendi kendini koruyabilme ve yenilenebilme özeliliğini kaybetmiştir” deniliyor. Projenin ortaya çıkmasının ardından defalarca Mahalli Sulak Alan Komisyonu'nun gündemine getirilen ancak her seferinde reddedilerek geri dönen projeye kapıyı bu rapor açtı. Raporla birlikte İzmir Valiliği toplantı salonunda gerçekleştirilen Mahalli Sulak Alan Komisyonu toplantısında 16 üyeli komisyonda 8 “evet”, 5 “çekimser” ve 3”red” oyuyla Çaltılıdere köyündeki 200 dönümlük arazi sulak alan olmaktan çıkarıldı. Daha önce alanla ilgili sulak alan tezini destekler yönde görüş oluşturan İBB’nin, son oylamada çekimser kalması da konuya dair haberlerde altı çizilen ayrıntılardan birisi idi.