'Yargıya müdahale kabul edilemez'
ADLİ YIL AÇILDI
Ankara JV Marriott Oteli’nde bugün düzenlenen törenle 2012-2013 adli yılı açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Cumhurbaşkanı Abdullah Gül rahatsızlığı nedeniyle katılamazken onun yerine vekaleten TBMM Başkanı Cemil Çiçek katıldı. Törene ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Yardımcıları Ali Babacan, Beşir Atalay ve Bülent Arınç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve yüksek yargı mensupları katıldı. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel de, yıllar sonra törene katılan ilk genelkurmay başkanı olarak dikkat çekti.
‘HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ’ VURGUSU
Yaptığı konuşmayla ‘hukukun üstünlüğü’ ve ‘insan haklarına’ dikkat çeken Alkan, yargı bağımsızlığına yönelik de kimi uyarılarda bulundu. Hukukun üstünlüğüne, bizzat yönetenlerin de bağlı olması gerektiğini ifade eden Alkan, “Hukukun üstünlüğünü sağlamanın öncelikli şartı, yönetenlerin hukuka saygılı olmalarıdır” dedi.
Alkan, Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ileri sürerek, bu niteliklerin hiçbirinin hiçbir suretle diğerine feda edilemeyeceğini belirtti.
‘ERKLER ONAY MAKAMI DEĞİLDİR’
Konuşmasında erkler ayrılığının altını çizen ifadeler kullanan Alkan, “Hiçbir erk diğeri için ayak bağı olmadığı gibi onay makamı da değildir. Her erk mevcudiyetini ve meşruiyetini diğer erklerin varlığından ve belirlediği sınırlardan alır. Erkler birbirlerinin takdir yetkileri içinde kalan düzenleme, uygulama ve hükümlerine saygılı olmak durumundadır” dedi.
‘MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ’
“Yargı bağımsızlığı, yargıcın onurudur. Bu onur özlük haklarından fiziki ve sosyal imkanlardan bağımsız olarak tek başına savunulur” diyen Alkan, sözlerine şöyle devam etti: “Gerek yapısal gerekse karar alma süreçlerine ilişkin müdahaleler hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi. Hakim ve savcılara verdiği mesajında Alkan, “Bağımsızlık duygusuna zarar verecek içsel nedenlere karşı durmaya, her zemin ve her koşulda yargısal vakar ve cesareti korumaya devam etmelidir” çağrısında bulundu.
‘GÜNCEL SİYASETTEN UZAK DURUN’
Yargının tarafsız olması gerektiğini belirten Alkan, hakimin günlük siyasetin ve güncel tartışmaların etkisinden uzak olması ve taraflar üstü davranması gerektiğini söyledi.
Alkan, yargının, üzerinden siyasi söylem geliştirilecek, popülizm yapılacak bir alan olmadığını da sözlerine ekledi.
SİYASETÇİLERE UYARI
Yargı düzeninin eleştiriye açık olduğunu hatta eleştiriyi yararlı bulduklarını belirten Alkan, diğer yandan siyasetçilere kimi uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi. Alkan, “Özellikle siyasi kimlik taşıyan kurum temsilcilerinin yargıya ve yargıçlara yönelik, hakarete, aşağılamaya varan kabul edilemez ifade ve açıklamaları karşısında yargı kurumlarının sessiz kalması, bu açıklamaların haklılığını kabullenmesinden değil, ortaya çıkacak polemiklerin yargının saygınlığı ile bağdaşmayacağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Yargı, üzerinden siyasi söylem geliştirilecek popülizm yapılacak bir alan değildir” dedi.
BASINA DA ELEŞTİRİ
Alkan, yargının bağımsızlığına tesir eden diğer bir etken olarak da basını işaret ederek, sosyal bir güç haline gelen medyanın farkında olarak ya da olmayarak yargılamanın seyrini etkileme tehlikesi oluşturduğunu söyledi.
Türkiye’de bir ifade özgürlüğü sorunu olduğunu belirten Alkan, ulusal mahkemeler ve AİHM’deki ifade özgürlüğüyle ilgili dava dosyalarını hatırlattı. Alkan, neden olarak da şunları söyledi: “Bu sorunu, bu özgürlüğün görev ve sorumluluk yüklediği gerçeğine aykırı hareket eden anlayışlar bir yandan, kamu gücünün otoriter eğilimlerle kullanımı diğer yandan büyütmekte, başta ifade özgürlüğü olmak üzere hak ve özgürlükleri istismar eden terörist yöntemler çözümü güçleştirmektedir. Terörist yöntemlerle ifade yöntemleri birbirinden ayrılmalıdır. Şiddete teşvik, ırkçılığa çağrı ve nefret içeren ifadelere geçit vermemeli ancak kamu gücünü temsil edenler de toleransı elden bırakmamalıdır.” (HABER MERKEZİ)
YARSAV’DAN HÜKÜMETE VE HSYK’YE ELEŞTİRİ
YARSAV Başkanı Murat Arslan, adli yıl açışı nedeniyle bir mesaj yayınladı ve Adalet Bakanlığı ile HSYK’ye ağır eleştiriler yöneltti. Arslan, “Göreve başlayan yeni HSYK ikinci adli yılını geride bırakırken Türk yargısı, her geçen gün daha da kötüleşen bir tablo sergilemektedir” dedi. Arslan, siyasi iktidarın emri altındaki Adalet Bakanlığı’nın, HSYK ve yasama içindeki güçleri ile yargıya saldırılarını sürdürdüğünü söyledi.
Arslan, “Uygulama ve icraatları ile siyasal iktidar karşısındaki tutumuyla HSYK’nin, yargıyı yürütme adına sevk ve idare eden, onun uzantısı kılan köprü ve aparat kimliği gittikçe belirginleşmektedir” dedi. Arslan ayrıca, adli yıl açılışlarında hakim ve savcılar ile meslek örgütlerine yer verilmemesinin de kabul edilemez olduğunu belirtti. Arslan, açıklamasını “Yeni adli yılın, yargıdaki sorunların en aza indirileceği” bir yıl olmasını dileyerek bitirdi.
BAROLAR DA YARGI BAĞIMSIZLIĞINA DİKKAT ÇEKTİ
Ankara Barosu, İnternet sitesinden yayınladığı mesajında şunları söyledi: “Hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı, savunmanın yargının kurucu unsuru olarak içselleştirilmesi mücadelesine birlikte ve azimle devam edeceğimiz adli yılınızı yürekten kutlarız.”
‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
İstanbul Barosu’nun İnternet sitesinden yapılan açıklamada ise, Hükümete tepki ön plandaydı.
“Yeni adli yılda da susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz!” diyen Baro, yeni adli yılda da yaşanan sorunları şöyle özetledi:
* Yargının tamamen siyasi iktidarın denetimine girdiği, dahası güç ve iktidar mücadelelerinin arenası haline getirildiği,
* Hiçbir yurttaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı,
* Güvence olması gereken yargının hak ve özgürlükler için en büyük tehdit ve tehlike haline geldiği,
* Hukukun en temel ilkelerinin sistematik olarak çiğnendiği,
* Özel yargı ve yargılamalarla hukuk birliğinin yok edildiği,
* Adil yargılanma hakkının ortadan kaldırıldığı, bir ortamda girmekteyiz.
Bu şartlar altında adli yılın, ‘adil’ bir yıl olmayacağı, olamayacağı açıktır.
SORUNLAR DEVAM EDİYOR
Diyarbakır Barosu Mehmet Emin Aktar’ın adli yıl nedeniyle yaptığı açıklamada ise geçmiş yıllarda yargı bağımsızlığını engelleyen sorunların bu yıl da devam ettiği vurgulandı.
Özel Yetkili Mahkeme ve düzenlemeleri ““adil yargılama ilkelerini, savunmanın bağımsızlığını etkin kullanımını ortadan kaldıran” düzenlemeler olarak değerlendiren Baro, ÖYM’lerle ilgili yasal düzenlemeyi de yeterli bulmadığını “Bu değişiklik, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması yönündeki toplumsal baskının azaltılması sağlanarak devleti kutsayan, muhalif olanı düşmanlaştıran uygulamanın süreklilik kazanması dışında bir çözüm getirmeyecektir” sözleriyle eleştirdi.
Yeni bir anayasanın toplumsal bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Baro, hukukçulara yönelik gerçekleştirilen tutuklamaları da eleştirdi.
Baro, açıklamasını, yeni adli yılın hukukun egemen olduğu, insan haklarına saygı ve adil yargılanma hakkının gerçekleştiği, toplumun adalete olan inancının güçlendiği bir yıl olması dileğiyle sonlandırdı.
GÜL VE ERDOĞAN MESAJ YAYINLADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adli yılın başlaması nedeniyle yayımladığı mesajda Türkiye’nin son 10 yıl içinde demokrasisini ve adalet mekanizmalarını daha da güçlendirdiğini öne sürerek, “Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü gözettik” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yayınladığı mesajında, “Hukuk devletinin olmazsa olmaz şartı, bağımsız ve tarafsız yargıdır” dedi.
Evrensel'i Takip Et