Gazeteleri KHK'yle kapatılan gazetecilerden dayanışma çağrısı

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan 701 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile Halkın Nabzı, Özgürlükçü Demokrasi ve Welat gazeteleri ile Avantaj TV kapatıldı. Halkın Nabzı ve Welat gazetesinden kapatmaya karşı dayanışma çağrısı geldi. Basın özgürlüğü mücadelesinin süreceğini belirten gazeteler, halkı habersiz bırakmayacaklarını ifade etti.

OHAL’in ilanından Ocak 2017’ye kadar 178 medya kuruluşu kapatıldı, sadece 9'unun kapatma kararı kaldırıldı. İstanbul’da yerel gazete olarak çıkan Halkın Nabzı gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İshak Karakaş, kapatmayla ilgili Evrensel'e açıklamalarda bulundu. Gazetecilik ilkeleri doğrultusunda yayıncılık yaptıklarını belirten Karakaş, “Biz barışı, demokrasiyi savunduk. Bu doğrultuda bir çabamız oldu. Halkın Nabzı gazetesi halka bir soluk aldırdı. Halkın ihtiyaçlarını karşıladı fakat bugün geldiğimiz noktada, maalesef bugün özgür medya ya da havuz medyasına tabi olmayan medya susturuluyor, kapatılıyor. Biz direnmeye devam edeceğiz. Halkın gazetesi olmaya devam edeceğiz. Yayın hayatımıza devam edeceğimizi de teyit ediyoruz” diye konuştu.

Karakaş, son olarak halktan ve gazetenin okurlarından dayanışma beklentisi olduğunu belirterek, “Bizim gibi özgürlükçü gazetelere destek vermeliler. Bu gazeteler kapatılırsa halklarımız sağlıklı haber alamayacak. Halklarımızı dayanışmaya çağırıyorum” dedi.

‘GAZETECİLİĞE DEVAM EDECEĞİM’

Halkın Nabzı gazetesinin Editörü ve Yazarı Ahmet Tulgar, kısa bir sürece önce Avusturya’da yolsuzluk soruşturması haberlerini yapan gazetecilere politikacılardan eleştiri gelmesi üzerine Avusturya’daki bütün gazetecilerin, gazete yöneticilerinin, gazetelerin bağımsızlığının demokrasi ve  toplum için ne kadar önemli olduğuna yönelik yaptıkları açıklamayı hatırlattı. Türkiye’de artık gazetelerin, televizyonların kapatılmasının vaka-i adiyeden sayıldığını ifade eden Tulgar, “Bu iyi bir şey değil. Aslında bu iktidar için de iyi bir şey değil” dedi. Halkın Nabzı gazetesinin İstanbul’un Anadolu yakasında yayımlandığı bilgisini veren Tulgar, “Barışı, demokrasiyi savunan bir gazeteydi. Yerel meseleleri de gündeme getiriyordu. Yasal olarak çıkan bir gazeteydi. Neden böyle bir tasarrufta bulundular, anlamak çok güç” dedi. 32 senelik gazeteci olduğunu anlatan Tulgar, “Başarılı bir gazeteci olarak görülürüm. Benim başka bir işim yok. Benim mesleğim yazmak. Gazetecilik ve edebiyat. Bunlarla hayatımı idame ettirebiliyorum. Ekmeğimi kazanıyorum. Gazeteciliğe devam edeceğim” diye konuştu.

‘WELAT TÜRKİYE’NİN TURNUSOLU’

Welat gazetesinde editörlük yapan ve aynı zamanda Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖİG) Sözcüsü olan Hakkı Boltan çıkan KHK’lerde basının hedef alınmasının sürpriz olmadığını belirterek, “Çünkü iktidar kendisine muhalif olarak basını görüyor. Basına karşı bütün yasalarını düzenliyor. Basını susturursa istediği sonucu elde edebileceğini düşünüyor” dedi.

“Özgür Gazeteciler İnisiyatifinin üyesi 70 gazeteci cezaevindedir. Bizim bu ayki raporlarımıza göre toplam 192 gazeteci tutukludur” diyen Boltan, tutuklamaların artabileceğini de belirtti. Halkı habersiz bırakmamanın temel prensipleri olduğunu belirten Boltan, bunu başaracaklarını da ifade etti. Welat gazetesinin Türkiye’nin turnusolu olduğunu belirten Boltan, “Welat gazetesi sindiriliyorsa; Kürtler sindiriliyor, temel hak ve özgürlükleri sindiriliyor anlamına geliyor. Welat gazetesinin kapatılması ise bunları sindirememe, yok saymayla eş orantılıdır. Mevcut iktidar; Kürtleri, demokrasiyi, özgürlüğü, sindirecek. Bunları kabul edecek bir durumda değil. Tekçi zihniyetiyle beraber Özgür Azadiya Welat gazetesini kapatması eşittir. Kürtlere, halklara, özgürlüğe, demokrasiye saldırmayla eş anlamlıdır” değerlendirmesinde bulundu.

701 sayılı KHK'nin tam metni; 18 bin 632 kişi ihraç edildi

DEÜ'den ihraç edilen barış akademisyenleri: İmzamızın arkasındayız