12 Temmuz 2018 10:02

Türk-İş Başkanı Atalay: Soma'da kamu vicdanı rahatlamadı

Soma Katliamı davasına ilişkin yazılı bir metinle açıklama yapan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu vicdanının rahatlamadığını söyledi.

Soma'da yaşamını yitiren Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya, 11 Temmuz 2017'deki duruşma öncesi kortejin önünde yürüyor.
Fotoğraf: DHA

ANASAYFA

İŞÇİ-SENDİKA

Paylaş

Türk İş Genel Başkanı Genel Başkanı Ergün Atalay, Soma Katliamı davası kararına ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

Atalay, Soma Katliamı'nın ardından açılan kamu davası sürecinde mahkemece yapılan keşiflerin, dinlenen tanık beyanlarının, meydana gelen bu olayın tedbirsizliğin çok ötesinde bir iş olduğunu, kasıt derecesinde ağır bir ihmalin varlığını açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Facianın üzerinden dört yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra 11 Temmuz 2018 tarihinde nihayet davanın karara bağlandığını belirten Atalay, “Ancak sorumlu olarak tespit edilenlere verilen cezalar açıklanınca, olayın büyüklüğü ile verilen cezaların ağırlığı arasında orantısızlık olduğu, cezalandırmada kasıt unsurlarının gözardı edilerek taksirli hareketlerden dolayı ceza verildiği ortaya çıkmıştır. Biz ilk günden beri bunun bir iş cinayeti olduğunu, sorumluluğu bulunanların bu kapsamda yargılanmaları gerektiğini belirttik” dedi.

Bu nedenle verilen kararın kamu vicdanını rahatlatmadığını, adaletin gerçekleşmediğini ifade eden Atalay, bu kararın üst mahkemece kamu vicdanını rahatlatacak bir şekilde düzeltileceğine inanındıklarını dile getirdi. Facia sonrasında açılan davanın yıllardır işçilerin sürekli dile getirdiği, düzeltilmesi için çaba gösterdiği olumsuz çalışma koşullarını, iş güvenliği alanında çok büyük ihmalleri, çalışma şartlarının acımasızlığını, taşeron sisteminin neden olduğu olumsuzlukları bir bir gündeme taşıdığını ifade eden Atalay, “Buna rağmen, facia sonrasında her ne kadar iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında ve çalışma şartlarında birtakım düzenlemeler yapılmış olsa da maalesef işçi sağlığı ve güvenliği alanındaki olumsuzluklar halen sürmektedir. Kamu vicdanının rahatlaması için insan ve çalışana değer veren, insana yakışır çalışma ve yaşama şartlarını başta madenler olmak üzere tüm işyerlerinde hayata geçiren bir anlayış egemen olmalıdır” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)