14 Temmuz 2018 15:14
/
Güncelleme: 15 Temmuz 2018 13:27

Prof. Hayri Kozanoğlu: SPK'nin borsa adımı, belirsizliği artıracak

Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK), ‘piyasa bozucu eylemler’i düzenleyen tebliğin 4’üncü maddesinde dikkat çekici bir değişiklik yaptı. Eski duruma göre, finansal tablo ve raporlar ile bağımsız denetim raporlarının hazırlandığı hesap döneminin bitimini izleyen günden, söz konusu tablo ve raporların kamuya duyurulmasına kadar geçen süre içerisinde, içsel bilgi veya sürekli bilgilere sahip olan kişilerin veya söz konusu kişilerin eşleri, çocukları ya da aynı evde yaşadıkları kişilerin ilgili sermaye piyasası araçlarında işlem yapmaları piyasa bozucu eylem olarak değerlendiriliyordu.

SPK’nin aldığı yeni karara göre ise, 31 Ağustos’a kadar Borsa İstanbul pay piyasalarında gerçekleştirilecek pay alımlarının, Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği’nin 4’üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında değerlendirilmemesine karar verildi. Dolayısıyla, şirketlerin bilanço bilgileri kamuoyuna duyurulmadan önce şirketin kendi bünyesinde bulunanlar ve aileleri tarafından değerlendirilerek hisse alımı yapılabilecek.

'HÜKÜMETİN HEDEFLEDİĞİ SİLAH KENDİNİ VURABİLİR'

Kararı Evrensel'e değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, şunları söyledi: “Bilanço, gelir tablosu vb bazı mali tabloların bir hazırlanma süreci var, bir de kamuoyuna ilan etme süreci var. Bir şirketin yönetim kurulu üyeleri, genel müdürü, muhasebe ve finans yöneticileri gibi bazı insanlar bunu kamuoyuna açıklamadan önce biliyorlar. Sonuçların iyi veya kötü geleceğine ilişkin de pozisyon almaları, hisse senedi alıp satmaları mümkün. Bunun için bilanço döneminde yasaklıyorlardı. Şimdi bu yasak kaldırılıyor. Değeri düşen şirketlerini kendi sahiplerinin almasını sağlıyorlar. Bunlar kendi hisselerini alıp yükseltebilirler. Ama tersi bir durum da çıkabilir. Çünkü kimin alıp, sattığı izlenebiliyor. Kimler bunu yapmıyorsa bu hisselerin daha da düşeceği sonucu da çıkabilir. Hükümetin hedeflediği silah, kendini vurabilir”

Dünyada sahiplerin, kendi hisselerini almasının eleştirilen bir konu olduğuna dikkat çeken Kozanoğlu, “Çünkü kâr eden bir çok şirket, özellikle teknoloji şirketleri, yeni yatırım yapma yerine finansallaşmayla hisselerini geri satın alabiliyor. Faizlerin düşük olduğu ortamda bunu borçlanarak yapıyorlar. Zaten Türkiye’de bilanço dönemleri dışında sahiplerin satın almasına izin veren bir ortam söz konusuydu. Şimdi bu da kaldırıldı” dedi. Bunun dünyada “anlık konjonktüre göre kural değiştirilirse” endişe yaratabileceğini ve yabancı yatırımcıları ürkütebileceğini ifade eden Kozanoğlu, “İkincisi, sahiplerin satın almadığı şirketlerin daha kötüye gittiği izlenimi yaratabilir. Bu uygulamanın belirsizliği artıracağını düşünüyorum” dedi. (EKONOMİ SERVİSİ)

Ekonomi uzmanları ve yazarları da Twitter’dan yaptığı açıklamalarla, karara tepki gösterdiler:

Evrensel'i Takip Et