Yaz aylarıyla başa çıkma rehberi
'Siz siz olun sıcaktan kavrulmamak için her türlü önleminizi alın!'
Görsel: Pixabay
BAŞ DÖNDÜRÜCÜ SICAKLAR
Malum küresel ısınma, şehirlerdeki betonlaşma ve ağaçsızlaştırma derken kavurucu sıcaklar bu sene de bizi bekliyor. Yapılan bir araştırmaya göre İstanbul’da yer alan Maçka, Gezi ve Serencebey parklarının çevrelerindeki 150 metrelik alanı 7°C’ye kadar serinletiyor. Maalesef bu çeşitli ölçeklerdeki bu ağaçlık alanların yapılaşma nedeniyle tahrip edilmesi sıcaklık artışının bizleri çok daha fazla etkileyeceğini gözler önüne seriyor.
E peki ne yapacağız? Dışarı çıkacaksak koyu renkli kıyafetler yerine açık renkli kıyafetleri tercih etmeliyiz öncelikle. Güneş ışınlarının bizi en fazla etkilediği öğle saatlerinde dışarı çıkmak hayli tehlikeli. Yaz aylarında şapkalar yine yoldaşımız olacak.
Bunun dışında gün içinde sıvı tüketimimize oldukça dikkat etmeliyiz. Su ve soda yaz ayları için vazgeçilmezimiz her zamanki gibi. Yanımızda her zaman tercihen plastik olmayan bir şişe taşımak ve evden çıkmadan ya da yolda karşılaştığımız çeşmelerde su doldurmak bizi masraftan kurtaracaktır.
Gönül istiyor ki günde üç kere duşa girelim, fakat su faturası malum. Onun yerine sizlere gözlerinizi kapatıp duştaymışçasına hayallere dalmanızı önerebiliyoruz maalesef.
Siz siz olun sıcaktan kavrulmamak için her türlü önleminizi alın!
EVİNİZDE DENİZ KONFORU
Yaz demek, tatil demek... Ama kimin için? Billboardlardaki, internetteki, televizyondaki tatil reklamları baktığınızda kendinizi 5 yıldızlı bir otelin havuzunda dinlenirken de görüyor olabilirsiniz. Ama gerçekliğe dönelim ve kendimizi kandırmayalım. Bu sene de milyonlarca gencin böylesi bir tatil olanağından ne kadar uzak olduğunu kendi koşullarımızdan biliyoruz. Ama enseyi karartmak yok! Sizin için ilk önerimiz öncelikle gösterişli hayatlarıyla fersahlar kadar uzak olduğunuz tatil tutkunuzu perçinleyen çeşitli sosyal medya hesaplarına (siz hangileri olduğunu biliyorsunuz) bir süre bakmamak olacaktır. Bu işi hallettikten sonra hemen banyoya koşarak bulduğumuz boş bir leğene su dolduruyor, varsa evimizin balkonunda yoksa herhangi bir deniz görüntüsü eşliğinde televizyonun karşısında ayaklarımızı uzatıyoruz... Biraz kamera oyunuyla çok güzel bir tatil selfiesi bile çekebilirsiniz!
CAN SIKINTISI BAŞA BELA
Okulunuz kapanmışsa, memlekete dönüş yolu gözünüzde büyümüşse ya da arkadaşlarınızdan uzağa düştüyseniz yaz ayları sizin için “can sıkıntısı” ile eş anlamlı hale gelmiş olabilir. Hemen kafamızı gömdüğümüz halı desenlerinden, televizyon dizilerinin 10 yıl önceki bölümlerinin tekrarlarından kafamızı kaldırıp derin bir nefes alıyoruz. Uzun zamandır okumak isteyip vakit bulamadığın bir kitap vardı, hatırladın mı? En ucuz yoldan nasıl o kitabı bulabilirsin diye düşüncelere daldığını hisseder gibiyim. Bak bir anda uçtu gitti can sıkıntısı!
Bu aylar aynı zamanda yeni müzik türleri dinlemek için de bir fırsat olabilir. Sıkılmadın mı hep aynı şarkıları dinlemekten? Biraz müzik zevkimizi genişletmek, yeni şarkılar dinlemek bizi şimdiden heyecanlandırdı.
Büyükşehirlerden birinde yaşıyorsan işin bu konuda biraz daha kolay. Şehirde ücretsiz olarak gezebileceğin sergi, müze, film gösterimi var mı diye biraz araştırma yapabilirsin. Bu önerilerimizden birkaçını senin için sonraki sayfalarımızda derledik. Hem belki yeni arkadaşlar da edinebilirsin.
“E tamam, ben bunları zaten yapıyorum. Ama başka bir şey olsa?” mı diyorsun? Ya da yaz tatilini verimli geçirmenin bir yolunu mu buldun? O zaman seni gençliğin kürsüsü olan dergimizde yazı yazmaya davet ediyoruz! Daha önce dergimize yazı göndermemişsen bu tatil bunun için bir fırsat olabilir belki. Çeşitli iletişim kanallarından bizle iletişime geçebilir, genclik@evrensel.net adresine yazılarını yollayabilir, şehrinde bulunan diğer Genç Hayat okurlarıyla tanışmak için bize yazabilirsin!
OKUL AMA YAZ OKULU...
Yaz okulu çilesini çekmeyen bilemez, senin için buradayız sevgili yaz okullu arkadaşımız. Bir sürü para verip geçemediğin dersleri yaz okulunda vermeye karar verdin. Öncelikle ne kadar zor bir iş yaptığını belirtmekle başlayalım. Bugün birçok öğrenci günlük ihtiyaçlarından kısıp, ek işte çalışıp üniversiteden üniversiteye değişse de dudaklarımızı nasıl uçuklattığı değişmeyen yaz okulu parasını bir araya getirmeye çalışıyor.
Evet bu yazı yaz okulunda geçirecek olan arkadaşım, dersler çoktan başladı. Sana önerimiz okulundaki kulüplerin, toplulukların yaz dönemi süresince etkin olanları arasında bir seçim yapıp ilgini çeken kulübe/topluluğa katılman. Bu şekilde hem ilgini çeken bir alanda yoğunlaşabilir hem de okul gündemini, okulda yaşadığın sorunları tartışıp diğer öğrencilerle bir araya gelebilirsin.
Yaz okulu parası, fotokopi ücreti, yaz okulu süresince ödediğin yurt parası ya da kira derken maddi olarak oldukça yıprandın, farkındayız. Diğer öğrencilerle bu durumu tartışmanın, parasız eğitimin hepimizin hakkı olduğunu bir kez daha tekrarlamanın bir imkanı olur belki bu yaz okulu. Başarılar!
TERCİH STRESİ
Yeni liseli ya da üniversiteli olacak arkadaşım! Sınavlar geride kaldı kalmasına ama sana yine tercih stresi kaldı. Üzgünüz ki neredeyse sınava hazırlanırken yaşadığın stres kadar büyük bir stres seni bekliyor. Her sene değişen sınav sistemi tercihler için de kafamızı karıştırıyor. LGS için çembere sıkışanlar, YKS için sıralama kovalayanlar... Hepsi burada.
Bir kısmımız istediğimiz okullara yerleşirken bir kısmımız “Puan nereye, biz oraya” cümlesini durmadan tekrarlıyoruz. Bizim çabalarımız bir kenara sistemin kendisi böylesi bir sıralamayı temel alırken başka türlü bir ikilem zaten düşünülemezdi. Ama öte yandan geleceğimizi her sene değişen çoktan seçmeli sınavlara endeksleyenlere karşı bir çift sözümüz de yok değil sonuç olarak.
Bir okulu tercih ettin ve yerleştin. Peki bitti mi her şey? Tabii ki bitmedi. Liselerdeki “proje okul” uygulaması, müfredatın değiştirilmesi, üniversitelerdeki akademisyen ihraçları, öğrenci kulüplerinin kapatılması, yemekhane zamları... Sana daha bir sürü sorun sayabiliriz. Umutsuzluğa kapılman için değil ama neyle karşılaşacağını görmen için. Çünkü ancak o zaman milyonlarca öğrencinin her gün karşılaştığı sorunlara karşı çözüm olarak neyi ortaya koyacağımızı tartışabiliriz. Dergimizin sayfalarında çokça tartışıyoruz, çözüm bir araya gelmekte, sesimizi daha güçlü çıkarabilmekte.
YAZ GELİR, ÇALIŞMA SÜRER
Belki genç bir işçi olarak yaşamını sürdürüyorsun belki yaz aylarını çalışarak geçiren bir öğrencisin. Sana da merhabalar arkadaşım. Öncelikle bu sıcak havalarda çalışmak oldukça zor, farkındayız. Bu yüzden sağlığına dikkat etmeni, sıcaklardan olabildiğince korunmaya çalışmanı rica ediyoruz. Bu sıcak havalar hepimizi bu kadar zahmete sokarken aklımıza birkaç soru geliyor: Acaba sıcak havalar da milli güvenlik gerekçesiyle yasaklanan grevler gibi yasaklansa güzel olmaz mı? Patates, soğan fiyatları gibi durmadan artan hava sıcaklarının nedeni de meteoroloji lobisi olabilir mi?
MEZUN... PEKİ ŞİMDİ?
Bu sene mezun olan, mezuniyet sevincini yaşayan arkadaşım, sana da bir çift lafımız var. Zorlu yollardan, taşlı patikalardan geçip diplomanı eline aldın, sevinmek senin hakkın. Ama bir yandan “Peki ya şimdi ne olacak?” sorusu kafanı kurcalıyor, değil mi? Bilmelisin ki genç işsizliğinin katlanarak arttığı ülkemizde bu durum senin bireysel bir sorunun değil, sistematik bir sorun aslında. İşsizlik senin bireysel bir sorunun değil, aksine kapitalizmin bir sorunu.
Hayatının bu yeni dönemine yine de hoş geldin!