Avrupa Birliği’nin mülteci düşmanlığına tepkiler artıyor
Avrupa Birliği’nin sınırlarını kapatarak mültecileri Akdeniz’de ölüme terk etme noktasına gelmesi, Avrupa halkları tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Hıdır GÜYİLDAR
Essen
Avrupa Birliği’nin sınırlarını kapatarak mültecileri ölüme terk etmesi, Avrupa halkları tarafından tepkiyle karşılanıyor. Hem Almanya’da, hem de AB ülkelerinde Avrupa Birliği’nin mülteci politikalarına karşı eylemler artıyor. Almanya’nın birçok kentinde, temmuzun ilk haftasından itibaren binlerce insan sokaklara döküldü.
Berlin’de 7 Temmuz’da yapılan eyleme 12 bin kişi katıldı. Aynı gün Hannover, Bremen, Leipzig, Frankfurt, Heidelberg kentlerinde de binlerce insan sokaklara dökülerek insanlık dışı politikaları protesto etti. Yine 13 Temmuz Cuma günü ve bütün hafta sonu, Almanya’nın birçok kentinde yine binlerce insan sokaklara aktı. Hamburg’da 2 bin, Köln’de 5 bin, Essen’de 1200 civarında kişi, mültecilere kapıların açılmasını ve haklarının verilmesini istedi. Aynı gün Münster gibi birçok kente de çeşitli eylemler yapıldı.
Büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu Essen’deki gösteriyi provoke etmeye çalışan Neonazi bir grup tepkilerin ardından polis gözaltına alındı.
PROTESTOLAR DEVAM EDECEK
Almanya’daki protestolar; miting, yürüyüş, film gösterimi, tartışma, bisiklet turu biçiminde önümüzdeki günlerde de devam edecek. Düsseldorf, Kassel, Bonn, Köln, Frankfurt, Baden, Erfurt, Augsburg eylem yapılacak kentlerden bazıları.
Öte yandan tepkiler sadece Almanya ile sınırlı değil. Cumartesi günü, İtalya/Fransa sınırında bulunan Ventimiglia kasabasında yapılan yürüyüşe 3 bin kişi katıldı.
Yine daha önce aynı kasabada mültecilerle dayanışma için 30 Nisan’da başlatılan uzun yürüyüş 1400 kilometrelik yolu aştından hafta sonu Fransa’nın liman kenti Calais’te son buldu. İtalya’nın Ventimiglia kasabası, mültecilerin Avrupa ülkelerine geçişte en çok kullandıkları güzergahlardan biri.
MÜLTECİLER AZALIYOR, DÜŞMANLIK BİTMİYOR
AB Sınır Koruma Ajansı Frontex’e göre, geçen yıl 204 bin 300 insan AB sınırı geçmek isterken tespit edildi. Ajans, bu sayının 2016 yılına göre yüzde 60 azalma anlamına geldiğini, çoğunluğun Akdeniz üzerinden geldiğini açıkladı. 2018 yılının ilk yarısında 1405 mültecinin de Akdeniz’de boğularak hayatını kaybettiği tespit edildi. Ancak bu sayı sadece tespit edilebilenleri içeriyor.
Bu arada İspanyol deniz kurtarma ekipleri geçtiğimiz hafta 100’ü çocuk olmak üzere, 479 mülteciyi kurtardı. İOM’un (Mülteciler İçin Uluslararası Örgüt) bildirdiğine göre, bu yıl İspanya’ya ulaşan mülteci sayısı 16 bin 900.
Resmi rakamlara göre mülteci sayısı azalırken, AB’nin mültecilere ülkelere sokmamak için yeni kararlar alması, Malta ve İtalya gibi ülkelerin kapılarını mültecilere tamamen kapatmak istemesi ve mültecilerin Akdeniz’de mahsur bırakılması hem mültecilerinin yaşamlarını tehlikeye atan politikaların sertleşeceğini hem de bu konu üzerinden toplum içinde ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının artacağının da işareti.
Malta ve İtalya, insani amaçlı olarak mültecileri boğulmaktan kurtaran gemilere ülkelerine girmesini yasakladı. Para cezaları ve gemilerine el koyma da dahil her türlü baskıyı arttırdı. Halbuki Mülteciler için Uluslararası Dayanışma Örgütü’nün bilgilerine göre 2017’nin ilk yarısında İtalya’ya 85 bin mülteci gelirken, 2018’in ilk yarısında bu sayı 16 bin 700’e düşmüş durumda.
GÜVENLİ LİMANLAR İÇİN DENİZ KÖPRÜSÜ
Bu arada Almanya’ da yapılan eylemleri, “Seebrücke-Schafft Sichere Häfen” (Deniz Köprüsü-Güvenli Limanlar Yaratır) İnsiyatifi tarafından organize ediliyor. “Biz güvenli limanlar için bir köprü kuruyoruz. Sen de katıl” parolasını kullanıyor. Kısa bir süre önce Berlin’de kurulan inisiyatifin Almanya’da 21 kente eylem grupları var ve olmayan kentlerde oluşturulma çalışmaları sürüyor. İnisiyatif içinde birçok örgüt bulunuyor. Eylemlere ise bütün ilerici, devrimci güçler, katılıyor.