'Artık valinin, kayyımın keyfine göre yaşayacağız'
OHAL sonrası düzenlemelere tepkili olan Diyarbakırlılar, 'Böyle OHAL kaldırmak mı olur' diyor.
Fotoğraf: Fırat Topal/EVRENSEL
Fırat TOPAL
Çağla YOLAŞAN
Diyarbakır
OHAL’in kaldırılacağının ilan edilmesinin ardından önce Meclis Başkanı Binali Yıldırım tarafından ilan edilen ‘OHAL sonrası döneme hazırlık’ yasası Meclis başkanlığına sunuldu.
Valilere ‘geniş’ yetkiler tanıyan taslakla aslında OHAL 3 yıl daha uzatılıyor. Taslak yasalaşırsa bakanlıkların 3 yıl boyunca ihraç yetkisi olacak, gözaltı süresi 4 güne çıkarılacak ve bu süre hakim kararı ile 12 güne kadar uzatılabilecek. Valiler, ‘gerekli gördüklerinde’ kişilerin şehre giriş çıkışını sınırlayabilecek, ayrıya gösteri ve toplantıları engelleyebilecek..
Düzenlemenin detaylarına bakar bakmaz Diyarbakır’da sokağa çıkıyoruz. ’90’lar boyunca OHAL’i yaşamış bir kent olarak OHAL’i kalıcılaştıran düzenlemeye dair ne düşündüklerini, hissettiklerini konuşmak istiyoruz. Diyarbakır’ın merkezi dinlenme noktalarından olan halkın tanımıyla “Yüksek Kahve”ler bölgesinde çay ocaklarını geziyoruz. Baştan söyleyelim, çok az kişi ile konuşabildik, çünkü kimse konuşmak istemiyor. Konuşanların bir kısmı soyadını vermiyor kimisi ne adını ne soyadını. Diyarbakırlılar, 90’lı yılları hatırlatarak, artık sadece Bölgenin değil tüm Türkiye’nin ‘süper valileri’ olacağını söyledi. Yurttaşlar, “Artık her şey tek adamın elinde. Valilere süper yetkiler veriliyor, valinin, kayyımın keyfine göre yaşayacağız” diyerek tasarıya tepki gösterdi.
‘YİNE BELEDİYELERİ ALACAKLAR...’
Yüksek Kahveler’de Talip’le konuşuyoruz. Talip Öğretmen, Türkiye’nin zaten 2 yıldır OHAL ile yönetildiğini hatırlatıyor. Yasa ile OHAL’in 3 yıl daha uzadığını belirterek, “Bu hiç iyi olmadı” diyor.
“Bu rejimde ne yapmak isterse yapar artık” diyerek ekliyor: “Kuvvetler ayrılığı yok, partili cumhurbaşkanı var zaten. Parlamento yok. Eski kazanımlar da gitti, bizi daha kötü daha tehlikeli günler bekliyor.” Seçilmiş belediyelerine bu süreçte kayyım atandığını da belirten Talip, “Kendisi dışındaki hiçbir seçilmişi kabul etmiyor. Bu şekilde kazanamadığı belediyeleri gasbetmeyi meşrulaştırıyor. Onu da halk seçmiş, belediye başkanlarını da, belediye başkanları da çıkıp ben seçildim diyebilmeli. Şimdi bunlar yerel seçimleri kaybetseler de yine belediyeleri ellerinden alacaklar o zaman. Halkın iradesiyle kazanılanı ortadan kaldırmak amaç” ifadelerini kullandı.
‘OHAL ARTIK VALİDE’
Dolaşmaya devam ediyoruz.. Hasan da soyadını vermek istemiyor, işsiz... “Ülkede demokrasinin tamamen ortadan kaldırıldığı” görüşünde Hasan... Neden diye soruyoruz. Biraz duralıyarak, “Sonunda ülkeyi zimmetine geçirdi, herkese hayırlı olsun. Demokrasi yok, seçim yok. Memlekette hiçbir şey kalmadı. OHAL artık valide, belediyeleri kim kazanırsa kazansın, kayyımla onların olacak. OHAL’i kaldırmasın daha iyi. Artık her şey tek adamın elinde, her şey tek adamın. Muhalefet de orada kürsüde oturup, keyfine baksın” diye bir çırpıda anlatıyor.
Kadir de atama bekliyor, o da işsiz yani. OHAL’in yasallaştırılarak halkın, haksızlık karşısında itiraz etme hakkının önüne yasal kılıfla engel getirildiğini söylüyor ve ekliyor: “OHAL’den önce OHAL vardı, OHAL’den sonra da değişen pek bir şey yok. Dertleri zaten halkın iradesine el koyabilmek. Dün söylediği ile bu gün söylediği birbirini tutmayan bir adam, diyecek o kadar şey var ki...”
BÖYLE OHAL’İ KALDIRMAK MI OLUR?
Dolaşmaya devam ediyoruz. Gazeteci olduğumuzu anlatıp soru soruyoruz, pek çoğu yanıt vermek istemiyor. Bir masadayız, bu kez yanıt var ama o da ismini vermek istemiyor. “Bu hükümet olduğu sürece, OHAL devam edecek, Tek adamdan artık her şey beklenir.”
İsmini vermek istemeyen bir başka yurttaş ise tepkili: “Artık bundan sonra Valinin, kayyımın, cumhurbaşkanının keyfine göre yaşayacağız. Böyle OHAL’i kaldırmak mı olur? Tek adam rejimini kurdu, yasallaştıracak. Biz daha çok bekleriz demokrasiyi. Artık ne irade, ne seçim bu adam kendi dışında kimseyi tanımaz. Bu durum hiç iyi değil, Allah sonumuzu hayretsin, ne deyim.”