20 Temmuz 2018 00:56

Şifa Hastanesinde doğum yapmak işten çıkarma sebebi

Ege Üniversitesinde ‘güvenlik soruşturması’ bahanesiyle işten atılan işçilerin, işten atılma nedenleri dava sürecinde ortaya çıkmaya başladı.

Şifa Hastanesinde doğum yapmak işten çıkarma sebebi

Fotoğraf: Evrensel

Metehan UD
İzmir

Şimdiye kadar gizli tutulan Ege Üniversitesinden işten çıkarılan işçilerin kadro başvurularının kabul edilmemesine sebep olan güvenlik soruşturmalarının sonuçları dava sürecinde ortaya çıkmaya başladı. Çıkarmaların gerekçeleri arasında kapatılan Şifa Hastanesinde doğum yapmak, kapatılan dershanelerde kapı görevlisi olarak çalışmak veya kapatılan okulda devlet bursuyla çocuğunu okutmak da bulunuyor. Bunların yanında hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan işçiler de var.

KHK ile getirilen kadro sürecinde 150 civarında işçinin işten çıkarıldığı Ege Üniversitesinde süreci yargıya taşıyan işçiler ilk sonuçlarını almaya başladı. Bazı işçiler yürütmeyi durdurma kararı alarak iş başı yaparken bazı işçilerin açmış olduğu davalarda ise yürütmeyi durdurma talebi reddedildi ancak ortaya çıkan gerekçeler işçilerde şaşkınlık yarattı. İzmir Valiliği güvenlik ve arşiv soruşturması komisyonunun hazırladığı gerekçeler darbe girişiminin faturasının halka çıkarıldığını bir kez daha ortaya koyuyor.

DEVLET BURSUYLA OKUMAK GEREKÇE OLDU

Dosyaya giren kadro başvurularının kabul edilmemesinin gerekçeleri arasında ‘Kapatılan hastanede doğum yapmak veya tedavi olmak’, ‘kapatılan hastanede çocuğunun staj yapması’, ‘Kapatılan okullarda, üniversitelerde çocuğunu (devlet desteğiyle veya burslu) okutmak’, ‘Kapatılan kolejin futbol takımında çocuğunun maçlara çıkması’, ‘Kapatılan üniversitede yüksek lisans yapmak’, ‘Bank Asya’da hesabı olmak’, ‘kapatılan dershanelerde veya el konulan fabrikalarda (Kimisi İŞKUR aracılığıyla gönderildiği halde) işçi olarak çalışmak’, ‘Çocuğunun Grup Yorum halk korosunda sahneye çıkması’ ve ‘Örgüt sempatizanı olmak’ gibi gerekçeler yer alıyor.

Oğlunun kapatılan Yamanlar Koleji’nin futbol takımında maçlara çıkması gerekçesiyle işten atılan Hüseyin Sağdıç, yürütmeyi durdurma kararı alabilen işçilerden. Toplamda 4 ay boyunca sürdüğünü ve eğitim almadığını belirten Sağdıç “Beş kuruş da para vermedik. Normalde devlete ait bir Anadolu lisesinde eğitim alıyor. Sonrasında cemaatle sorunlar yaşanmaya başlayınca bir daha göndermedim. Aylardır mağduruz, maddi manevi sorunlar yaşadık, depresyona girdik, hayatımız altüst oldu. Benim sevincimi diğer arkadaşlar da yaşar umarım bir an önce” dedi.

‘ZAMAN GAZETESİNE ABONE OLMAYINCA İŞTEN ÇIKARILDIM’

İsmini yazılmasını istemeyen bir işçi de kapatılan dershanelerin birinde kapı görevlisi olarak çalıştığı için işten çıkarıldığını belirtti. Yürütmeyi durdurma talebi kabul edilmediğinin bilgisini veren Ege işçisi şunları söyledi: “İşsiz kaldığım bir dönemde yeni açılan Karşıyaka’daki şubesine girdim çalıştım. Toplamda 5 yıl çalıştım ancak sonrasında benden Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olmamı istediler. Ben de kabul etmeyince işten çıkardılar. İşsizlik maaşı ile bir süre yaşadıktan sonra taşeron olarak Ege’de çalışmaya başladım. O zamanlar bu dershaneler popülerdi. Çalışanı değil de ortağı olsam bu kadar sorun yaşamazdım. İşten çıkarılma belgemi dosyaya sunup itirazlarımızı yaptık. Sonucu bekleyeceğiz.”

‘HAKKIMDA İSTİHBARAT VAR, DAVAM YOK’

Örgüt sempatizanı olduğu gerekçesi ile kadro başvurusu geri çevrilen Murat Güneş de yürütmeyi durdurma talebi reddedilenler arasında. Üniversite okurken bir kez gözaltına alındığını ancak sonrasında hakkında dava bile açılmadığını ifade ederek “O gün de neler olduğunu anlayamamıştım şimdi de anlayamıyorum. 22 yıl önceki akıl almaz bir gerekçe ile yaşatılan bir olay önüme engel olarak çıkarıldı. O zaman da mağdurdum, şimdi de mağdur oldum. Madem hakkımda bir istihbarat var, arşivlenme yapılmış, neden haberim yok, neden dava açılmadı, neden savunma hakkım engellendi. Örgütün eylemlerine katıldığım da söyleniyor ama böyle bir şey varsa belgelesinler. Bu süreçte bir taraftan da güvencesiz çalışmaya mahkum ediliyoruz. Başvurduğumuz işler ya geri çevriliyor ya da ağır şartlar altında sigortasız çalışmamız isteniyor” dedi.

‘GEREKÇE OLMADIĞI İÇİN SAVUNMA YAPAMIYORUZ’

İşten çıkarılmasına gerekçe sunulamayan Selda Taşdelen de şunları söyledi: “Buna rağmen yürütmeyi durdurma talebim kabul edilmedi. Savunmamızı yapabilmemiz açısından bize gerekçe sunmalarını istedik. Üst mahkemeye itirazlarımızı ilettik. Avukat bana neden şüphelendiğimi sordu. Kızım üniversiteden mezun olduktan sonra 3 ay Şifa Hastanesinde çalıştı. Bir de 82 yılında annem mevsimlik işçi olarak Küçükbay Fabrikasında çalıştı. Dosyaya bakılmadan bile itirazımız kabul edilmedi. Bu tamamen adalete aykırı. Karakol yüzü görmemişiz hiç bir davamız yok. Benim eşim devlet memuru ve benim yeşil pasaportum var. Bana yeşil pasaportu veren İzmir Valiliği beni güvenlik soruşturmasından dolayı işsiz bıraktı.”

Evrensel'i Takip Et