23 Temmuz 2018 04:15

Gıda ürünlerinin sağlıklı denetim koşulları yok

Derya KAYA
Ankara

Sofralarımızdaki gıda ürünlerinin kontrollerini, bozuk ürünlerden nasıl korunacağımızı, denetimlerin yeterli olup olmadığını Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Zeki Taydaş anlattı. Bakanlığın kendi verilerine göre 2017 yılında denetimler 6 bin 404 personelle gerçekleşirken personel başına denetlenecek 156 işletme düştü. Taydaş, bu personelin tamamının sahada kontrol hizmeti yürüten ekip olmadığına dikkat çekerek, “Sağlıklı bir denetimin koşulları oluşmamıştır. Bu anlayış ve uygulaması değişmediği sürece gıda güvenliği hep risk altında olacaktır” dedi.

Sofralarımızdaki gıda ürünlerinin sağlıklı olup olmadığı, kontrollerinin yapılıp yapılmadığı konusunda birçoğumuzun aklında soru işaretleri var. Geçtiğimiz günlerde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine verdiği cevapta 2017 yılında yapılan denetimlerde gıda işletmelerine 3 milyon 793 bin TL tutarında idari para cezası kesildiği açıkladı. Biz de “Denetimler yeterli mi?​”, “Gıda ürünleri ne kadar sıklıkla kontrolden geçiyor?​”, “Bozuk ürünlere ilişkin yaptırımlar neler?​”, “Sahte yiyeceklerden nasıl korunacağız?​”sorularını Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Zeki Taydaş ile konuştuk.

BAKANLIĞIN CEVABI TARTIŞMALI

Taydaş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2017 yılı Faaliyet Raporu’na göre 2017 yılı içerisinde 1 milyon 13 bin 855 kontrol yapıldığı ve 16 bin 559 adet idari para cezasına karşılık 85.674.181 TL ceza miktarına ulaşıldığını belirtti. Bakanlığın soru önergesine cevabında verilen 3 milyon 793 bin TL rakamıyla rapordaki rakamlar arasındaki farklılığa dikkat çeken Taydaş, “Dolayısıyla milletvekilinin soru önergesine karşılık verilen cevabın doğruluğu da tartışmalı duruma düşmektedir” dedi.

KONTROLLERDE AZ SAYIDA GIDA MÜHENDİSİ VAR

Rapora göre 31.12.2017 itibariyle toplam gıda işletmesi sayısı 652 bin 73. Kayıt ve onay aşamasındaki işletmelerle birlikte sayı bir milyona yaklaşıyor. Denetimlerin 6 bin 404 personel ile gerçekleştirildiğini kaydeden Taydaş, bu personelin tamamının sahada gıda kontrol hizmetleri yürüten personel olmadığına dikkat çekti. Bir denetim ekibinin en az 2-3 denetçiden oluştuğunu belirten Taydaş, “Kontrol görevlisi olarak adlandırılan personelin büyük bir kısmı laboratuarlarda çalışan teknik ve idari işlerle ilgili personel olmakla beraber merkez ve taşra teşkilatlarının yönetici idari personeliyle birlikte diğer idari hizmetlerde çalışanlar da bu rakamın içinde yer almaktadır” dedi. Taydaş’ın paylaştığı 2017 verilerine göre Bakanlıkta 2 bin 252 Gıda Mühendisi istihdam ediliyor ve bunların büyük bir kısmı kontrol hizmetleri dışındaki görevlerde çalışıyor. Resmi kontrol hizmeti yürüten personelin ise sadece yüzde 25’i gıda mühendisi.

ET VE SÜT ÜRÜNLERİNDE MERDİVENALTI YÜKSEK

Kayıt dışı merdiven altı işletmelerin oranının Türkiye’de çok yüksek olduğuna dikkat çeken Taydaş, gıda sanayisinin de diğer sektörler gibi olduğunu ifade etti.Taydaş, özellikle et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerindeki kayıt dışılığın yüzde 50’ninçok üzerinde olduğunu söyledi.

PERSONEL BAŞINA 156 İŞLETME DÜŞÜYOR

2017 yılı içinde yapılmış denetim sayısına bakıldığında her işletmeye ortalama bir kere denetime gidildiğine dikkat çeken Taydaş, Bakanlık verilerine göre personel başına da yaklaşık 156 işletme düştüğünü ifade etti. Taydaş, “Kısacası sağlıklı bir denetimin koşulları oluşmamıştır. Bu anlayış değişmediği sürece gıda güvenliği hep risk altında olacaktır” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

ON BİNLERCE AYKIRILIK VAR AMA...

Bakanlığın faaliyet raporundaki verilerin bile durumun vahametini ortaya koymak için yeterli olduğunu kaydeden Taydaş, “Bir milyonun üzerindeki denetimden on binlerce aykırılık tespit ediliyor ancak bunların 181 adedi savcılığa gidiyorsa yapılan işlemin inandırıcı ve caydırıcı hiçbir tarafı yoktur. Bu yaklaşım insan aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir” dedi.

YAPTIRIMLAR TAKİP EDİLMELİ

Taydaş, Bakanlık tarafından taklit ve tağşiş yapmış firmaların ifşasının önemli olduğunu belirterek yaptırımların takip edilmesi gerektiği vurguladı. Taydaş, “Bir firmanın ürettiği ürün ile ilgili onlarca farklı tescillenmiş markası var. Birinde hile çıktı diye ilan edilirken, aynı ürünü diğer marka adı altında piyasaya sunduğu görülmektedir. İşte bu yasal boşlukların çok iyi doldurulması gerekmektedir. Aksi takdirde bir sonuç almak mümkün değildir” diye konuştu.

HER İŞLETMEDE GIDA MÜHENDİSİ OLMALI

Taydaş, denetim hizmetlerinin kaliteli sunulabilmesi için personel sayısının artırılması, Gıda Mühendisi istihdamına sadece saha ve laboratuarlarda değil,  bakanlık politikalarının belirlendiği üst düzey yönetim ve bakanlık bürokrasisinde de yer verilmesi, ilk ve ortaokullar ile lise müfredatlarına bu konuları işleyen derslerin konulması gerektiğini belirtti. Taydaş, “Güvenli bir gıda için gıda mühendisi şarttır. Bakanlık yetersiz sayıdaki denetim elemanları ile bütün işletmelere yetişememekte taklit ve tağşişli ürünler piyasada alıcı bulmaktadır. Her işletmede istihdam edilecek bir gıda mühendisi ile bu sorunla mücadele etmek daha da kolaylaşacaktır” dedi.

PEKİ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanların gıda tüketiminde nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda Taydaş, şunları söyledi:

  1. İnsanlar öncelikle bu konuda bilgilendirilmelidir. Kamu kurum ve kuruluşları bu konuyu sahiplenmeli, başta meslek kuruluşları olmak üzere diğer sivil toplum örgütleri ile ortak çalışmalar yürütmelidir.
  2. Kişisel olarak yapılacak tüketici davranışlarına gelecek olursak, özellikle kapalı ve ambalajlı gıda maddesi tüketmeye özen göstermeliyiz. Ambalaj bir gıda maddesini fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik bulaşı ve bozulmalardan korur.
  3. İhtiyacımız kadar olanı satın almalıyız.
  4. Yaş meyve ve sebze tüketiminde mevsim ürünü olmasına özen göstermeliyiz.
  5. Satın alınan ürünlerin etiket beyanının doğru yazılmış olduğuna, marka, firma bilgilerine, ürünün parti ve seri numaraları ile üretim tarihleri ve son kullanma tarihlerine özellikle dikkat etmeliyiz.
  6. Bir gıda maddesi alırken biyolojik yararlılık sıralamasını unutmamalıyız. Öncelikle o ürünün tazesi, daha sonra dondurulmuşu, konservesi ve en sonunda kurutulmuşu olduğunu bilerek almalıyız.
  7. Et ve tavuk gibi ürünler günlük tüketimden fazla alınıyorsa, porsiyonlar haline getirilip derin dondurucuda muhafaza edilmelidir.
  8. Yapılacak alışverişte et, tavuk, balık, soğuk ve dondurulmuş ürünler en son satın alınmalı, taşıma süresi uzun tutulmamalıdır.

Evrensel'i Takip Et