24 Temmuz 2018 23:00

Özİplik-İş'te seçim yolsuzluğu iddiası: İşçiden habersiz delege seçimi

Öz İplik-İş Genel Eğitim Sekreteri Kemal Sönmez, delege seçimlerinin kanunsuz yapıldığını ve yönetimin sendikadan şahsi fayda sağladığını iddia etti.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikasında yolsuzluk ve kanunsuz yapılan işlemler tartışmasına her gün bir yenisi ekleniyor. Son olarak delege seçimlerinde kanunsuz işlemler yapıldığı iddia edildi. Önümüzdeki genel kurulda genel başkan adayı olacağını açıklayan Öz İplik-İş Genel Eğitim Sekreteri Kemal Sönmez, mevcut yönetimin delege seçimlerini yangından mal kaçırırcasına yaptığını, işçilerden habersiz yönetime yakın kişileri delege olarak atadığını, panolar önünde resimler çekerek resmi prosedürleri yerine getirmiş gibi gösterdiğini söyledi. İddiaları sorduğumuz Öz İplik-İş Genel Merkez Yönetimi ise suçlamaları kabul etmedi.

Sendikadaki yolsuzlukları kamuoyuyla paylaştığı için Öz İplik-İş Genel Merkezi tarafından disipline sevk edilerek görevinden uzaklaştırılan ve Ankara 18’inci İş Mahkemesinde açtığı dava ile görevine geri dönen Genel Eğitim Sekreteri Kemal Sönmez, yeni iddialarda bulundu.

KİMSENİN HABERİ OLMASIN YOKSA...

Bütün bölgelerde delege seçimlerinde kanunsuz işlemler yapıldığını söyleyen Sönmez “Yönetim olarak karar alıyor ve işyerlerinde ilan edilmiş gibi gösteriyorlar. Askıda iki gün kalmış gibi tutanaklar tutuyorlar. Bir de panoların önünde resim çekerek resmi prosedürleri yerine getirmiş gibi yapıyorlar. Ancak bundan kesinlikle işçinin haberi olmuyor. Delege müracaatı seçilen delege sayısından fazla olmadığı için seçime gerek kalmadan kendi yazdıkları kişileri delege seçiyorlar. O delegeleri de “Bunlardan kimsenin haberi olmasın yoksa işinizden olursunuz” diyerek tehdit ediyorlar” diye konuştu.

“Bölgelerde yangından mal kaçırır gibi delege seçimleri yapıyorlar” diyen Sönmez şöyle devam etti: Bölgelerde seçim yapmadan, sandık kurdurmadan, işçileri personel müdürlerinin odasına çağırarak ‘Siz delegesiniz’ diyorlar. Bizim seçimi kazanacağımızı anlayınca bu yola başvurdular. Tüm bölgelerde şöyle bir yapı var; 18 şubenin 6’sı şube, 12’si ise atamalı il başkanlığı ve bölge başkanlığı. Delege yazılmak istemeyenleri delege yazıyorlar, yani sıkıştılar. 2011 genel kurulunda Mehmet Avşar rakibimizdi. Kahramanmaraş’ta Arsan tekstil var. Genel Başkan Murat İnanç işverenle birebir görüşüp pazarlık yapmış. İşvenle görüşüp oradaki 10 tane üst kurul delegesini getirtmemiş. 10 delege gelmeyince biz 3 oy farkla kazandık. Ben bunu genel kuruldan sonra öğrendim. Murat İnanç bunun karşılığında 250 civarı üyenin olduğu Arsan Tekstili feda etmiş. Yetki başvurusu yapmayarak sendika yetkisinin düşmesini sağlamış. Şu an o fabrikada sendika yok. Murat İnanç, bunları ağzından kaçırdı yanımızda.

'SEÇİMİ POLİSTEN ÖĞRENDİM'

Delege seçimlerinin yapıldığından Karabük’teki bir polis memuru sayesinde haberdar olduğunu söyleyen Sönmez, “Ben oralarda örgütlenme yaptığım için bütün polisler tanıyor beni. Güvenlik şubeden bir polis memuru beni arayarak ‘Başkan 9’unda burada Karabük’te seçim yapacağınızı söylemişsiniz. Yazı gelmiş bize, gittik fabrikaya seçim falan yoktu’ dedi. Yönetim kurulu üyesiyim, benim de haberim yok. İşçilere sordum, onların da haberi yok. İşçiler ‘Biz panolarda kesinlikle öyle bir şey görmedik’ dedi. Bunun üzerine ben İŞKUR Müdürlüğüne, Yüksek Seçim Kuruluna ve savcılığa suç duyurusunda bulundum, ‘Benim ve işçilerin haberi olmadan seçim yapılıyor’ diye. Bunun üzerine seçimi iptal etmişler, ileri bir tarihe karar almışlar. Genel Sekreter Rafi Ay ise polise ‘Yeterli sayıda delege başvurusu olmadığı için seçimi iptal ettik’ demiş. Tabii işçinin haberi olmazsa, kendi adamlarına da söylüyorlar kimse aday olmak istemiyor. Çünkü hiç kimse bunları istemiyor. İşçilerin birini delege yazamadılar. Sakarya’da neden eksik delege ile seçim yapıldı? Müracaatlar eksik oldu. Aydın Tekstilde 37 delege olması gerekirken 26 müracaat olmuş. Seçim yapmadan onları delege yaptılar. Şube genel kurulunda salt çoğunluğu sağlayacak delege varsa yeterli dediler” dedi.  

'ÖNÜMÜ KESMEK İÇİN GÖREVİM DEĞİŞTİRİLDİ'

“Önümü kesmek için görev alanımı değiştirdiler” diyen Öz İplik-İş Genel Eğitim Sekreteri Kemal Sönmez şöyle devam etti: Ben mahkemeyle kazanıp geri döndüğümde yönetim kurulu toplantılarına 7 ay boyunca hiç davet edilmedim, bazı kararlara şerh düşeceğim için yönetim kurulu defteri gösterilmedi. Daha sonra delege seçimlerinin usule uygun yapılmasına ilişkin karar defterini imzalattırdıktan sonra yaptıkları bir toplantıya beni de davet ettiler. 1 buçuk dakika sürdü. Beni genel teşkilatlandırma sekreterliğinden alarak yerime Mehmet Kaplan’ı aldıklarını söyleyip onun görevi olan genel eğitim sekreterliğini de bana verdiklerini söylediler. Ben de kabul etmeyip şerh koydum. Ancak daha sonra siteden gördüm ki Engin Doğan’ı genel teşkilatlandırma sekreteri, Mehmet Kaplanı genel mali sekreter, beni de genel eğitim sekreteri yapmışlar. İşte tam da usulsüzlükler bundan sonra başladı. Bunun amacı delege seçimlerine katılmamı engellemek, işçilerle görüşmemin önümü kesmek. Daha önce bir yere gidildiğinde hiçbir karar alınmazdı. Herkes kafasına göre çeker gider, harç giderlerini yazar, gelir o parayı alırdı. Şimdi kendileri nereye gitmek istiyorsa karar alıyorlar. Benim kendi işyerlerime gidişim işçi arkadaşların daveti olduğu halde ‘Genel yönetim kurulunun kararı yok’ denerek engelleniyor. Harç giderlerimi de ödemiyorlar. Bunların hepsini ben cebimden ödüyorum görevde olmama rağmen.

‘SENDİKADA SALTANATLIK KURDULAR’

Çorlu’da daha önce bölge başkanlığına getirilen Genel Sekreter Rafi Ay’ın eniştesi Mehmet Çakır’ın delege seçimlerinden şube sekreteri yapıldığını ve Rafi Ay’ın da Çorlu şubeye başkan yapıldığını belirten Öz İplik-İş Genel Eğitim Sekreteri Kemal Sönmez, “Akyazı’da usulsüz delege seçimleriyle, oldubittiye getirerek Genel Mali Sekreter Engin Doğan’ın kardeşi Mustafa Doğan’ı şube başkanı yaptılar. Bu arkadaş aynı zamanda Disiplin Kurulu başkanıydı. Beni uzaklaştırdığı için ona verilmiş bir ödül. Sendikada saltanat kurdular. Rafi Ay önce amcasının damadı Mehmet Çakır’ı Çorlu’daki bir fabrikaya giriş yaptırıyor. 1 ay çalıştı gibi gösteriyor. Oradan Öz İplik-İş Çorlu Başkanı yapıyor. Aşağı yukarı 2 yıl sonra da orayı şubeleştiriyor. Bu sefer kendisi oraya aday oluyor. Ardından aynı Mehmet Çakır’ı şube sekreteri yapıyor. Yazdıkları delegelerin hepsi kendisine yakın işçiler. Karı kocayı yazmışlar, Engin Doğan’ın akrabalarını yazmışlar. Çoğunun soy isimleri aynı zaten. Böyle hileli oyunlar yapıyorlar” diye konuştu.

DÜĞÜN, CENAZE MASRAFLARI SENDİKADAN

Öz İplik-İş Genel Eğitim Sekreteri Kemal Sönmez, daha önce savcılığa verdiği ifadede sendikada yolsuzluk yapıldığını dile getirmişti.

Bunun üzerine görevden alınan Sönmez’in ifadeleri arasında “Öz İplik-İş Sendikası Eski Genel Başkanı Yusuf Engin’e, istifa etmesi durumunda 100 bin lira verilmesi, bu yolsuzlukları mahkemeye taşıyan sendikacıların çeşitli yollarla susturulması, sendika başkanının cenaze masraflarının ve çocuklarının düğün masraflarının sendikanın kasasından karşılanması” gibi iddialar bulunuyor.

ÖZ İPLİK-İŞ MERKEZİ İDDİALARI KABUL ETMEDİ

İddiaları sorduğumuz Öz İplik-İş Genel Merkez Yönetimi “Bahsi geçen iddialar sendikamız ile uyuşmazlık içinde olan bir şahsın iddialarıdır ve gerçek dışıdır” dedi. “Söz konusu iddia sahibinin genel teşkilatlanma sekreterliği görevinde iken delege seçimleri nasıl yapılıyorsa, şu anda da delege seçimleri aynı şekilde yapılmaktadır” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: İddia sahibinin delege seçimlerine ilişkin kararda imzası bulunmakla beraber kendi imzasını inkar etmektedir. Açıkçası bu gerçek dışı beyanlar kullanılarak sendikamıza hep aynı yayın kuruluşlarının saldırıyor olmasının nedenini ideolojik olarak görüyoruz. Böyle bir saldırıyı ne gazetecilikle, ne işçi hareketi, ne de sendikacılıkla açıklayabilirsiniz. Belirttiğimiz gibi adı geçen kişinin kamuoyuna yaydığı delege seçimleriyle ilgili iddialar tümüyle gerçek dışıdır. Sendikamıza ve camiamıza ön yargılardan kaynaklı ideolojik saldırıyı reddediyoruz ve buna karşı mücadele edeceğiz. Bu saldırının bir diğer ayağını yürüten kesimler, açıkça söylemek gerekirse; ideolojik söylemle kullanılmaya müsait yayın organlarına nüfuz etmeye çalışmakta, Öz İplik İş’in üye sayısını artırmasından rahatsız olan bu örgütler sendikal rekabete çamur bulaştırmaktadır. Her durumda, sendikamız saldırı altındadır ve bu saldırı sırf işçi hakkı savunuculuğu, sendikacılığı kendilerinin yapabildiği zannı içindeki ideolojik körlük içinde olanların kullanılmasına kadar varmıştır. Biz işçiyiz... Biz sendikayız. Öz İplik-İş bu tür haberlere karşı yasal haklarını kullanacaktır.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

EMEP'ten Aygün Alüminyum işçilerine dayanışma ziyareti

SONRAKİ HABER

Samsun'dan sonra Hatay'da da angus firar etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa