25 Temmuz 2018 08:40

Tekeller, Mandalya Körfezi'nde hile yoluyla balık avlıyor

Bodrum Mandalya Körfezi'nde bulunan çok sayıda balık çiftliğinin neden olduğu kirlilik, çevre sakinlerini ve turistleri tedirgin ediyor.

Fotoğraf: Mehmet Candan/DHA

Paylaş

Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Bodrum’un en bakir yerlerinden biri konumundaki Mandalya Körfezi, balık çiftliklerinin istilası altında. Cennet koyun hemen yakınında bulunan çok sayıda balık çiftliğinin neden olduğu kirlilik, çevre sakinlerini ve turistleri tedirgin ediyor. Bodrum Çevre Platformu Kurucusu Avukat Remzi Kazmaz, yeni Çevre Kanunu’na göre, ‘ÇED olumlu’ raporu almaları gereken balık çiftliği sahiplerinin nasıl denetimden kurtulduklarını da anlattı. Kazmaz, firmaların birden çok şirket kurup üretimlerini belli sınırın altında gösterdiklerini belirtti.

Muğla’nın Bodrum ve Milas ile Aydın’ın Didim ilçesi sınırları içersinde kalan Mandalya Körfezi’ndeki balık çiftlikleri, 12 yıl önce kurulu bulundukları sahillerden yaklaşık 1-1.5 mil uzağa taşındı. Ancak Bodrum’un Gündoğan, Göltürkbükü, Güvencinlik, Milas’ın Boğaziçi, Kıyıkışlacık Mahalleleri açıklarına taşınan balık çiftliklerinden zaman zaman ters akıntı ve rüzgarın da etkisiyle gelen atık maddeler, sahiller, plajlar ve turistik koylarda tedirginlik yarattı. Bodrum Çevre Platformu Kurucu Başkanı Avukat Remzi Kazmaz, balık çiftliklerinin neden oldukları kirliliğe dikkat çekerken yasadaki boşluklardan yararlanarak denetimden nasıl kurtulduklarını anlattı.  

BÜYÜK TEKELLER KAZANIYOR

Remzi Kazmaz, Bodrum ve Mandalya Körfezi’nde küçük balıkçıların bir araya gelerek büyük sektör haline dönüştüklerini ve geçmiş yıllarda denizi kirlettikleri için bakanlık tarafından denizin açıklarına gönderildiklerini anlattı. Balık çiftliklerinin kurulması ve balık üretiminin artmasıyla Türkiye ile Bodrum’a önemli ölçüde maddi kazanç sağlandığına dikkat çeken Remzi Kazmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada büyük ve uluslararası firmalar var. Mandalya Körfezi şu anda çiftlik balıkçıları tarafından müthiş bir şekilde kirletiliyor. Birçoğunun ruhsatı yok. Ruhsatsız kurulan çiftlik balıkçıları orada kullanmış oldukları balık yemleri, dezenfekte ilaçlarla beraber denizin ekosistemini bozmakta. Bunlarını denetimi yapılamamakta. Bunların denetimleri kesinlikle yapılmalı. GDO’lu yemler verilmemeli. Çabuk büyüyecek diye bu yemler farklı bir şekilde balıklara verilmekte. Bu yemler aynı zamanda deniz ekosistemine de yararlı değil, zararlı. Bu denetlenmediği sürece bizim balık sektöründeki gelişme sadece büyük tekellerin kazandığı paradan ibaret olur.”

Bodrum’a deniz için gelenlerin artık Mandalya Körfezi’nde yüzmekten kaçındığını söyleyen Kazmaz, “Bir zamanlar 6 tane mavi bayraklı sahilimizin biri kısmı oradaydı, ama öyle mavi bayraklı kıyılarımız kalmadı” dedi.

‘TÜKETİCİLER BALIĞINI YİYOR AMA NE YEDİĞİNİ BİLMİYOR’

Balık çiftliklerinin mutlaka ÇED raporu almaları gerektiğini söyleyen Remzi Kazmaz, firmaların bundan kurtulmak için çeşitli yollar bulduklarını dile getirdi. Kazmaz, “Asıl karşı çıktığımız olay şu; Mandalya Körfezi’nde eğer yılda bin ton balığın üzerinde üretim yapılıyorsa, bunların ÇED raporuna tabii olması lazım. Yani bu bin ton balık çevreye etki ediyor mu, etmiyor mu? Ediyorsa bunun önlemleri alınmalı, bin ton aşağıya çekilmeli veya kurulacak olan çiftlikler daha modern olmalı. GDO’lu ürün kullanılmamalı ve buralarda kullanılan ilaçlar denetlenmeli. Eğer bin tonun üzerine çıkılıyorsa, buralarda kesinlikle bir kısıtlamaya gidilmeli. Çünkü bin tonun üzerine çıktığı zaman körfezde bu olayın denizin ekosistemine, hayvanlara, doğaya, denize zararları var. Kurulacak olan çiftlikler kesinlikle ÇED raporu almalı. ÇED raporu almayan birçok çiftlik var, ama ruhsat almışlar. Daha önce bakanlık tarafından verilen ruhsatlarla çalışan bu çiftlikler, şu anda bin tonun üzerinde üretim yaptıklarından dolayı ÇED raporuna tabidirler. Ancak şu ana kadar açılan bir dava olmadığı için, şu anda herkes halinden memnun. Balıkçılar balığını üretiyor. Bir taraftan tüketiciler balığını yiyor, ama ne yediğini bilmiyor.”

‘ÇED gereklidir’ raporu alması gereken balıkçıların bundan kurtulmak için kullandıkları yöntemleri de tek tek anlatan Remzi Kazmaz, “Üretim denetimini şöyle aşıyorlar; Aynı körfezde ya da Mandalya Körfezi’nde bir firmayla ait 5- 6 tane şirket kurarsanız, bu şirketlerin hepsine de 500 ton 600 ton verirseniz, bin tonu aşmamış gibi görünürsünüz. Böylelikle denetimden uzak üretim yaparsınız. Aslında bu firmaların üretimi 10 bin tona yaklaşıyor. 10 bin ton aynı firmaya ait, ancak hiçbiri ÇED raporu almadan üretimine devam ediyor” diye konuştu. (Bodrum/DHA) 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Diyarbakır ve Mardin'de 10 bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi

SONRAKİ HABER

Kurkut'un ölümüne dair 72 polise soruşturma açılmasına izin verilmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa