25 Temmuz 2018 14:37
/
Güncelleme: 26 Temmuz 2018 13:54

Jeotermale karşı çıkan köylüler alıkoydukları kişileri serbest bıraktı

Özer AKDEMİR
İzmir

Tire Başköylüler tarım alanlarının ortasına yapılmak istenen jeotermal enerji santraline (JES) karşı direniyorlar. İncir ve zeytinle geçinen yöre köylüleri JES'lerin tıpkı Aydın'da olduğu gibi ürünlerine zarar vereceğinden endişe ediyorlar. Dün (Çarşamba) bine yakın köylü JES'lere karşı köy meydanında eylem yaptı.

Başköylüler dün gerçekleştirdikleri eylemin ardından bugün de inceleme yapmak gelen 3-4 kişilik bir grubu köye sokmadılar. "Mal Müdürlüğünden geldik, alanda çalışma var mı yok mu bakacağız" diyen 3-4 kişilik grubun etrafını çeviren yüzlerce köylü, bu kişileri alıkoydular. Telefonla konuştuğumuz köylülerden Sami Şengün,  köye bir kilometre yakında, mezarlığın altında bir araçla gelen kişilerin köylüler tarafından çevrildiğini belirterek, "Mal müdürlüğünden geldiklerini söylemişler ama ellerindeki dosyalara baktığımızda bütün sayfalarda Pozitif Enerji şirketinin isminin olduğunu gördük. Köylüler şu anda infial halinde. Bu kişileri kaymakam gelmeden bırakmak istemiyorlar. Kaymakam ve yardımcısı Tire dışında imiş. Jandarma geldi, şu an köylüleri ikna etmeye çalışıyor. Bize açıkça yalan söylüyorlar. Mal Müdürlüğü ve diğer yetkililer de şirketle işbirliği içindeler. Köylüler, özellikle kadınlar çok kararlılar" dedi.

Öğle saatlerinde köye gelen Mal Müdürü alıkonulan üç kişinin kendi çalışanları olduğunu söyledi. Bunun üzerine köylüler alıkoydukları kişileri serbest bıraktı. Mal Müdürünün açıklamalarının kendilerini tatmin etmediğini ifade eden köylüler, yine de kimsenin burnunun kanamaması için alıkonulanları bıraktıklarını ama köylerini JES şirketine karşı korumakta da bir o kadar kararlı olduklarını söylediler.

BİNE YAKIN KÖYLÜ EYLEM YAPTI

Başköylülerin köy meydanında Çarşamba günü yaptıkları eyleme başta köylü kadınlar olmak üzere genç yaşlı, çocuklarıyla geniş bir katılım oldu. Civar köylerden ve Tire'den  de katılımlarla sayıları 1000'e yaklaşan vatandaşlar, JES'leri istemediklerini dile getirdiler. Köy meydanının birçok yerine ve köyün girişine jeotermale hayır pankartları asıldığı görülürken etkinlik boyunca JES karşıtı dövizler taşındı. "Başköy'de zehir istemiyoruz", "İnadına üreteceğiz", "Devlet bize sahip çık", "Zeytin incir canımız jeotermal düşmanımız" gibi dövizler dikkat çekerken, yüzlerce köylü "Başköy'e zehir istemiyoruz" sloganları attılar.

DEVLET YANIMIZDA OLSUN

Köy Meydanında gerçekleştirilen eylemde konuşan Sami Şengün adlı köylü, incir sezonu geldiğini, taze incirlerin pazarlarda yerlerini almaya başladığını belirterek, "İncir en önemli tarım ürünlerimizden birisidir. Dünyanın en önemli incir üretim havzaları olan Büyük Menderes ve Küçük Menderes Havzaları JES tehdidi altındadır" dedi. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak gösterilen jeotermallerin en stratejik ürünlerden birisi olan incir üzerinde ciddi zararlara yol açtığını belirten Şengün, "Germencikten Buharkente kadar olan incir bahçelerinde kuruma, meyve kalitesinde düşme gibi ciddi hasarlar gözlenmektedir. Bu dağları taşları incir bahçesine çevirirken devletten hiçbir destek istemedik. Dişimiz, tırnağımızla çalışarak bu bahçeleri ortaya çıkardık. Şimdi devletten bu bahçelerimizin yok olmasına izin verilmesin istiyoruz. Bizler bir şirketin kasası dolsun diye aşımıza ekmeğimize dokundurtmayacağız" diye konuştu.

JEOTERMAL İNCİRİ BİTİRİYOR

Jeotermallerin zeytin ve incir üzerindeki etkilerini anlatan Ziraat Yüksek Mühendisi Hatice Zeybek, JES'lerin zararlarının sadece incirde değil bütün tarımsal ürünlerde gözlenmeye başlandığını belirterek, "İncir ithal etmediğimiz birkaç üründen birisi. Büyük Menderes'de başımıza gelen felaketin Tire'nin 7-8 köyünde de başımıza gelmesini istemediğimizden JES'lere hayır diyoruz. Enerji önemli evet ama tarım daha da önemli ve siyaset üstüdür" dedi.

Tire Ziraat Odası Başkanı Halil İbişoğlu: Bu bölgede 7500 üretici 20 bin dekar alanda incir üretimi yapıyor. Tire'de yıllık ortalama 8-10 bin ton incir üretiliyor. bu incirin %85'i ihraç ediliyor. Böyle bir ürün hiçbir ülkede yetişmiyor. Onun için incirimize sahip çıkacağız. Torağın kirlenmemesi, ağaçlarımızın kurumaması, insanımızın hasta olmaması için JES'lere hayır diyoruz".

İNCİR BİZİM ÇOCUĞUMUZ GİBİ

Eylem'de birçok köylü de söz alarak görüşlerini dile getirdiler. Seçim zamanı siyasetçilerin köylerine gelip oy istediklerini belirten köyüler, "Bize, arkanızdayız, diyen partileri şimdi desteğe bekliyoruz" diye konuştular. Köylü kadınlar çocukları gibi emek verip baktıkları incirlerin tek geçim kaynakları olduklarını belirterek, "Kim 20 yaşındaki çocuğunun yok edilmesine göz yumar. İncir olmazsa biz nereye gidelim" diye konuştular.

Köyün gençleri de incirin kıt geliriyle büyüyüp, okuduklarını belirterek, "İncirin geliriyle zar zor okuyan gençlerin elinden bu olanak alınmasın" dediler.

Başköylülere destek için gelenlerden komşu Ortaköy'lü Veli Balcı'da JES'lerin bölgedeki bütün köylerin sonu olacağını belirterek, "O yüzden civardaki bütün köyler birlikte direnmek zorundayız. Birlik olursak köylerimize giremez, incirimizi yok edemezler" dedi.

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel


Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et