'Son dakika OHAL kalktı!'
Genç Hayat'ın 314. Sayısının Rota'sı
Kaynak: Max Pixel
Geçtiğimiz sayımızdan bugüne bu son dakika haber başlığı birçoğumuzun dikkatini çekmiştir. Ancak dergimizi ve evrensel gazetesini takip eden birçok genç arkadaşımız haberin alt başlığını da tahmin etmiştir. OHAL kalksa da yerine geçirilmeye çalışılan bir yasa tasarısı hazır. Halkın, işçilerin, gençlerin OHAL’den rahatsızlık duymasına sebep olan birçok uygulama kalıcı hale getiriliyor. KHK dendiğinde ilk akla gelen ihraçlar yeni bir komisyonla devam etmeye hazırlanıyor. Anlayacağınız tek adam rejimi inşa etmek için kullanılan OHAL kalıcı hale getirilip rejimi yönetmeyi kolaylaştırması amaçlanıyor.
PATRONLAR KABİNESİ
OHAL’i rejimi sürdürmenin bir aracı olarak kullandıklarını söylemiştik; bu durumda bahsedilen yasa tasarısı bu işlevi görecektir. Tabii ilerleyen süreçlerde bu minvalde yeni yasa tasarılarıyla da karşı karşıya geleceğimiz ortada. Tek adam rejiminin inşa sürecine ve nasıl bir Türkiye’nin bizi beklediğine dair diğer ipuçları da Bakanlar Kurulu’nda bulunabilir. 8’inin doğrudan patron olduğu devletin tarafının bundan sonra gizlenmeksizin hangi sınıftan yana olduğu kabineden görülüyor. Birçok seçim anketinde gençlerin en çok eğitim sisteminden ve ekonomiden memnuniyetsizliklerinden kaynaklı AKP’ye oy vermediği açıklanmıştı. Bu kabine ise gençlerin isteklerini ve taleplerini karşılamaya ne kadar uzak olduğunu daha ilk açıklamalarıyla gösterdi. Sistemi kastederek tuzluğu değil masayı değiştirmekten bahseden ancak buraya dair somut herhangi bir şey söylememiş bir Milli Eğitim Bakanı ekonomi101 kitabı sipariş eden ve dalga konusu haline gelmiş bir Ekonomi Bakanı. Yeni oluşturulmuş kabine gençlerin bir nebze olsun rahatlamasını bırakalım daha da sıkışacağı bir döneme işaret ediyor. Liseler için yap-boz tahtasına dönmüş bir eğitim sistemi ve genç kuşaklarda bıraktığı hasar uzun süre telafi edilecek gibi görünmüyor.
NASIL 'BAŞKA BİR GELECEK'?
Üniversitelerde ise tek adam rejiminin yansıması, bir yönetim biçimi nüvelerini dönem içerisinde göstermişti. Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ ‘de yaşananalar bundan sonraki süreçte üniversiteleri bekleyenlerin göstergesi. Ekonomideki çatlaklar da vaatler ve gerçek dışı açıklamalar düşünüldüğünde uzun süre bizleri sıkıştıracak gibi gözüküyor. Bir yanda artan işsizlik oranları, bir yanda harçlık çıkarmak için ucuza, sigortasız çalışan gençler, diğer yanda çalışma koşulları ağırlaşan bunun yanında yaşama koşulları da gittikçe zorlaşan işçiler. Bahsettiklerimiz iç karartıcı gibi gözüküyor olabilir ancak kabine, yasa tasarıları bu tabloya oldukça uygun gözüküyor. Biliyoruzki birçok genç arkadaşımız bu durumdan rahatsız ve gelecek konusunda benzer öngörülere sahip. Bizlere her gün anlatılan bireysel kurtuluş hikayeleri ile başka bir gelecek mümkünmüş gibi gösterilmeye çalışılsa da, yaşanan tablo gerçeğin bundan çok uzak olduğunu gösteriyor. Başka bir gelecek kavramı ise hepimizin üzerine düşündüğü bir kavram. Zaman zaman başka bir gelecek ancak başka bir ülkede başka bir coğrafyada mümkünmüş başka türlüsü imkansızmış gibi gelse de“kendi memleketimizde neden istediğimiz yaşam ve gelecek koşullarını sağlama olanağımız olmasın?” diye sormalıyız. Çünkü bu olanaklar o kadar da uzak değil.
BİR ARAYA GELMEK DAHA DA ÖNEMLİ
Baskı politikaları her dönem sermayenin yönetemediğini anladığında başvurduğu bir yöntem. Elbette bu politikalar karşısında yükselmiş mücadeleler ve kazanımlar birçok ülkede yaşanmıştır. Aynı şekilde biz gençlerin taleplerinin ilerleyen günlerde kendiliğinden gerçekleşmeyeceği çok açıktır. Bu durumda kendi geleceğimiz ve elbette bununla beraber memleketin geleceği için bir şeyler yapmak her geçen gün elzem hale geliyor. Gençliğin büyük bir kesimim bunu tek başına yapamayacağının da farkında özellikle de birlikteliğin gücünü yaşamış gençlik kesimleri. Önümüzdeki günlerde biz gençlerin hayatına müdahalenin artacağından söz etmiştik ancak bunun karşında gençlerinde özgün biçimlerde kendi taleplerini duyurmak için uğraşacağını da söyleyebiliriz. Bir araya gelmek her zamankinden daha büyük bir ihtiyaç haline geliyor. Kapitalizmin keskinleşen çelişkileri çok geniş bir gençlik kesimini kapsıyor bu da mücadelenin geniş gençlik kesimlerine yayılmasının bir olanağı aslında. Bundan sonraki süreçte üniversitelerde liselerde, atölyelerde ve fabrikalarda gençler süreci değiştirmek ve kendi gelecekleri için neler yapılabileceğini çokça tartışacaktır. Gençliğin talepleri ise bu tartışmalarda belirleyici olmaya devam edecek gibi görünüyor.