Müfredatta ‘yeni’lenen sorunlar oldu

Özge Ayaz / Tuba Güngör / Sevda Karaca

“4+4+4” eğitim sistemiyle bu yıl okula başlayacak 60 ayını tamamlayan öğrencilere okullarda ilk 3 ay uygulanacak uyum ve hazırlık çalışmalarına ilişkin kitaplar hazırlandı. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan öğrenci çalışma kitapları ve öğretmen kitabı, 12 haftalık süreyi kapsıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, 60-72 aylık çocukların yeni eğitim sistemde sorunla karşılaşamayacaklarını, çağ nüfusunun yüzde 69’una  okul öncesi eğitim sağladıklarını, yeni hazırlanan müfredattaki oyun ve etkinlikler sayesinde çocukların uyum sorunu yaşamayacaklarını söylüyordu. Ancak,  1. sınıflar için hazırlanan kılavuz kitapta sınıf öğretmenlerine “yapın” denilenler, aslında okul öncesinde çocuklara çoktan verilmiş olması gereken eğitimler. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın hazırladığı kitapta öğretmenlere şunlar söyleniyor: Öğrencilere, teneffüsün ders arası olduğunu; oynama, tuvalete gitme, burun silme, su içme, bir şeyler yeme gibi ihtiyaçları karşılamak için gerektiğini; zille başlayıp ve zille bittiğini açıklayın, teneffüs bitiminde sınıflarını bulabilmeleri veya teneffüse çıkmaları için başlangıçta, okul ziliyle eş zamanlı olarak şarkı söyleyin.
Yeni müfredata göre Türkçe dersi, uyum ve hazırlık çalışmaları süresince “görsel okuma, dinleme, sesleri tanıma, ses benzerliği, iletişim kurma, görsel algının geliştirilmesi, dikkat becerilerinin geliştirilmesi, ses farkındalığı ve yazı bilincinin oluşturulması, çizgi çalışmaları gibi becerilerin yapılandırılması”nı kapsayacak.
Hayat Bilgisi dersi kapsamında genel olarak sınıfına ve okuluna uyum; kendini, arkadaşlarını ve okulunu tanıma, sınıf ve okul kurallarını öğrenme, özbakım becerilerini edinme, değerleri tanıma, günlük yaşam becerilerinin yanı sıra, araştırma ve yeni şeyler öğrenme isteğinin kazandırılması gibi becerilerin edinimi sağlanacak.
Etkinliklerin kolaydan zora, basitten karmaşığa, yakından uzağa öğrenme ilkelerine göre tasarlandığı ancak yine de bazılarının öğrencilere kolay, bazılarının ise zorlayıcı gelebileceği belirtilen kılavuz kitapta, bu durumda öğretmenlerin etkinlikleri öğrencilerin gelişim özelliklerine, okul veya sınıfın olanaklarına göre değiştirebileceği belirtiliyor. Kitaba göre, matematik etkinlikleri, hem matematiğin doğal yapısı hem de çocukların gelişim düzeylerine uygun  olarak “oyun” teması dikkate alınarak tasarlandı.


DERS ZiLi ÇALACAK, ORTADA MÜFREDAT YOK

*Beşinci sınıflara sunulacak 15 seçmeli dersten 11’i yeni. Bir kısmının müfredatı hazırlandı. Ancak hala müfredatı, kitabı belli olmayan dersler var, onların da 17 Eylül’e kadar tamamlanacağı söyleniyor.
*Yeni müfredatta bazı derslerin kitabı olurken, bazılarının ise olmayacak. Ders kitabı olmayan dersler içerisinde drama, yazarlık ve yazma becerileri, zeka oyunları gibi dersler bulunuyor.
*Bu yıl sisteme dahil olan derslerden “Hz. Muhammed’in Hayatı” ve  “Kuran-ı Kerim” dersinin de kitabı olmayacak. Bu dersi veren kişiler, isterlerse MEB’in önerdiği eğitim materyallerini kullanacak. İstemezlerse dersi nasıl vermek isterlerse öyle verecekler. Müfredatta “Müslüman bireylerin Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma becerilerini geliştirmek için modern eğitim-öğretim yöntem ve tekniklerinden yararlanılması kaçınılmazdır” deniyor. “Kur’an-ı Kerim okurken hatalı okumaların önlenmesi için” de ezberlenecek ayet ve surelerin, öğrencilere telaffuzu düzgün hafızlardan dinletilecek.

MÜFREDAT YOK AMA ŞARKILAR HAZIR!

TÜBİTAK, oyun ağırlıklı bir programın uygulanacağı birinci dönem müfredatına uygun konular içeren “Öt horozum”, “arkadaşlık”, “okul”, “şekiller”, “Atatürk”, “çubuk kraker”, “duygular” ve “hoşgörü’’ gibi 22 şarkı hazırladı. Hayvanları, vücudu, mevsimleri, okulu tanıtan şarkılar, stüdyoda profesyonel sanatçılar tarafından seslendirildi. TÜBİTAK, 2. dönem müfredatı için şarkı hazırlığını ise sürdürüyor. Ayrıca, ilköğretim öğrencilerine yönelik İngilizce çocuk şarkıları da hazırlanıyor. Birinci dönem için hazırlanan 22 şarkının Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayının ardından internet üzerinden tüm öğretmenlerin kullanıma açılması planlanıyor.


BİR DÖNEMİN FENOMENİ “CİN ALİ” ARTIK YOK

İlköğretimin ünlü karakteri “Cin Ali”nin yerini “Bilge” aldı. Cin Ali ile beraber kullanılan Ayşe, Fatma gibi isimlerin yerine “günümüzde yaygın kullanıldığı için” ‘Emel, Efe, Arda, Ege, Ela gibi isimlerdeki karakterler yer alıyor.
Cin Ali 1968 yılında doğmuştu, yaratıcısı ilkokul öğretmeni Rasim Kaygusuz’du. Okumayı kolay öğretmek amacıyla geliştirilen 10 kitaplık hikaye serisinin başkahramanı, bir kuşağın fenomeniydi. Çocuklar kolay çizebilsin diye çöp adam şeklinde tasarlandı. Tasarımcısı da Selçuk Seğmen’di. Kitapların kahramanı Cin Ali; yaramaz, yerinde duramayan, sürekli sorgulayan, araştıran bir çocuktu. Başında sürekli bir kasketle çizilen Cin Ali’nin giysisi yoktu, gövdesi bir çizgiden ibaretti. 1990’larda ise imaj değiştirdi ve papyonlu, kulağı çiçekli, siyah saçlı, belirgin yüzlü, fiyonklu ayakkabıları olan bir çocuk olarak resmedilmeye başladı. Neden mi? İddia oydu ki “Çöp Adam, çocukların görsel sağlığına aykırıdır”. Milli Eğitim Bakanlığı Cin Ali serisini 2005’te okullardan kaldırdı.


OYNAYACAĞIMIZ OYUN BİLE SAHTE

Birinci sınıfta okula uyum için planlanan 14 haftalık sürede, öğrencilere boyama ve müzik etkinlikleri yaptırılacak, ‘’Kutu Kutu Pense, Çömel Kurtul, Yuvarlanan Toptan Kaç, Salyangoz Oyunu’’ gibi oyunlar oynatılacak. Yeni müfredata göre 3,5 aylık süre boyunca çocuklara yalnızca “a” ve “e“ harfleri ile 1’den 10’a kadar rakamlar öğretilecek. Çocukların ilgisini çekebilmek için de oyun kartları kullanılacak. Kartlarla öğrencilere “7 taş, sek sek” gibi geleneksel oyunların öğretilmesi amaçlandığı söyleniyor. Nisan ayından itibaren de okuma-yazma eğitimine geçilecek. Eğitimcilerse bu müfredatın uygulanamaz olduğunu, göz boyamadan ibaret olduğunu düşünüyor:
Metin Zengi (Öğretmen): Okullar öğrenciye göre düzenlenmiş durumda olmadığı için 1-2-3-4. sınıf öğrencileri öğleden sonra, 5-6-7-8. sınıf öğrencileri öğleden önce aynı sınıflarda ders görecekler, aynı sıraları kullanacaklar. Sınıfımdaki 6-7 yaşındaki çocuklara baktığımda sırada oturarak değil de ayakta yazdıklarını gözlemlemiştim. Çünkü o sıralar uygun değil. Müfredat yayınlandı, daha çok oyun yapacağımız söyleniyor. Biz öğrenci masasının ve sırasının olduğu ortamda nasıl oyun oynatacağız? Çocuklar bu eğitimi ancak onlar için özel hazırlanmış bir ortam olan anaokullarında alabilir. Veliler okula çocuklarını kaydettirdikten sonra sınıflarını bir gezsinler, kendi gözleriyle görsünler. Sınıf mevcutları düşünüldüğünde, bu kadar sıkış tepiş bir sınıfta, bahçelere bile prefabrik sınıflar kurulması planlanırken nasıl oyun oynanacak? Şimdi düşünün biz 45-50 tane öğrenciyi doldurduk sınıfa, sınıf öğretmeni olarak bize gönderilen kılavuz kitaba bakarak ders işleyeceğiz. “5 taş oynat” diyor, “ee alan yok” dediğinde de “kartla oynat” diyorlar. Oyun bile sahte yani! “Oyunla adapte edin” diyorlar, sınıfları geçtim,  bahçe mi kaldı okulda, hepsini prefabrikle dolduracaklarını söylüyorlar. 


PİYASACI, REKABETÇİ, DİNDAR VE KİNDAR

Eğitimin içeriğindeki “dini dozu” arttırma amaçlı “seçmeli dersler” gündemde tutuluyor ama piyasalaşma süreci ve adım adım yapılan değişikliklerle neslin “girişimci, rekabetçi, bireyci” yetiştirilmesi biraz arka planda kalıyor. Oysa bunlar da en az “dindar ve kindar nesil” kadar önemli.

Erkan Aydoğanoğlu (Eğitim Sen Eğitim Uzmanı):
“4+4+4 ile hazırlanan 1. sınıf müfredatı içerik itibariyle okulöncesi eğitime uygun olarak hazırlandı. Bu durum, okul öncesi çağdaki çocukları zorla ilkokula aldıklarının ispatı. Bakanlığın önceliği Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in Hayatı olduğu için, bu derslerin müfredatı kısa süre içinde tamamlandı. Diğer müfredata ilişkin şimdilik değişiklik yok. 4+4+4 ile yapılacak değişikliklerle, 2005 yılındaki köklü değişikliklere uygun olarak “piyasa odaklı eğitim” anlayışı hedefleniyor. 2005 değişiklikleri ile “piyasa, girişimcilik, rekabet, performans, kalite, yenilikçilik” gibi kavramlar ders kitaplarına girmişti. Okullarda “girişimcilik haftası” etkinlikleri bile yapılmaya başlandı. Bakan 4+4+4’ü savunurken; eğitim sistemini esnekleştirdiklerini, çocuklarımızın dünyayla rekabet edebileceği bilgi ve yetenekler doğrultusunda yetiştirileceğini iddia etti. Oysa eğitim programlarının uygulanmasında piyasasının istekleri değil, toplumun gereksinimleri dikkate alınmalı. Çocuklara, bireysel değerlerin (kavrama, beceri geliştirme vb.) yanı sıra, toplumsal değerlerin (eşitlik, dayanışma, adalet, paylaşım, birlikte iş yapma vb.) benimsetilmesi ve müfredatın da buna uygun olarak hazırlanması gerekir.”


SBS VE YGS MUALLAKTA

Seneye 8. sınıftan mezun olanlar SBS’ye girecek mi yoksa karne puanlarıyla mı okullara yerleştirilecekler?

Ömer Dinçer (Milli Eğitim Bakanı): “SBS imtihanlarını çocuklarımızın seçildiği ve sıralandığı, en başarılı olandan en başarısız olana doğru listelendiği bir imtihan olmaktan çıkaracağız ve ortaöğretime, çocukların sınavla ve kazanarak gittikleri sistemi ortadan kaldıracağız. Çocukların kendi almak istedikleri eğitimi bulundukları yere en yakın liselerden alabilecek şekilde yeni bir hazırlık yapıyoruz. Bu 3 yıllık, 4 yıllık bir stratejik plan. Hazırlıklarımızı buna göre yürütüyoruz. Biliyorsunuz YGS’yi yılda bir kere yapıyoruz, yaklaşık 1 milyon 800 bine yakın öğrencimiz imtihana giriyor. Tüm öğrenciler hayatlarını neredeyse buna endeksliyorlar. Biz toplumu bundan kurtarmak, bu gerginlikten de azade etmek için YGS imtihanını da yılda birkaç kez yapacağız. Tıpkı TOEFL imtihanında olduğu gibi öğrenci kendisi randevu alacak girmek istediği zaman, ona özgü sorular soracağız ve bu sınavda başarılı olamazsa yıl içinde yine tekrar başka bir sınava girme şansı olacak, hangi imtihandan daha fazla puan alırsa onu kullanabilecek.”


Hz. Muhammed’in Hayatı dersinin konuları:
GÜZELLİĞİN ÖLÇÜTÜ, İFFETİN DEĞERİ, EVLİLİĞİN ÖNEMİ


Yeni eğitim sisteminde en çok tartışılan konulardan olan “Hz. Muhammed’in Hayatı ve Kur’an-ı Kerim dersleri”nin nasıl işleneceğine ilişkin de müfredat hazır. Ders, 5. sınıfta ‘’Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım’’ ünitesiyle başlayacak ve her bir sınıfta ‘’Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım’’ ve ‘’Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma’’ üniteleri ele alınacak.
* 9. sınıfta bu derste“Güzellik ve Güzelleşme” konusu ele alınırken Hz. Muhammed’in kadın ve erkeklerin, güzellik ve güzelleşme konusunda dikkat etmeleri gereken ölçülerle ilgili tavsiyelerinden örnekler verilecek. “İffetin değeri” konusunda iffetin insan onuru açısından değerini ifade eden söz ve davranışlarından örnekler verecek. Evlilik dışı ilişkilerin bireysel ve toplumsal hayata verdiği zararları anlatılacak.
* 10. sınıfta verilen dersin amacı konusunda açıklanan müfredatta ifade edilenler ise şunlar:  “Öğrenciler sınırsız ve sorumsuzca bir özgürlük anlayışı olmadığını fark edecek”.
“Öğrenciler, söz ve davranışlarından örneklerle Hz. Muhammed’in kadın-erkek arasında saygın ve seviyeli bir ilişki için tavsiyelerini kavrayacak.
* 11. sınıfta öğrenciler Hz. Muhammed’in hadislerini öğrenecek ve “İşçi önemine verdiği değeri” işleyecek. Öğrenciler 11. sınıfta peygamberin “sorumluluklarını bilen bir eş olduğu” konusunu da işleyecek ve “Söz ve davranışlarından yola çıkarak sorumlu bir eşin özelliklerini” açıklayacak.
* Öğrenciler Hz. Muhammed’in Hayatı dersinin 12. sınıfında ise “Evlenip yuva kurmanın önemini” kavrayacak. Öğrenciler “Savaş ve barış” konusu ele alınırken de Hz. Muhammed’in din adamlarına, mabetlere dokunmama; kadınları, yaşlıları öldürmeme; savaş esirlerine iyi muamele etme gibi konulardaki söz ve davranışlarını okuyacak.


GÜNÜN İSTATİSTİĞİ

Türkiye’deki aileler çocuklarının eğitimi için ortalama bir OECD ailesine göre gelirleriyle kıyaslandığında iki kat daha fazla para harcıyor.
Macaristan ve Türkiye ortaöğretime 4 bin dolar veriyor ama Türkiye’de öğrenci Macaristan’dakinden iki okul yılı gerisinde…


GÜNÜN GEYİĞİ

Milli Eğitim Bakanlığı: “Öğretmenliği yeniden kutsal bir meslek haline getirmek için her öğretmene bir muska yazdıracağız”

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et