İhraca ‘eski hükümlü’ onayı
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, Mürsel Bahtiyar'ın KHK ile ihracını 'eski hükümlü' kadrosundan işe alınması nedeniyle yerinde buldu.
Mürsel Bahtiyar (Fotoğraf. Salih Yeşil)
Salih YEŞİL
Diyarbakır
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu, “eski hükümlü kadrosundan” işe alınan Mürsel Bahtiyar'ın kamu kurumundan KHK ile ihraç edilmesini, “eski hükümlü” olması nedeniyle yerinde buldu. Av. Özkan Tomar ise, kanuni zorunluluğun KHK ile alt edildiğini söyledi.
Kamu kurum ve kuruluşlarından ihraç edilenlerin işe dönüş taleplerini incelemek için kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, eski hükümlü kadrosundan Çınar Belediyesinde daimi işçi kadrosundan işe alınan ve 22 Kasım 2016’da çıkarılan 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname yle (KHK) görevinden ihraç edilen Mürsel Bahtiyar’ın işe dönüş talebini “eski hükümlü” olduğu gerekçesiyle reddetti.
Komisyon, başvurucunun işe dönüş talebini, “eski hükümlü” olması, geçmişte KHK’yle kapatılan Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu üyeliğinin bulunması, Diyarbakır Valiliğinin kamu görevinden çıkarılması teklifi ve istihbarat bilgisini dayanak göstererek, oy birliği ile reddetti.
Kararda, “Başvurunun değerlendirilmesi” başlığı adı altında, eski hükümlü kadrosundan işe alınan Bahtiyar’ın hüküm giymesinin “PKK/KCK ile irtibat ve iltisağına delalet ettiğinin” işaret edilerek, elde edilen diğer bilgi, belge tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde söz konusuyla irtibatını ortaya koyduğuna vurgu yapılarak, “Başvurucunun talebi yerinde görülmeyerek, 7075 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi uyarınca başvurunun reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.” denildi.
‘İŞE ALINMA VE İHRAÇ GEREKÇEM AYNI’
Girdiği KPSS sonucu, Türkiye İş Kurumuna (İŞKUR) yaptığı başvuru sonucu Mart 2015’te eski hükümlü kadrosu kapsamında Çınar Belediyesinde “daimi işçi kadrosuna” alındığını aktaran Mürsel Bahtiyar, “Gerekli koşulları sağladığım için işe yerleştirildim. Daha sonra işimden ihraç edildim. Eski hükümlü kadrosundan istihdam edilmek, eski hükümlü olmayı gerektiriyor. Hükümlü olmasam zaten o kadrodan istihdam edilemezdim. Yani istihdam edilme ve ihraç edilme gerekçem aynı. Yasal olarak tanınan hakkımı kullanmam, KHK’yle elimden alındı” diye konuştu.
‘KANUNİ ZORUNLULUK KHK İLE ALT EDİLMİŞ’
OHAL Komisyonunun dosya üzerinden inceleme yapmasının sakıncalarına müvekkilinin durumunun iyi bir örnek oluşturduğunu değerlendiren Avukat Özkan Tomar, “Komisyon, müvekkilimin eski hükümlü kadrosundan istihdam edildiğini bilseydi, kararına, müvekkilimin eski hükümlü olmasını gerekçe yapamazdı.” dedi.
Eski hükümlülerin kamuda istihdam edilmesini zorunlu hale getiren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesine atıfta bulunan Tomar, müvekkilinin işe alındığı kadronun hükümlü kadrosu olduğunun altını çizerek, “Neticede kanuni bir zorunluluk var ve sen bunu KHK’yle alt ediyorsun, dolanıyorsun. ‘Eski hükümlüler çalışamaz’ diye bir yasa yok, tam tersi kamu kurumlarında çalışmalarını düzenleyen yasa var. Bu yasaya göre müvekkilim istihdam edilmiştir. Eski hükümlü olmasa bu iş statüsü verilmeyecekti. Hem o sebepten işe alınması hem de aynı sebepten işten çıkarılması hukuka aykırı bir durumdur. Çıkartılan İş Kanunu’na, Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır” diye konuştu.
OHAL Komisyonunun kararlarının incelendiğinde işe geri dönüşleri sağlamak için değil, dönüş sürecini uzatmaya yönelik bir izlenim edindiğini kaydeden Tomar, eski hükümlülerin istihdam edilmesinin temel amacının topluma kazandırma ve toplumdan dışlanmalarının önüne geçmeye yönelik bir adım olduğunu sözlerine ekledi.