05 Ağustos 2018 23:56

Cengiz Aslan: Kilamlara sahip çıkmamız gerekiyor

Cengiz Aslan ile solo albümü 'Klamê Dılan Û Şîn'i yani 'Sevda ve Ağıt Türküleri'ni konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

Kilam, kuşaktan kuşağa aktarılan aşk hikâyelerinden veya destanlardan esinlenerek söylenen Kürtçe türkülere verilen isim. Hüzünlü melodileriyle dikkat çeken kilamlar, genellikle uzun hava şeklinde icra edilir ve Kürt folklorunun ana temellerinden sadece biridir. Kilamları icra eden halk sanatçılarının azalması ve kilamların genç kuşaklar tarafından sahiplenilmemesi bu geleneksel kültürün yok olmasına davetiye çıkarıyor.

Doğduğu yöre olan Kürecik’in kilamlarını icra eden Cengiz Aslan ile solo albümü “Klamê Dılan Û Şîn”i yani “Sevda ve Ağıt Türküleri”ni konuştuk. Günümüzde kilamların neredeyse yok olma derecesine geldiğini üzülerek belirten Aslan, “Kendimi borçlu hissederek bu kültürün bir parçası olan kilamlara sahip çıkmam gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Öncelikle seni tanıyabilir miyiz, müzikle ilgilenmeye ne zaman başladın?

1985 yılında Malatya, Kürecik’inArğaQarran köyünde dünyaya geldim. Yedi, sekiz yaşlarında babamın çaldığı kavalın sesiyle müziğe ilgim başladı diyebilirim. Bu bölgede kilamlar daha çok kavuşamayan sevdalar ve yaşanmış acıların ardına yazılmış şin (ağıt) ile iç içe geçmiş durumda. Bende yöremizin tınıları üzerine çalıştım, bu bölgenin içerisinde Malatya, Maraş, Sivas ve Adıyaman gibi yörelerin duygularını harmanlayıp solo albüm olarak dinleyicilerin karşısına çıkardım.

‘SEVDAMIZI DA, ACIMIZI DA KILAMLAR ANLATIR’

İlk solu albümünü çıkardın, nasıl bir çalışma süreci geçirdin? Çalışmalar nasıldı, neler yaptın? Çünkü yörede sözlü tarih güçlü yer ediniyor, kolay olmamıştır.

Bu çalışmayı tabiki çok kolay ortaya çıkartamadım. Çünkü Kürecik, 24 köyden oluşan bir bölge ve bu köylerin acılarını, sevdalarını iyi bilmek gerek. Albüm içerisindeki kilamların çoğu bana ait fakat kelime kelime toplayıp derlediğim kilamlarda var.Albümde Binali İlgün müzik yönetmenliğini üstlendi. Ahmet Güven ve Kemal Kaçar’ın de desteği büyük, onları anmadan olmaz. Albümün tamamı Kürtçe sayılır. Bir eseri Türkçe söyledim, o da yine Kürecik Darıca köyünde yetişmiş büyük ozanlardan Erdem Baba’ya ait bir sevda türküsü. Erdem Baba’nın Almanya’da yaşayan oğlu ihsan Erdem’e de teşekkür etmeliyim. Diğer kilamları kendim derleyip, harmanlayıp bir albüm haline getirdik.

Günümüzde kilamlara, deyişlere bakışı nasıl değerlendiriyorsun? Gereken önem ve değer veriliyor mu, neler söylersin? Ve Cengiz Aslan bundan sonra neler yapacak, ne gibi projeler var?

Günümüzde kilamlar yok olma derecesine gelmiş durumda ne yazık ki. Buradan kendimi borçlu hissederek bu kültürün bir parçası olan kilamlara sahip çıkmam gerektiğini düşünerek daha çok Kürtçe okumak istedim ve hala çalışmalara devam ediyorum. Bundan sonra da yine Kürecik yöresindeki duyguları, aşkları, sevdaları, acıları derleyip gün yüzüne çıkarmaya devam edeceğim. Kaybolmakta olan bu kilam kültürü deryalar gibi bir ömür akıp gitmeli. Çünkü bizim sevdamızıda, acılarımızıda en güzel anlatan duygu biçimidir kilamlar. Değerini yitirmesin, kuşaklar boyu hatırlanmaya devam etsin.

ÖNCEKİ HABER

Aram Tigran'ın bedeni değilse de sesi Diyarbakır’da

SONRAKİ HABER

Urfa Tabip Odası Başkanı: Cezasızlık şiddeti artırıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa