Urfa Tabip Odası Başkanı: Cezasızlık şiddeti artırıyor

Erdoğan Alayumat

Urfa Tabip Odası Başkanı Ömer Melik, “Sağlıkta Dönüşüm” politikalarının sağlık çalışanlarını hedef hâline getirdiğini belirterek uygulanan şiddetin cezasız bırakılmasının da bazı kesimlerde “Kendi cezamızı kendimiz keseriz” algısını yaygınlaştırdığını kaydetti.

Sağlık çalışanlarına yönelik durdurulamayan şiddetin yankıları sürüyor. 17 Temmuz’da Urfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, hasta yakınlarının Pediatri Asistanı Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’a kaldırım taşıyla saldırarak ağır yaralamasının yankıları sürerken son olarak Aydın’ın Efeler İlçe Sağlık Müdürlüğünde görevli Dr. Yunus Emre Baba, 1 Ağustos’ta, Aydın E Tipi Cezaevi’nde sevk isteyen ve muayeneyi kabul etmeyen bir mahkûmun bıçaklı saldırısına maruz kaldı. Bu olay Sağlık çalışanlarına dönük şiddeti yeniden gündeme getirdi.

‘ÇALIŞANLAR HEDEF HALİNE GETİRİLDİ’

Sağlık çalışanlarına dönük şiddetin son bulmak yerine 16 yılda ciddi oranda arttığını belirten Urfa Tabip Odası Başkanı Ömer Melik, karşılaşılan bu şiddet olaylarının esas sebeplerinden birisinin “Sağlıkta Dönüşüm” uygulamalarının, sağlık çalışanlarını hedef hâline getirmesi olduğunu ifade etti. Yine uygulanan şiddetin cezasız bırakılmasının, toplumun bir kesimi tarafından sağlık çalışanlarına dönük “Biz kendi cezamızı kendimiz keseriz” algısını yaygınlaştırdığını söyleyen Melik, “Hekimlere yönelik psikolojik şiddet, fiziksel şiddet ve mobbing uygulamaları cezasız bırakıldığı için toplumun bazı bireylerini cesaretlendirmekte ve emsal teşkil etmektedir.” dedi.

‘GÜNDEM SAPTIRILIYOR’

Tabip Odası Başkanı, sağlık çalışanlarının ciddi bir iş yükü altında kalması ve kesintisiz 36 saat çalıştırılmalarının, beraberinde tükenmişlik sendromu getirdiğini de belirtti. Melik şunları söyledi: “Gündem sapması ile hekimler ve hastalar karşı karşıya gelmekte, sanki bu olaylar münferit ve tek tek olaylarmış gibi ele alınmakta. Oysaki bu olayların bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Burada esas sorun olan kişiler ve sistemden çok, hastalar ve hekimlerin karşı karşıya getirilmesi; konunun esas nedeninden uzaklaştırdığı gibi, çözüm noktası da yine hekim ve hastalar üzerinden tartışılmaya başlanıyor. Bu, bizi yanlış bir noktaya getiriyor. Hekime yönelik şiddetin sebepleri üzerinde durmamız lazım. Bunu doğuran sebepler nelerdir ve bunun üzerinde ne gibi sonuçlar ortaya çıkıyor, bunların üzerinde tartışılması gerekiyor.”

‘SAĞLIK ÇALIŞANLARI YARIŞ ATI GÖRÜLÜYOR’

Yine siyasi iktidar tarafından sağlık çalışanlarının hedef alınıp bu sistemin temel sorumlusu sanki hekimlermiş gibi son derece yanlış bir algının ortaya çıkarıldığını ifade eden Melik, sağlık alanına getirilen “Performans Sistemi” ile sağlık çalışanlarına adeta yarış atı gibi davranıldığını vurguladı.

Sağlıktaki şiddet vakalarının daha çok Acil Servislerde yaşandığına işaret eden Melik, şunları söyledi: “Acil Servislerde inanılmaz bir hasta birikimi söz konusu ve bir hekimin günlük baktığı hasta sayısı ortalama en az 150 civarında. Acile gelen hastanın gergin olması, bunun üstüne hekimin 36 saatlik mesai içerisinde bu hastalara zaman ayırması, bu tür sorunlara neden olmaktadır. Oysaki hekim üzerindeki iş yükünü azalttığımız zaman bu sorunların birçoğu ortadan kalkacaktır.”

‘ESNAF VE MÜŞTERİ İLİŞKİSİ GETİRİLDİ’

“Sağlıkta Dönüşüm” politikalarının esnaf ve müşteri ilişkisini beraberinde getirdiğini kaydeden Melik, sağlık alanında şiddet vakalarının son bulması için şiddet uygulayan kişilerin tutuklanması gerektiğinin altını çizdi. Yine gerek parlamentoda gerekse de hükümet düzeyinde TTB’nin hazırladığı yasal düzenlemelerin kanun haline getirilmesini istediklerini ifade eden Melik, bunun için de öncelikle sağlık örgütlerinin siyasi iktidar tarafından muhatap alınması gerektiğini vurguladı.

46 BİN ŞİDDET VAKASINDA SADECE 390 CEZA

Yaşanan şiddet olaylarının hizmet sunumunu ciddi biçimde etkilediği dile getirilmesine rağmen alınmayan önlemler sonucu Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre son 5 yılda 46 bin 361 hekim, hemşire ve sağlık görevlileri fiziksel, psikolojik şiddetin yanı sıra mobbinge maruz kaldı. Bakanlığa bu yönde yapılan 46 bin 361 başvurudan, 27 bin 332’si hekim, 19 bini ise çeşitli farklı dallarda çalışan sağlık emekçilerinden oluştu. Başvuruda bulunan 13 bin sağlık emekçisi doğrudan fiziksel şiddete maruz kaldığı yönünde beyanda bulunmasına rağmen bu vakalarda sadece 390 saldırgan ceza aldı. Gün geçtikçe artan şiddet olaylarına karşı başta Türk Tabipler Birliği (TTB) olmak üzere diğer sağlık meslek örgütleri, her fırsatta tepkilerini gösterip önlem alınmasını istemelerine rağmen bu tepki ve taleplere hükümetin kulakları tıkalı.

HASTA YAKINLARI ACİL SERVİSTE KAVGA ETTİ: 5 YARALI

Diyarbakır merkeze bağlı bir köyde cuma günü düğün sırasında havaya av tüfeği ile ateş açılması sonucu 3 kişi yaralandı. Yaralılar, yakınları tarafından Diyarbakır Gazi Yaşargil Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı. Yaralılardan ismi öğrenilemeyen bir kişinin yakınlarının, doktor ve sağlık ekibinin kalp krizi geçiren hastaya müdahale ettiği müşahade odasının kapısını zorlayarak açmaya çalışmasıyla tartışma başladı. Kapı açılmayınca yaralının yakınları müdahale edilmesi için kapıya vurmaya başladı. Kalp krizi geçiren hastanın yakınları ise, hastalarına müdahale edildiğini söyledi. Kısa sürede tartışma kavgaya dönüştü. Hastane güvenliğinin yetersiz kalması üzerine bölgeye polis ve jandarma sevk edildi. Kavganın devam etmesi üzerine bölgedeki polisler havaya ateş açtı, biber gazı kullandı. Silah sesleri üzerine kavgaya karışanların bir kısmının da yaralı olarak kaçarken, kavgada 5 kişi yaralandı. Polis olaya karışan ve tedavisi bitenlerin bir kısmını gözaltına alırken, kavgaya karışan ve yaralı olarak kaçanların yakalanması için de geniş kapsamlı çalışma başlattı. (UrfaMA)