İzmir’in ciğerlerine taş ocağı projesi protesto edildi
İzmir'in Menemen ilçesine bağlı Alaniçi-Göktepe'de bölgenin 'akciğeri' konumundaki coğrafya, taş ocağı projesinin tehdidi altında.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
İzmir’in Menemen ilçesine bağlı Alaniçi – Göktepe mevkiinde bulunan asırlık çam ağaçları, bölgeye açılacak taş ocakları için katlediliyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığının 23 Ağustos 2017’de maden izni verdiği bölgede, toplam 85.990 metrekare için kalker ocağı işletme ruhsatı alındı. Günde 200 kamyon malzemenin ocak dışına nakledilmesi anlamına gelen bu projeye köylüler ve siyasi partiler karşı çıktı.
Alaniçi köyü merkezinde bir araya gelen köylüler basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, siyasi partiler, kitle örgütleri, muhtarlar ve Alaniçi ile çevre köylerden gelen vatandaşlar da katıldı. Açıklamayı Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin okudu.
Şahin, yapılacak ocağın açık işletme yöntemi ile çalıştırılacağını söyleyerek, “Günde 200 kamyon malzeme ocak dışına nakledilecektir. Açık işletmede üretim için delme-patlatma yöntemi kullanılacaktır. Hem patlama sırasında hem de üretilen malzemenin nakliyesi sırasında toz oluşacak, bu da tarım ürünlerini, insan ve hayvan sağlığını olumsuz yönde etkileyecek, mera ve doğal sit alanlarımızı yok edecektir. Tüm bunların yanı sıra bahsi geçen tesis 1.derecede deprem bölgesi olan bölgemiz için bambaşka bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.
KİME SORULDU?
Menemen ve çevresinde yaşayan binlerce canlının yaşam kalitesi için hayati önem taşırken, ilgili kurumların hangi sebeple ‘ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu gerekli değildir’ kararını verdiğini belirten Şahin, “ÇED gerekli değildir kararı alınırken, kime soruldu? Bu topraklarda yaşayan, ekmeğini bu topraklardan kazanan insanların fikirleri alınmış mı?” diye sordu.
Şahin son olarak şunları kaydetti: “Bizler burada tüm çiftçimiz, köylümüz, doğayla kardeş olmuşuz, taş ocağı istemedik, hiçbir zaman da istemeyeceğiz.”
10 YIL ÖNCEKİ DAVA KAZANILMIŞTI
Avukat Diler Bosut Güven, bölge için davanın açıldığını söyleyerek, “ Bilirkişi raporu beklenirken davaya rağmen, ağaç kıyımı ile başlayan bu faaliyet elbette ki tüm Menemen’i ilgilendiriyor. Yaklaşık 10 yıl kadar önce Emiralem Belediyesi bu bölgede, böylesi bir faaliyete olur vermediği için birtakım yargı süreçleri başlamıştı. Burası bir su toplanma havzasıdır, bilirkişi raporu da bunu göstermişti. Ocak için patlatma olduğunda buranın su kaynakları olumsuz etkilenecektir. Bu nedenlerle o yıl biz bu davayı kazandık ve maden ocağı açılamadı. Üstünden 10 yıl geçmişken tazelenen bu faaliyet nedeniyle biz hukuki olarak mücadeleye devam edeceğiz, bu süreci kazanımla noktalayacağız” dedi.
‘OKSİJENSİZ KALACAĞIZ’
Taş ocağı işletme sahibinin bu projeyi durdurmasını isteyen ve açıklamaya katılan vatandaşlardan biri, “Burası İzmir’in ciğerleridir. Karagöl dediğimiz bölge. Hem içme su havzalarının olduğu hem de binlerce çam ile oksijenin sağlandığı bir alan. Yapılması istenen ocak Karagöl’ü talan edecek. Gediz zaten kirli, Harmandalı’da çöplük var derken yaşam alanları her geçen gün daralıyor. Buna tepki göstermek zorundayız. İnsan doğasız yaşayamaz. Taş ocaklarına karşıyız. İzmirlilerin, tüm ilçedeki arkadaşlarımızın bize destek vermelerini istiyoruz. Bu zaten Alaniçi’nin meselesi değil” dedi.
Bir vatandaş, “Oksijenimiz kalmayacak, tozdan durulamaz. Burası tarım ve hayvancılığın yapıldığı bir yer. Suyumuz gider, ne sebze olur ne meyve. Bizler karşıyız, istemiyoruz” diyerek düşüncelerini anlattı.
Bir başka vatandaş ise, “ Köylünün örgütlenmesine ihtiyaç var. Bilinçlenmek gerekiyor. Burası çok değerli bir bölge. Manisa sınırı çok yakın yaklaşık 50 dönümlük yerde çöp tesisi var, bir de Uzunburun’da taş ocakları var. Şu inandırıcı değil; biz tozu engelleriz, ağaçlara zarar vermeyiz. Kesinlikle yalan. Lütfen gidip görsünler orayı. Koyunlar otlayamaz halde” dedi.