14 Ağustos 2018 09:40

'Ticaret aracı' öğrenciye, ticaretten anlayan eğitim bakanı

İrem Hazal KELLECİ
Adana

Geçtiğimiz günlerde açıklanan kabine ile yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tartışılmıştı. Selçuk’un eğitimcilik deneyinin olması ve sosyal medyadaki paylaşımlarında eğitim sistemine ve üniversitelerin bölünmesi gibi güncel konulara yönelik eleştirileriyle öğrenciler arasında büyük ses getirmişti. Biz de liseli öğrenciler ile eğitim sistemindeki sorunları ve MAYA Okullarının sahibi Ziya Selçuk’un bizlerin ihtiyacı olan eğitimi sağlayıp sağlayamayacağını tartıştık.

ÖĞRENCİLER EZBERCİ EĞİTİMDEN ŞİKÂYETÇİ

Sınava tekrar hazırlanan Yunus Emre, ezbercilikten ve öğrencilerin sürekli yarış hâlinde olmasından rahatsızlığını belirtiyor. Öğrencilerin kişilik özelliklerine ve yeteneklerine göre bir mesleğe yönlendirilmesiyle bu yarışa gerek kalmayacağını ve ezbercilikten uzak öğrenme üzerine kurulu bir eğitim olacağını söylüyor. Yunus, zengin olmayan veya iyi bir referansı bulunmayan her öğrencinin sahip olduğu gelecek kaygısının bizlerin en büyük sorunu olduğunu dile getiriyor.

Bu yıl liseye başlayacak Doğa Özalp ise hocaların, dersi “ezberlettiği” konu üzerinden anlatmasının verimli olmadığını söylüyor. Eğitimin teknolojiden daha da yararlanması gerektiğini; akıllı tahta gibi teknolojik aletlerin öğrencinin ilgisini çekmek, anlatımı kolaylaştırıp hızlandırmak gibi birçok işe yarayabileceğini ama bu amaçla kullanılmadığını belirtiyor. Derslerin net ve öz olmasını istediğini ve öğretmenlerin dersi sevdirerek anlatmasını istediğini de ekliyor. BESYO okuyup antrenör olmak istediğini ama atanamamaktan korkutuğunu söylüyor.

'YENİ BAKAN VAR OLAN DÜZENE KATKI SAĞLAR'

Meslek lisesinden Arda Yüceli staja değiniyor. Ardından derslerin objektif ve bilimsel olmamasından yakınıyor. Öğrenci başarsının sınavla ölçülemeyeceğini söyleyen Arda, zorunlu Din derslerinin de kaldırılmasını istiyor. Arda’ya yeni bakan ile ilgili düşüncelerini de soruyoruz. Selçuk’un akademisyen olarak beğendiği yönleri olduğunu ama var olan düzene katkı sağlayacak bir bakan olduğunu düşündüğünden desteklemediğini söylüyor.

Spor lisesinden Merve Akkapulu ise okullardaki katı disiplin kurallarının genellikle cinsiyetçi olduğunu ve özgür hissetmediğini söylüyor. Sporcu olmak istediğini ve hırslı biri olduğundan çabalarıyla istediği yere gelebileceğini söyleyen Merve, geleceğinden kaygı duymadığını belirtiyor. Yeni eğitim bakanının ise maddi durumu iyi olmayan öğrencileri kötü etkileyeceğini düşündüğünü söylüyor.

Bu sene 10. sınıfa geçen Mehmet, eğitim sisteminden memnun olduğunu ve geleceğinden endişe duymadığını söylüyor ancak sınav sisteminin sürekli değişmesinden ve herkesin yeteneği doğrultusunda ders alamamasından rahatsız olduğunu da belirtiyor.

'ÖĞRENCİLER ARTIK TİCARET ARACI'

İMKB Fen Lisesi öğrencisi Beril, okuldaki derslerin yetersizliğinden dolayı öğrencilerin etütlere akın etmesine değiniyor: “Okul denilen şey bilgileri öğrenmemiz gereken yer olmaktan çıkmış, ilgi ve merak tamamen özel sektöre yönelmiş. Eskiden her öğrenci dershaneye gitmezdi, herkes okula gider, eksikliklerini tamamlamak isteyen dershaneye giderdi. Dershane fiyatları da 5 bini geçmezdi. Ancak şimdi etüde gitmeyen bunu eksiklik olarak görüyor. Bu artık bir rekabet hâlini almış ki bunu etüt fiyatlarının 35 bine çıkmasından da anlayabiliyoruz. Eğitimciler artık biz öğrencileri ticaret aracı olarak görüyorlar, bunun da farkındayız.”

Öğrencilerin bakış açısını da kendinden örnekle anlatıyor Beril: “Okulda 1-2 dersi dinliyorum çünkü zaten binlerce lira ödediğimiz bir etüde kayıtlıyım ve okulda öğrenmediğim şeyleri etütte öğrenebilirim. Biz eğitime bir servet harcamak zorunda mıyız, bütçesi olmayan ne yapsın? Bu sorunların aşıldığı bir eğitim sistemi isterdim.”

DEVLET YETERSİZLİĞİNİN İTİRAFI

İstediği üniversite ve bölümü kazandıktan sonrası için gelecekten pek bir endişesi olmadığını, zaten istediği mesleği yapacağını söyleyen Beril ekliyor: “’Gelecek’ten kastım sadece meslek olmaktan çıkıp ‘hayat’ anlamına ulaşırsa o zaman endişelerim fazlasıyla var.”

Turizm Bakanlığına tur şirketi sahibinin, Milli Eğitim Bakanlığına özel okul sahibinin getirilmesinin devletin, özel sektör karşısında ne kadar düşük seviyede ve yetersiz olduğunun bir göstergesi olarak gören Beril: “Bundan önceki Milli Eğitim Bakanlarından farklı olarak bu seferki en azından eğitimle alakası olan biri. Pembe gözlüklerimi takıp bardağın dolu tarafını da görmeye çalışırsam, bunu düşünüp mutlu olabilirim.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et