Sınav sonuçları açıklandı: Hayaller ile hayatlar arasındaki fark...

Barış TİMUR
Kayseri

Üniversitelere geçiş sınavının yeni hâli olan YKS sonuçları geçtiğimiz hafta açıklandı. Yaklaşık olarak 2 milyon 260 bin üniversite adayı sınav sonuçlarını öğrenmek üzere gecenin bir yarısında bilgisayarlarının, cep telefonlarının başına geçti. 935 bin aday ise sınav sonucuna bakıp barajı geçemediğini öğrendi. Yani sınava girenlerin yarısı barajın altında kalarak üniversite hayallerini bir yıl ertelediler ya da “elveda üniversite” dediler. 

Geriye kalan, yani barajı geçen ve bir üniversiteye yerleşme imkânı olan öğrencilerin de hayal ettikleri bölüm veya üniversiteyi kazanabileceklerin sayısı ise çok çok az. Çünkü 500 tam puan üzerinden değerlendirilen bu sınavda, 250 üzeri puan alanların oranı, toplam adaylara oranladığımızda yaklaşık yüzde 20. 400 puan alanların oranı ise sadece yüzde bir buçuk. 

Yukarıdaki tabloya baktığımızda, eğitim sisteminde öğrencilere kazandırılmak istenen yeterliliklerin kazandırılamadığını, yani eğitim politikalarındaki başarısızlığın ifadesini görüyoruz. Daha açık ifade etmemiz gerekirse, eğitim sistemi ile hedeflenen en temel yeterlilikler dahi öğrencilerin çok küçük bir kısmına kazandırılabilmiştir. Bu da eğitim sisteminde gelinen noktanın ve alınan ağır tahribatların sonuçlarıdır.

Sınava giren öğrencilerin eşit şartlarda eğitim almadığı bu karanlık sistemden çıkmanın yolu demokratik bir siyasi atmosferin sağlanmasıdır. Eğitimin kamusal, parasız, bilimsel, laik ve nitelikli olması gerekmektedir.

SÖZDE 'SINAV', SÖZDE 'SİSTEM'

Anadolu Lisesi mezunu sınava giren bir kadın öğrenci
Kayseri

Sınava hazırlanmamız için aldığımız, bizlere önerilen kaynaklardaki sorular ve sınavda sorulan sorular arasında hiçbir bağ yoktu. ÖSYM’nin yayımladığı örnek kitapçık, gerçek sınavdan çok farklıydı. Bu iki örnekten benim çıkardığım sonuç, biz öğrencilerin kafası karışsın, gerçek sınavda afallasınlar diye bunları yapmışlar. Barajı geçenler ve tercih yapmayı düşünenler için yayımlanan tercih kılavuzu, öğrencilere kılavuzluk yapmasın diye yayımlanan bir “sözde kılavuz” durumunda. Nasıl tercih yapacağımız, nelere-hangi puan türüne dikkat edeceğimizi bilmiyoruz. Sorumlular da bir açıklık getirmiyor. Bu durumdan şikâyetçiyiz. Geleceğimizle oynanmasını istemiyoruz. Sonuçları ve tercih için yönlendirmeleri göz önüne alırsak, tercih yapan ve yerleşen çok öğrenci olmayacak. Bunların devamında seneye sınava girenlerin sayısı iki kat daha fazla olabilir.

İSTEDİĞİMİZ SİSTEM BU DEĞİL

Anadolu Lisesi mezunu sınava giren bir öğrenci
KAYSERİ

Aslına bakarsanız sonuçlar ve başarı tablosu ile her şey ortada. 40 soruluk matematik testinde ortalama net 5, fen bilimlerinde 20 soruda yaklaşık 3 net. Eğitimde gelinen noktanın ve sorumluların yanlışlarını öğrenciler gelecekleri ile ödüyorlar. Ancak bizler geleceğimizi kimsenin mahvetmesini istemiyoruz. Bilimsellikten uzak ve eşit koşulların sağlanmadığı bir eğitim sistemi istemiyoruz. Aldığımız eğitim nitelikli olsun, yeteneklerimizi ön plana çıkaran ve bizleri o alanda ilerleten ve geliştiren bir eğitim sistemi istiyoruz.

DENEME TAHTASI, YİNE BİZ

Emine USLU
Bursa

Sene 2018. 1 Ocak'ta umarsızca tekrar tekrar değiştirilen sisteme çoktan boyun eğmiş bir YKS öğrencisiydim. Bazılarımız umudunu canlı tutmaya çabalarken bazılarımız gözünü karartmış, her gelene ayak uydurmaya çalışıyordu. Sene başında ''YGS Tarih'' ya da ''YGS Coğrafya'' adıyla aldığımız kitaplarımızı çoktan LYS sınavına sözel alanından hazırlanan arkadaşlarımıza vermiştik. Çünkü bir sabah uyandığımızda sistemin değiştiğini, adının YKS olduğunu ve YGS yerine gireceğimiz sınavın matematik ve Türkçe'den ibaret olduğunu öğrendik. Puan sistemleri bile tamamen değişmişti. Artık Tıp isteyen bir öğrencinin biyoloji dersinde daha başarılı olması beklenmiyordu mesela. Bunun şokunu henüz atlatamamışken yaklaşık bir ay içinde verdiğimiz kitapları tekrar kitapçılardan satın aldık ya da arkadaşlarımızdan geri istedik: Yeniden sistemle oynanmıştı.

SİSTEMLE SAVAŞANLAR

Özellikle imam hatip ve sosyal bilimler öğrencilerinin isteği üzerine sosyal ve fen alanı tekrar geri gelmişti. Bununla birlikte öğrendiğimiz bir diğer haber AYT -eski adıyla LYS- sınavına eklenen Tarih-2 alanıydı. Matematik kitaplarımızı kenara itip Tarih için saatlerimizi ayırmaya başladık, çünkü zamanımız daralmıştı. Bu sene sınavın konularına çalışıp eğitim savaşı vermekten daha çok sistemle boğuştuk kısaca. Sonucunda da çoğumuz beklemediği sıralamaları aldı, hayal kırıklığına uğradık. Zamanında TEOG sınavında olduğu gibi bu sene deneme tahtası yine biz olmuştuk. Uzun ve stresli bir sonuç bekleme döneminden sonra elimizde sıralamalarla, hangi okullara yerleşeceğimiz şaibeli bir şekilde yolumuza devam etmeye çalışıyoruz. Bizden öncekilerin temennilerini miras gibi ellerimiz bağlı hâlde bizden sonraki jenerasyona bırakıyoruz. Ama inanıyoruz ki, bir gün her şey güzel olacak.