6 ayda 137 patlama ve yangın yaşandı; 5 işçi öldü 103 işçi yaralandı
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde endüstri tesislerinde gerçekleşen yangın ve patlamalarda en az 5 işçinin yaşamını yitirdiği açıklandı.
Fotoğraf: Ercüment Akdeniz/Evrensel (Arşiv)
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, ilerleyen bilim ve teknolojiyle kimyasalların üretimde kullanılmasının bir yandan üretim süreçlerini kolaylaştırırken, diğer yandan da denetimsizlik ve uygunsuz kullanımla hem insan hem de tüm çevre için risk teşkil ettiğine dikkat çekti.
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde endüstri tesislerinde 137 yangın ve patlama vakası gerçekleştiği, bu yangın ve patlamalarda en az 5 işçinin hayatını kaybettiği, 103 işçinin yaralandığı belirtilern oda açıklamasında, mesai saatleri dışında yaşanan olayların bilançonun çok daha ağır olmasını engellendiğine vurgu yapıldı.
2018 yılının ilk 6 ayında yangın ve patlamaların sektörel dağılımına bakıldığında sırasıyla metal, tekstil, plastik ve gıda sektörlerinde yoğunluk görüldüğüne işarte edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi “Tespit edilen yangın ve patlamaların 31 tanesi metal (yüzde 22,6), 27 tanesi tekstil (yüzde19,7), 22 tanesi plastik (yüzde16), 21 tanesi (yüzde 15,3) gıda sektörlerinde faaliyet gösteren endüstriyel tesislerde gerçekleşmiştir.”
İllere göre dağılım incelediğinde ise İstanbul 22, Kocaeli 12 ve Sakarya’da 11 adet endüstriyel yangın ve patlamanın meydana geldiği belirtilerek, Marmara bölgesindeki yangın ve patlamaların toplamın yüzde 43’ünü kapsadığını, endüstrinin yoğun olduğu Marmara bölgesinde yangın ve patlamaların sayısının fazlalığı şaşırtıcı olmadığını ancak bu bölgede alınan önlemler, yapılan çalışmalar ve denetimler daha da yoğunlaştırılması gerektiğinin görüldüğüne vurgu yapıldı.
PATLAMANIN ÖNLENMESİ İÇİN
Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak mesleki bilgi ve tecrübeyle yangın ve patlamalara ilişkin değerlendirme yaptıklarına dikkat çekilen açıklamada, yangın ve patlamaların önüne geçebilmek için şu önerileri sıralandı:
1. 30 Nisan 2013 tarihli, 28633 sayılı Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden
Korunması Hakkında Yönetmelik gereğince işletmeler, patlamadan korunma dokümanı hazırlamalı, burada belirtilen kritik noktalara göre aksiyonlar almalıdır.
2. Yanıcı, parlayıcı/ patlayıcı malzemelerin kullanıldığı, depolandığı yerlerde kullanılan ürüne yönelik ek önlemler alınmalıdır.
3. Herhangi bir yangın, patlama ya da kaza yaşanan tesisler, medyada ticari isimleri ile birlikte yayınlanmalı, böylece işverenlerin, iş yerlerini daha güvenli bir hale getirmesi teşvik edilmelidir.
4. Büyük veya küçük ölçekli tüm endüstriyel kazaların takibi merkezi bir şekilde yapılarak, kazaların kök sebeplerini ortaya koyan raporlar, yangın ve patlamalar konusuna hakim uzman bilirkişiler tarafından hazırlanmalı, bu raporlar şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
5. Kamu denetiminden sorumlu birimler ve yerel yönetimlerin ilgili müdürlükleri kimya mühendisi istihdam etmeli ve mevcut kimya mühendisi sayısını arttırmalılardır.
6. Tehlikeli kimyasalların bulunduğu iş yerlerine yönelik bir risk haritası hazırlanmalıdır.
Bu çalışmalar yerel yönetimler, ilgili bakanlıklar, başta Kimya Mühendisleri Odası olmak üzere diğer uzmanlık örgütleri ve bu risklere yakın yaşayan halkın etkin katılımıyla gerçekleştirilmelidir. Bu çalışma kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
7. Kimyasal madde üreten ve kullanan işletmelerde, 15.02.1954 tarih ve 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanun’a uygun olarak ‘Sorumlu Müdür’ bulundurulması zorunludur. Artık işverenler ve yerel yönetimler bu zorunluluğu hayata geçirmelidir. (HABER MERKEZİ)